28.03.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
DIŞ HABERLER SERVİSİ - İsrail’de tartışmalı yargı reformuna yönelik protestolar büyüyerek devam ediyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun, yargı reformuna karşı çıkan Savunma Bakanı Yoav Gallant’ı görevden almasının ardından eylemler daha da büyüdü ve ülke tıkanma noktasına geldi. Netanyahu, tepkilerin ardından yasal düzenlemeyi bir sonraki yasama dönemine ertelediğini duyurdu.
Netanyahu’nun aslında müttefiki olan Gallant’ı görevden almasının ardından İsrail bayrakları ile sokağa inen göstericiler, Tel Aviv’deki Ayalon Otoyolu’nu trafiğe kapatarak ateş yaktı. Tel Aviv’in dışında Netanyahu’nun Kudüs’teki konutunun dışında da çok sayıda kişi toplandı. Beersheba ve Hayfa’da da halk sokağa indi.
Yer yer polis ile göstericiler arasında tansiyon yükselirken, bazı bölgelerde polis göstericilere tazyikli su ile müdahale etti.
Ülke felç oldu
Üniversiteler olayın ardından süresiz grev kararı aldı ve sendikalar da genel greve gidilebileceğinin sinyallerini verdi. Ben Gurion Havalimanı’nda da grev başlatılırken, THY, grev nedeniyle İsrail’e uçuşlarını iptal ettiğini açıkladı. Hayfa ve Aşdod limanları da çalışmayı durdurdu. Ülkede çok sayıda dükkan ve banka da kapandı. Sağlık sistemi durma noktasına geldi. Ülke tam anlamıyla
felç oldu.
‘Diktatörlük’ tepkisi
Netanyahu’nun yasasına tüm kesimlerden tepki yağdı. Cumhurbaşkanı Isaac Herzog hükümeti süreci durdurmaya çağırırken, İsrail’in New York Başkonsolosu Asaf Zamir, tepki olarak istifa etti. Muhalefet lideri Yair Lapid yaptığı açıklamada, “İsrail Başbakanı İsrail devleti için bir tehlikedir” dedi. İsrail’in eski savunma bakanı Avigdor Liberman ise, “Netanyahu, Gallant’ı dinlemek ve kabineyi toplamak yerine tüm diktatörlerin yolunu seçti. Sesleri susturmak” dedi.
‘Korkunç bir suç’
Ülke genelinde kitlesel protestoların yoğunlaşması ve genel grevlere gidilmesi üzerine Başbakan Netanyahu, geri adım attı. Ulusa sesleniş konuşması yapan İsrail Başbakanı, “gerçek bir diyaloğa fırsat vermek amacıyla Meclis tatilinden sonrasına kadar tartışmalı yasa tasarılarına mola verme kararı aldığını” söyledi. Haftalardır ülke genelinde artan protestoların hedefinde olan Netanyahu, “Kabul edemeyeceğim bir şey var. Şiddet yanlısı bir azınlık, İsrail’i parçalamaya çalışıyor, bizi iç savaşa çekmek istiyor ve askerlik hizmetini reddetmek için çağrıda bulunuyor. Bu korkunç bir suçtur” dedi. Netanyahu, şunları kaydetti: “Ulusal sorumluluk gereği, yargı reformunun ikinci ve üçüncü oturumlarını Meclis’in bu döneminde yapmayı erteleyerek, daha geniş bir konsensüse varmak amacıyla Meclis’in gelecek döneminde yapma kararı aldım. Bir yandan bireysel hakları daha fazla güçlendirirken, yargıda kaybolan dengeyi öyle veya böyle yeniden kuracağız.”
Yeni yasada ne var?
İsrail Cumhurbaşkanı Herzog ile ABD ve çok sayıda ülkenin karşı çıktığı tartışmalı yargı reformu, Yüksek Mahkeme’nin yetkilerinin sınırlandırılmasını, meclisin mahkeme kararlarını geçersiz kılmasını ve yargının hakimlerin seçimi üzerindeki etkisinin azaltılmasını içeriyor. Ülkedeki en yüksek yargı makamı olarak görev yapan İsrail Yüksek Mahkemesi, Meclis’in çıkardığı kanunları, anayasa taslağı olarak kabul edilen “temel yasalara” aykırılık gerekçesiyle bozma yetkisine sahip. Yasayla gücün tek el altında toplanacağı eleştirileri yapılıyor. Reform çerçevesindeki “başbakanın görevden alınmasını zorlaştıran yasa tasarısı” geçtiğimiz günlerde Meclis’te yapılan oylamada kabul edilmişti. Yeni yasa ile yargılanmasına devam edilen Netanyahu’nun bizzat şahsını korumaya çalıştığı da ifade ediliyor.
Taviz mi verdi?
Başbakan Netanyahu’nun tartışmalı yargı düzenlemesini erteleme kararı, koalisyon ortağı aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ile anlaşmasının ardından geldi. Netanyahu’nun kararı olumlu karşılansa ve grevler ertelense de karara kuşkuyla bakan çok sayıda kişi var. Muhalefet lideri Yair Lapid, görüşmelere katılmaya hazır olduklarını duyururken, Netanyahu’nun blöf yapıyor olabileceği de dikkat çekti. Benny Gantz, ‘Geç olsun güç olmasın’ derken, müzakerelere katılacağını bildirdi.
Bununla birlikte Netanyahu’nun yasanın arkasında duran aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’i ertelemeye ikna etmek adına çok dikkat çekici bir teklifte bulunduğu iddia ediliyor. Netanyahu’nun Ben-Gvir’e kendi silahlı gücünü kurması için onay verdiği öne sürülüyor. ‘Ulusal muhafızlar’ olarak adlandırılacak ve Ben-Gvir’in komutası altında olacak gücün İsrail’de büyük ve yeni bir tartışma yaratmasına kesin gözüyle bakılıyor.