03.08.2024 - 17:42 | Son Güncellenme:
Euronews
Soğuk Savaş'tan bu yana gerçekleştirilmiş en büyük 'Doğu-Batı' esir takasında serbest bırakılan Rus muhalifler Cuma günü Almanya'nın Bonn kentinde bir basın toplantısı düzenledi. Burada esir takasının ayrıntılarını, serbest bırakıldıktan sonraki hislerini ve geleceğe dair planlarını anlattılar.
Rusya'nın Ukrayna'yı işgalini eleştirdiği için sekiz buçuk yıl hapis cezasına çarptırılan muhalif siyasetçi İlya Yaşin, "Serbest bırakıldığınızı fark etmek çok zor. Yoldaşlarım parmaklıklar ardında kaldığı için ağır bir yük hissediyorum" dedi.
Moskova Belediye Meclisi'nin eski bir üyesi olan Yaşin, Ukrayna'nın işgalinden bu yana Rusya'da faaliyetlerini sürdüren, tanınmış muhalif figürlerden biriydi.
Yaşin, mevcut konumunu Rusya'da daha iyi sürdürebileceğini, sesinin daha güçlü çıkacağını, bu gibi sebeplerden ötürü esir takası anlaşmasında yer almak istemediğini belirtti. "Eve dönmeyi çok istiyorum. Kendimi Ankara'da, Almanya'da bulduğumda yapmak istediğim ilk şey havaalanına gidip, bir bilet alıp Rusya'ya dönmekti." diye konuştu.
Yaşin, Ankara'ya giden uçakta kendisine eşlik eden Rus istihbarat görevlisinin, kendisine "Rusya'ya dönmesi halinde tekrar tutuklanacağını ve hayatının Aleksey Navalny gibi sona ereceğini" söyledi. Buna rağmen Yaşin, tüm risklere rağmen "siyasi faaliyetlerde bulunmaya devam edeceğini" sözlerine ekledi. Yaşin, Putin'in son esir takası anlaşmasından sonra daha fazla rehine alacağını düşünüyor.
Hem Rusya hem de İngiltere vatandaşı olan ve 'vatana ihanet' dahil diğer suçlardan 25 yıl süreyle mahkum edilen muhalif siyasetçi Vladimir Kara-Murza ise, hapiste geçirdiği iki yılı aşkın süre boyunca ailesiyle sadece üç kez konuşabildiğini söyledi. "Sadece bizi değil ailelerimizi de hedef alıyorlar ve bunu bilinçli bir şekilde yapıyorlar" dedi.
"Hapishaneden çıkarıldık, bir otobüse bindirildik, sonra bir uçağa. Ankara'ya gönderdiler" diyen Kara-Murza, hiçbir rızası olmadan Moskova eliyle esir takası anlaşmasına dahil edildiğini vurguladı. Ona göre yüzlerce Rus, Ukrayna'daki savaşa karşı çıktığı için hapishanede tutuluyor. Aynı zamanda Washington Post'ta köşe yazarlığı yapan muhalif aktivist, bu yıl Pulitzer ödülüne layık görülmüştü.
Takastan hemen önce, Rusya'da genelde 'vatana ihanet edenlerin' gönderildiği Sibirya'nın Omsk kentindeki bir hapiste cezasını çekiyordu. Kara-Murza, 2015 ve 2017 yıllarında iki kez Kremlin tarafından zehirlendiğini iddia etmiş, bu eylemlerden sonra sağlığının kötüye gittiğini söylemişti. Eşi, bu zehirlenmelerin yol açtığı sağlık sorunlarının hapiste daha da ayyuka çıktığını açıklamıştı.
Serbest bırakılmalarından bu yana düzenlenmiş ilk basın toplantısında bir araya gelen siyasi mahkumlar, Putin'den resmi olarak af talebinde bulunmayı reddettiler. Tamamı, Rus vatandaşlarının rızaları olmadan sınır dışı edilmelerini yasaklayan ilgili anayasa maddesine ters düşecek şekilde ülke dışına çıkarıldığını, yasaların ihlal edildiğini savunuyor.
Kara-Murza, "Rusya'nın özgür, normal, medeni bir Avrupa ülkesi olacağı günler mutlaka gelecektir bundan yana hiç şüphem yok. Gelin o günlere daha da yakın olmak için elimizden gelen her şeyi yapalım" diye ekledi.
Moskova, esir takası kapsamında çoğu siyasi amaçla cezaevinde tutulduğu düşünülen gazeteciler, siyasi aktivistler, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Alman vatandaşlarından oluşan 15 kişiyi serbest bıraktı. Buna karşılık sekiz kişi Rusya'ya teslim edildi.