19.05.2024 - 10:10 | Son Güncellenme:
İsrail-Hamas arasında başlayan savaş bütün Orta Doğu'ya yayıldı. Bölgeden gelen gelişmeleri canlı aktarıyoruz.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 226 gündür devam ederken, Belçika’nın başkenti Brüksel’de toplanan binlerce kişi, Gazze Şeridi için yürüdü. Brüksel Kuzey İstasyonu’nda toplanan göstericiler, Jean Rey Meydanı’na yürüdü. İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik devam eden saldırılarını protesto eden göstericiler, “Katil İsrail”, “Hepimiz Gazze'nin çocuklarıyız”, “Gazzeli çocukların katili İsrail”, “Terörist İsrail elini Gazze'den çek”, “Gazze mutlaka özgür olacak” ve “Derhal ateşkes” sloganları attı.
AB'ye ateşkes için derhal harekete geçmesi çağrısında bulunan göstericiler, İsrail'in uluslararası yargı önünde gereken cezayı alması için AB ve üye devletlerin gereken girişimde bulunmasını talep etti.
Göstericiler yayınladık bildiride, İsrail'e karşı tam bir uluslararası askeri ambargo uygulanması ve İsrail devleti açısından ekonomik ve diplomatik sonuçlar göz önünde bulundurularak AB-İsrail ortaklık anlaşmasının insan haklarına saygıya ilişkin 2 numaralı maddesinin Avrupa düzeyinde etkinleştirilmesi gerektiği vurgulandı.
Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) devam eden soruşturmalarını tam olarak destek verilmesi çağrısında bulunulan bildiride, UCM Savcısının, savaş suçları, insanlığa karşı suçlar ve apartheid suçların faillerinin kovuşturmasını birinci öncelik haline getirmesi konusunda teşvik edilmesi gerektiği vurgulandı.
Bildiride, Filistin halkına İsrail tarafından uygulanan soykırımı ve etnik temizliği durdurmak ve Uluslararası Adalet Divanı (UAD) tarafından kararlaştırılan tüm geçici tedbirlere tam olarak uymak amacıyla Güney Afrika tarafından İsrail'e karşı açılan davanın desteklenmesi istendi.
İsrail, tüm tepkilere rağmen Gazze Şeridi’nde sürdürdüğü bombardıman da bir kez daha sivilleri hedef aldı. Bölgenin merkezindeki Nuseyrat Mülteci Kampı’nda sivillerin sığındığı bir eve düzenlenen hava saldırısında en az 20 Filistinli hayatını kaybetti. Görgü tanıkları, saldırının yerel saatle 03.00 sıralarında gerçekleştiğini söyledi. El Aksa Şehitleri Hastanesi tarafından yapılan açıklamada, Hassan ailesine ait eve gerçekleştirilen hava saldırısının ardından çok sayıda yaralının olduğu aktarıldı.
İsrail’in gece boyunca güneydeki Refah kentinin bazı bölgelerini de hava saldırıları ve topçu ateşiyle vurduğu öğrenildi.
İsrail, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’nda bu ay başlattığı operasyondan bu yana 300 evi yerle bir etti. Filistin Sivil Savunma tarafından yapılan açıklamada, “İsrail, Cibaliye’deki Tel el-Zaatar bölgesinde bulunan el-Avda Hastanesi’ne doğru top atışı yapıyor. Kamal Adwan Hastanesi ise İsrail’in tehditleri ve hedefleri sonucu hizmet dışı kalacaktır” ifadeleri kullanıldı.
Hamas'ın İsrail'e saldırmasıyla birlikte Orta Doğu'da yeni bir dönem başladı. Bu saldırıdan hemen sonra Lübnan'da faaliyet gösteren Hizbullah savaşçıları İsrail'e yönelik bombardımana başladı. Tel Aviv kanadı ise İsrail'in kuzeyini adeta hayalet şehre çevirdi ve buradaki insanları güneye gönderdi. İki taraf arasında şimdiye kadar sayısız çatışma çıktı ancak Hizbullah, Hamas gibi toplu bir saldırıya henüz kalkışmadı.
İsrail'in aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ise yönetim ve orduyu Hizbullah'a ültimatom vermeye çağırdı. Smotrich, "Eğer Hizbullah saldırılarını kesmezse, Lübnan'a da bir kara harekatı düzenlememiz gerekiyor" dedi. İsrail Savunma Bakanlığı'nda da görev alan Smotrich, Hizbullah'ın acilen Litani Nehri'nin diğer tarafına çekilmesi gerektiğini öne sürdü. Litani Nehri ile İsrail sınırları arasında ise 30 kilometrelik bir mesafe bulunuyor.
