İsrail'in Gazze'yi işgal ettiği savaşta 348'inci güne, Refah'ta öldürülen İsrail askerleri ve binlerce Hizbullah üyesinin elinde ya da vücudunda patlayan çağrı cihazlarıyla girildi.
İsrail ordusu, Lübnan'ın güneyindeki Kefer Kila kasabasına saldırı düzenledi. Saldırısı sonucu bölgeden dumanlar yükseldi.
Lübnan'da telsizlerin patlatılması sonucu 9 kişi hayatını kaybetti, 300'den fazla kişi yaralandı. Patlamanın ardından CNN Türk ekranlarında o cihazlar gösterildi. Patlamanın ardından ölü sayısının artmasından endişe ediliyor.
BM Güvenlik Konseyi, Lübnan'daki olayları görüşmek için Cuma günü öğleden sonra acil oturumla toplanacak
Lübnan genelindeki telsiz patlamalarında ilk belirlemelere göre 9 kişi öldü, 300'den fazla kişi yaralandı.
Lübnan resmi ajansı NNA'ya göre, ülkenin ve başkent Beyrut'un güneyinde telsiz cihazlarında patlamalar meydana geldi.
Lübnan Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, telsizlerin patlaması sonucu 9 kişinin hayatını kaybettiği 300'den fazla kişinin yaralandığı aktarıldı.
Açıklamada, patlamalarda yaralananların hastanelere nakledilme çalışmalarının tamamlanmak üzere olduğu kaydedildi.
Lübnan Sivil Savunma Müdürlüğü de Beyrut'un güneyi, Bekaa ve Cebel Lübnan bölgelerinde cihazların patlaması sonucu evlerde, araçlarda ve iş yerlerinde çıkan yangınları söndürmeye çalıştıklarını bildirdi.
BM Genel Sekreteri, Lübnan ve Suriye'deki olayların ardından alarma geçtiklerini belirterek, tüm taraflara gerginliğin yayılmasını engellemek için itidal çağrısında bulundu.
Filistin tarafından ilk kez BM Genel Kurulu'na sunulan, İsrail'in işgal altındaki topraklardan 12 ay içinde çekilmesini talep eden karar tasarısı 14’e karşı 124 oy ile kabul edildi.
Hizbullah'a yakın kaynaklar Beyrut karargahındaki el telsizleri infilak etti. El telsizleri ile çağrı cihazlarının 5 ay önce satın alındığı ifade ediliyor.
Lübnan'ın çeşitli bölgelerinde bugün de telsiz cihazlarının patlatılması sonucu çok sayıda kişinin yaralandığı bildirildi. Lübnan Haber Ajansı: Lübnan genelindeki telsiz patlamalarında ilk belirlemelere göre en az 3 kişi öldü, onlarca yaralı var
Bölgedeki AA muhabiri, başta başkent Beyrut olmak üzere Lübnan'ın çeşitli bölgelerinde patlamalar meydana geldiğini belirtti.
Telsiz cihazlarının patlatılması sonucu çok sayıda kişinin yaralandığı, bazı ev ve araçlarda da yangın çıktığı ifade edildi.
Olaya ilişkin henüz resmi makamlardan açıklama yapılmadı.
Öte yandan sosyal medyada paylaşılan görüntülerde, patlamalardan birinin dün çağrı cihazlarının patlatılması sonucu ölen dört Hizbullah üyesinin Beyrut'taki cenaze töreni sırasında yaşandığı görülüyor.
Cenaze merasiminin yapıldığı alanda kalabalığın arasında patlama meydana geldiği ve dumanların yükseldiği kameraya yansıyor.
İsrail ordusu, Irak'taki İran yanlısı milislerin ateşlediği bir kamikaze silahlı insansız hava aracının işgal altında tutulan Suriye toprağı Golan Tepeleri'ndeki Taberiye Gölü yakınlarında düşürüldüğünü duyurdu.
Resmi açıklamaya göre, İsrail savaş uçakları Irak yönünden gelen kamikaze drone'u Taberiye Gölü'ne yaklaşırken vurdu ve öncesinde bölgede sirenler çaldı.
İsrail ordusu ayrıca Lübnan'dan ateşlenen bir kamikaze drone'u da Akdeniz kıyısındaki Rosh Hanikra yakınlarında durduğunu bildirdi.
Hizbullah'ın ana müttefiki İran, Lübnan'da dokuz kişinin ölümüne ve yaklaşık 3 bin kişinin yaralanmasına neden olan çağrı cihazı patlamalarını toplu katliam olarak niteledi.
Ezeli düşmanı İsrail'i doğrudan suçlayan İran Dışişleri Bakanlığı, bir terör eylemi gerçekleştiren Siyonist rejimin kınandığını bildirdi.
İran'a yakınlığıyla bilinen Rusya da çağrı cihazlarının infilak ettirilmesiyle gerçekleşen saldırıyı güçlü şekilde kınadı, ilgili tüm taraflara itidal çağrısında bulundu. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Maria Zaharova, benzeri görülmemiş saldırının gayrı nizami silahların kullanılmasıyla uluslararası hukuka ciddi bir meydan okuma olduğunu vurguladı.
Lübnan'da Hizbullah'ın kalesi Dâhiye mahallesi ve birçok bölgede eş zamanlı gerçekleşen saldırının zamanlaması dikkat çekici.
Başbakan Binyamin Netanyahu ve aşırı sağcılardan oluşan koalisyon hükümeti, Salı günü kuzey cephesindeki yeni hedeflerini ilan etti. Hizbullah'ı sınır hattından uzaklaştırıp 8 Ekim'den bu yana devam eden çatışmalarda bölgeden ayrılmak zorunda kalan on binlerce kişinin evlerine geri dönmesi, ana öncelik olarak duyuruldu.
