28.03.2021 - 23:47 | Son Güncellenme:
AA
Mısır Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, Sisi ile Macron bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
Görüşmede Libya ve Hedasi Barajı meselelerine ilişkin son gelişmelerden söz eden Sisi, ülkesinin, Libya'daki yeni yönetimi destekleme konusunda çaba sarf ettiğini belirtti.
Etiyopya, Sudan ile Mısır arasında Nil Nehri sularının kullanımında krize yol açan Hedasi Barajı meselesine de değinen Sisi, Mısır'ın Nil sularındaki tarihi haklarını koruma bağlamında bu baraj konusuna büyük önem verdiklerini kaydetti.
Sisi, barajın doldurulması ve işletilmesine ilişkin üç ülkenin kapsamlı ve bağlayıcı yasal bir anlaşma yapması gerektiğini vurguladı.
Macron da "mümkün olan en kısa sürede tüm tarafların çıkarlarını karşılayan bir çözüme ulaşılması" temennisinde bulundu.
BARAJ KRİZİ 10 YILDIR SÜRÜYOR
Hedasi Barajı krizi, Etiyopya, Mısır ile Sudan arasında karşılıklı suçlamalar ve uzlaşı olmadan 10 yıldır sürüyor.
Baraj, Mavi Nil suları üzerine Sudan-Etiyopya sınırına yakın bölgede inşa ediliyor.
Elektrik ihtiyacının yaklaşık yüzde 90'ını hidroelektrik santrallerinden sağlayan Etiyopya, Afrika'nın en büyüğü olacak Hedasi Barajı ile enerji açığını kapatmayı ve komşu ülkelere elektrik satmayı amaçlıyor.
Mısır ve Sudan ise su paylarının azalacağı ve barajın taşıdığı güvenlik riskleri nedeniyle tam uzlaşı olmadan barajın dolumu ve işletilmesine karşı çıkıyor.
ETİYOPYA, YENİ ARA BULUCU TALEBİNİ REDDETTİ
Mısır ve Sudanlı liderler, Etiyopya'nın barajla ilgili tek taraflı herhangi bir adımını reddettiklerini belirterek, kapsamlı ve yasal olarak bağlayıcı anlaşmaya varılması için ikili, bölgesel ve uluslararası çabaları güçlendirme konusunda anlaşmıştı.
Mısır, Sudan'ın krizin çözümü için Afrika Birliği, ABD, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler liderliğini içeren dörtlü ara buluculuk girişimi oluşturulması önerisine destek vermişti.
Etiyopya hükümeti ise 9 Mart'ta Nil Nehri ile ilgili soruna uluslararası müdahaleye karşı olduklarını açıklamıştı.
Addis Ababa yönetimi, Mısır ve Sudan ile bir anlaşmaya varmamasına rağmen barajın doldurulmasında ısrar ederken Kahire ve Hartum yönetimleri ise Nil suyunun paydaş ülke başına düşen yıllık paylarının etkilenmemesi için öncelikle üçlü anlaşmaya varılması gerektiğini vurguluyor.