Kuzeyden tahliye edilen İsraillilerin de bir an önce evlerine dönmesi gerektiğini hatırlatan aşırı sağcı bakan, Hizbullah'a yönelik hava saldırılarının ardından bir kara harekatının başlatılmasını desteklediğini hatırlattı ve İsrail ordusunun Gazze'de kalıcı olması gerektiğini öne sürdü.
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan Suudi Arabistan’a geldi. Sullivan, temaslarda bulunmak üzere geldiği Dhahran kentinde Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile görüştü. Suudi Arabistan resmi ajansı SPA tarafından yapılan açıklamada, Selman ve Sullivan’ın görüşmede, “tamamlanması yakın olan iki ülke arasındaki stratejik anlaşma taslaklarının son halini gözden geçirdikleri” belirtildi. İkili görüşmede ayrıca, İsrail ile Filistinliler adına “iki devletli çözüme ulaşılması için inandırıcı bir yol” bulunması, Gazze'deki savaşın durdurulması ve insani yardım girişinin kolaylaştırılması konularının ele alındığı bildirdi.
Sullivan'ın Suudi Arabistan ziyaretinin ardından İsrail'i ziyaret etmesi ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bir araya gelmesi bekleniyor.
İsrail ve Mısır arasında 1979 yılında imzalanan ve bir yıl sonra yürürlüğe giren barış anlaşması, yalnızca imzacılarına Nobel Barış Ödülü kazandırmakla kalmamış, imzacılardan birinin de hayatına mâl olmuştu. Anlaşma 20 yıldan fazla süren düşmanlığa son vererek komşu iki askeri güç arasında 45 yıla yakın süre istikrar sağladı. İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını Refah sınırına doğru genişletmesiyle birlikte iki ülke arasındaki ilişkiler yeniden gerginleşti. Geçtiğimiz aylarda iki taraf da, birbirine karşılıklı suçlamalarda bulunmayı sürdürdü. Son olarak da iki ülkenin dışişleri bakanları, Refah koridorundan insani yardımların geçişinde yaşanan sorunlarla ilgili birbirlerini suçladı.
Gerginlik o kadar tırmandı ki, Mısır, Güney Afrika’nın İsrail hakkında açtığı ve Uluslararası Adalet Divanı’nda görülen “soykırım” davasına müdahil olacağını duyurdu.
İsrail ordusu, Refah'ta düzenlediği saldırılarda Hamas'a ait otoyol büyüklüğünde 50 farklı tünel bulduklarını açıkladı. Bu tünellerin en büyük özelliği ise Refah'tan Mısır'a doğru uzanması. İsrail medyası bu tüneller aracılığı ile İran'dan gelen silah desteği ve savaşçı desteğinin sürdüğünü öne sürdü. Yetkililer ayrıca 50 devasa tünelin yanı sıra Refah'ın altında 700 farklı noktaya ulaşan farklı tünellerin de olduğunu belirtti.
İsrail kanadı bu tüneller sayesinde üst düzey Hamas yetkililerinin Mısır'a kaçtığını da iddia etti. İsrail Savunma Bakanı 'birkaç' tünelin yok edildiğine dair ABD'ye bilgi verdi ancak bu açıklamalarda Mısır'dan bahsedilmedi.
ABD'de İsrail lobisi için çalışmalar yürüttüğü bilinen Mark Dubowitz isimli analist ise konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede “İsrail nihayet bölgenin açık sırlarından birinin üzerindeki perdeyi kaldırdı: Mısırlılar bu tünelleri görmezden geliyor ve muhtemelen Hamas'a silah desteği sağlıyorlar" deyip ekledi:
"Refah'ta muhtemelen aralarında Amerikalıların da bulunduğu düzinelerce rehine var. Amerika Birleşik Devletleri, Kahire'nin ikili oyununu durdurmak için diplomatik ve askeri yaptırımlarını kullanması gerekiyor."
Amerikalı plastik cerrah Dr. Adam Hamawy, Gazze'den ayrılma şansı olmasına rağmen neden bölgede kaldığını açıkladı. Hamawy, "Ekibimi geride bırakamazdım. Sırf Amerikalı olduğum için ayrılmam adil değil" dedi ve ekledi:
"Burada sürekli olarak hedef alınan doktorlarımız var. Sürekli olarak hedef alınan hastanelerimiz var. Başkan Biden'ın burada güvende olmadığımızı bilmesini istiyorum"
İsrail Tarım Bakanı Avi Dichter, İsrail'in Gazze Şeridi'ni kontrol altına almadan hedeflerini gerçekleştirmesinin mümkün olmadığını söyledi. Dichter konuyla ilgili "Tel Aviv, savaş sonrası yapılacak olan müzakareler için güçlü bir pozisyonda olmadı" dedi.
