28.10.2023 - 16:06 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
7 Ekim tarihinde başlayan savaşta hızlı bir şekilde ABD ve Batılı müttefiklerinin desteğini alan İsrail, özellikle Çin ve Rusya'nın Hamas saldırısını kınamasını bekledi. Hem Pekin hem de Moskova'dan beklenen açıklama bir türlü gelmedi, Rusya lideri Vladimir Putin ise savaşın onuncu gününde ilk kez İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile telefonda görüştü.
Siyasi kariyerindeki çalkantıyı savaşın başlamasıyla savuşturmuş görünen İsrail Başbakanı, tanklarını 22 ay önce Ukrayna'ya gönderen Rusya liderini bir arkadaşı olarak tanımlıyordu. Netanyahu, Rusya'nın Ukrayna'yı işgale girişmesinden sonra yayımlanan bir anı kitabında Putin'i övgülere boğdu, Rus liderin zekasını ve dostluğunu methetti. Ancak Netanyahu'nun beklediği telefon ancak günler sonra çalabildi.
Hamas baskınını kınamayan bir diğer süper güç Çin'in tutumu da Tel Aviv'de derin bir hayal kırıklığına yol açtı. İsrail Dışişleri Bakanlığı, hayal kırıklığını Çin'in Ortadoğu temsilcisine doğrudan iletti. Dahası, Rusya ve Çin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ndeki (BMGK) oylamalarda Filistin yanlısı tutum sergiledi.
İsrail'i küplere bindiren Rusya hamlesi ise, Cuma günü geldi. Bir Hamas heyeti ile İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Ali Bakıri Rusya'nın başkenti Moskova'da buluştu.
Rusya'nın Hamas yetkililerini Moskova'da ağırlaması, beklendiği gibi İsrail'i fazlasıyla kızdırdı. Tel Aviv, Rusya'nın davetini 'içler acısı' olarak tanımladı ve Hamas heyetinin sınır dışı edilmesini istedi.
Kremlin ise, aynı gün yaptığı açıklamada üst düzey bir Hamas yetkilisinin Moskova'da olmasına yönelik eleştirilere yanıt verdi, sözcü Dmitry Peskov tüm taraflarla temasları sürdürmenin gerekli olduğunu söyledi. Kremlin sözcüsü, Hamas ziyaretinin İsrail'le ilişkilere zarar verip vermeyeceği sorusuna ise yorum yapmayı reddetti.
Rusya'nın İsrail'le köprüleri attığı açıklama yapıldı. Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ni bombardımana tutmasının uluslararası hukuka aykırı olduğunu söyledi. Belarus resmi haber ajansı Belta'ya konuşan Lavrov, İsrail tarafından Gazze'nin bombalanmasının yüzyıllar olmasa da on yıllar sürecek bir felakete yol açma riski taşıdığını kaydetti.
Haaretz gazetesi, canlı blog yayınında yer verdiği Lavrov'un sözlerinin Rusya'dan bugüne kadar İsrail'e yönelik en eleştirel açıklama olduğunu belirtti.
24 Şubat 2022 tarihinde Ukrayna'yı işgal eden Rusya ile İsrail arasındaki ilişkiler, aslında son 20 aydır kaynıyordu. Özellikle işgalin ilk aylarında Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un sarf ettiği "Hitler'in Yahudi kökleri de vardı" cümlesi, Tel Aviv ve Moskov arasında şimşek yüklü bulutların çarpışmasına neden oldu.
Dönemin İsrail Başbakanı Naftali Bennett, Rusya lideri Putin'in kendisini arayarak Lavrov'un sözleri için özür dilediğini söyledi ancak Moskova'dan bu konuya dair bir açıklama gelmedi.
Bu yılın ilk ayında ise yine Sergey Lavrov'un başrolünde olduğu yeni bir kriz patlak verdi. Rus Dışişleri Bakanı, Ukrayna'yı işgale girişen ülkesinin tarihi yaptırımlara hedef olup izole edilmesini Holokost sırasında Avrupa'daki Yahudilerin öldürülmesiyle kıyasladı:
"'Şu anda yaşadığımız durum, yıllar önce Napolyon'un neredeyse tüm Avrupa'yı Rus İmparatorluğu'na karşı kışkırtması gibi. Tıpkı 2. Dünya Savaşı'nda Hitler'in Avrupa ülkelerini işgal edip ele geçirmesi gibi. Şimdi ise ABD, Rusya'ya karşı Avrupa ülkelerini içeren bir koalisyon kurdu. Batılı politikacılar Hitler'in Yahudilere yaptığını Ukrayna üzerinden Rusya'ya yapmak istiyor." Bu açıklamanın ardından İsrail ve ABD çok sert tepkiler geldi.