İsrail’de Savaş Kabinesi Üyesi Benny Gantz, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’dan savaş sonrası plan talep etti.
Netanyahu’dan Hamas'la savaştan sonra bölgeyi kimin yöneteceğini de içeren, üzerinde anlaşılmış bir plana bağlı kalmasını isteyen Gantz, savaş kabinesinin 8 Haziran’a kadar 6 maddelik plan oluşturması çağrısı yaptı. Gantz, beklentilerinin karşılanmaması durumunda Ulusal Birlik partisini muhafazakar Başbakan Netanyahu’nun genişletilmiş acil durum hükümetinden çekeceğini söyledi. Düzenlediği basın toplantısında konuşan Gantz, “Kişisel ve siyasi düşünceler İsrail'in ulusal güvenliğinin en kutsal noktasına nüfuz etmeye başladı. Küçük bir azınlık İsrail gemisinin kaptan köşkünü ele geçirdi ve onu kayalıklara doğru sürüklüyor” dedi.
Netanyahu ise bu eleştirileri "İsrail'in yenilgisi" anlamına gelecek "boşaltılmış sözler" olarak nitelendirdi. Dahası Gantz'ın belirlediği 6 madde de ortaya çıktı. Times of İsrail gazetesinin haberine göre söz konusu maddeler şöyle:
1) Rehineleri geri getirin
2) Hamas'ı tamamen yok edin, Gazze'deki kontrolü sağlayın
3) Gazze için Amerikalı, Avrupalı, Arap ve Filistinlileri içeren bir sivil yönetim mekanizması oluşturun
4) Hizbullah saldırıları nedeniyle ülkenin kuzeyini terk eden İsraillileri evlerine geri gönderin
5) İran'a karşı Suudi Arabistan ile olan ilişkileri normalleştirin
6) Tüm İsraillilerin devlete hizmet edeceği ve ulusal çabaya katkıda bulunacağı [askeri/ulusal] hizmet için bir çerçeve benimseyin.
Gantz bu hamlelerin kolay olmayacağını hatırlatarak "Hamas dahil tüm düşmanlarımızın peşinze düşeceğiz, hiçbir güç bize Filistin devletini dayatamaz" dedi. Dahası, Eski savunma bakanları ve genelkurmay başkanı İsrail'de oluşan çatlakla ilgili "Netanyahu, Gantz'ı dinleseydi, aylar önce Refah'a gider ve savaşı bitirdik. Gerekli koşulları yaratmamız gerekiyor" ifadelerini kullandılar.
Son olarak Netanyahu'nun Suudilerle normalleşme anlaşması kapsamında bir Filistin devleti kurulmasını destekleyip desteklemeyeceği sorusuna yanıt veren Gantz, bunun Suudilerin talebi olmadığını ve böyle bir devleti destekleme niyetinde olmadığını hatırlattı.
Amerika Birleşik Devletleri tarafından Gazze sahiline kurulan geçici iskeleden acil yardım malzemeleri indirilmeye başlandı.
İsrail'in sınır geçişlerine getirdiği kısıtlamalar ve şiddetli çatışmaların gıda ve diğer malzemelerin kara yolu ile dağıtımını engellemesi nedeniyle kurulan alternatif yoldan malzemeler kuşatma altındaki bölgeye girdi.
İlk partide bölgeye sınırlı sayıda tır girişi yapılırken Amerikalı askeri yetkililer günlük sevkiyatın 150 tıra kadar çıkabileceğini tahmin ediyor. Ancak ABD ve yardım grupları, yüzer iskele projesinin karadan teslimatların yerini alamayacağı konusunda uyarıyor. Savaştan önce bölgeye günde ortalama 500'den fazla kamyon yükü giriyordu.
Yardım kuruluşları Gazze'nin güneyinde yiyecek sıkıntısı çekildiğini ve yakıtın azaldığını söylerken, ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı ve BM Dünya Gıda Programı, Gazze'nin kuzeyinde kıtlığın şimdiden etkisini gösterdiğini söylüyor.
Askerler yüzer iskelenin kurulumunu perşembe günü tamamladı ve ABD Merkez Komutanlığı, ilk yardımın cuma sabahı saat 9'da Gazze'ye geçtiğini söyledi. Operasyonda hiçbir Amerikan askerinin karaya çıkmadığı belirtildi.