Sınır çatışmasının topyekun bir savaşa dönüşebileceği korkusu, özellikle yaz mevsiminden bu yana neredeyse hiç dinmedi. Hizbullah'ın iki numarası Fuad Şükür'ün Temmuz ayı sonunda Beyrut'ta suikasta uğramasıyla zirveye çıkan tam ölçekli savaş korkusu, artık elle tutulur halde.
İsrail'de yayın yapan Yediot Ahronot gazetesi, ordunun Hizbullah'ın muhtemel misillemesine hazırlandığını duyurdu. Haberde, "İsrail saldırının sorumluluğunu üstlenmemiş olsa da yetkililer Hizbullah'ın muhtemelen karşılık vereceğine inanırken, İsrailli yöneticiler herhangi bir saldırıya güçlü bir karşılık vereceği tehdidinde bulundu" denildi.
Diğer yandan, İsrail ordusunun işgal ettiği Gazze Şeridi'nden çektiği 98'inci tümeni Lübnan sınırına gönderdiği bildiriliyor.
Times of Israel, tam da artan gerilimin ortasında İsrail ordusunun 10 bin ila 20 bin askeri kuzey sınırına konuşlandırdığını aktardı. Paraşüt birlikleri ve komandolardan oluşan söz konusu bölük, Ağustos ayı sonlarında Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'tan çekildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Lübnan Başbakanı Necib Mikati'yle yaptığı telefon görüşmesinde saldırıya dair üzüntülerini ifade etti, hayatını kaybedenler için taziyelerini iletti.
Erdoğan ayrıca, İsrail'in çatışmaları bölgeye yayma çabalarının son derece tehlikeli olduğunu, saldırganlığı durdurmak için gayretlerin devam edeceğini söyledi.
Irak'tan havalanan askeri kargo uçakları, Lübnan'ın başkenti Beyrut'a ulaştı.
Bağdat yönetimi, Lübnan'daki patlamaların ardından Beyrut'a Lübnan'a acil yardım ekibi ve tıbbi malzeme gönderdi.
Iraklı sağlık ekipleri Beyrut'ta yaralıların tedavisine yardım edecek.
Alman hava yolu devi Lufthansa, Lübnan'daki patlamaların ardından İsrail ve İran'a uçuşlarını 19 Eylül'e kadar askıya aldı.
Güvenlik durumundaki değişikliği gerekçe gösteren şirket, Tel Aviv ve Tahran'a uçuşların derhal geçerli olmak üzere 19 Eylül'e kadar iptal edildiğini duyurdu.
Tüm Lufthansa Grubu'na bağlı hava yolları da (Eurowings, Swiss, Austrian Airlines, Brussels Airlines) Cuma gününe kadar İsrail ve İran hava sahasından kaçınacak.
ABD Dışişleri Bakanlığı, Hizbullah üyelerinin kullandığı çağrı cihazlarının eş zamanlı olarak patlatılmasına dair açıklama yaptı.
Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Matthew Miller, "ABD'nin bu işle bir ilgisinin olmadığını söyleyebilirim. ABD, bu olayla ilgili önceden bilgi sahibi de değildi. Şu anda olayla ilgili bilgi topluyoruz" dedi.
İran, çağrı cihazlarının patlamasıyla Lübnan Büyükelçisi Mücteba Emani'nin gözlerini kaybettiği haberlerini yalanladı.
Yazılı bir açıklama yapan Beyrut Büyükelçiliği, yaralanan büyükelçinin sağlık durumunun iyiye gittiğini aktardı.
İranlı diplomatın eşi Nergis Kadiriyan, sosyal medya hesabından büyükelçinin çağrı cihazının patlaması sebebiyle hafif şekilde yaralandığını duyurmuştu.
İsrail işgal ordusu, bu sabah Gazze Şeridi'ndeki çatışmalarda dört askerinin daha öldürüldüğünü açıkladı.
Biri yüzbaşı rütbesindeki askerler, 41 kilometre uzunluğundaki Akdeniz kıyı şeridinin en güneyinde yer alan Refah'taki çatışmalarda Filistinli direniş grupları tarafından hedef alındı.
İsrail ordusunun verdiği bilgiye göre, çatışmada biri subay ikisi asker üç ağır yaralı var. İki asker ise hafif yaralandı.
Ekim ayı sonunda başlayan Gazze Şeridi'nin karadan işgalinde İsrail'in asker kaybı bu sabah itibarıyla 348'e çıktı.
Bugünkü listede yer alan Agam Naim, Gazze'nin karadan işgalinde ölen ilk kadın asker.
Ordu, Refah'ta ayrıca başka bir çatışmada RPG ateşine maruz kalan bir askerin de ağır yaralandığını açıkladı.
İsrail ordusuyla Lübnan sınırında 8 Ekim'den bu yana çatışan Hizbullah üyeleri, geride kalan aylarda çoğunlukla silahlı insansız hava araçlarından ateşlenen füzelerin hedefi oldu. İsrail birçok otomobil ve motosikleti hareket halindeyken hedef aldı, Hizbullah'ın iki numarası Fuad Şükür ise grubun Beyrut'taki kalesi Dâhiye mahallesindeki bir binanın son katında vuruldu.
Ancak 17 Eylül Salı günü öğleden sonra neredeyse aynı anda gerçekleşen patlamalar, dünyayı şoka sürükledi. Hizbullah üyelerinin iletişim kurmak için kullandığı çağrı cihazları yerel saatle 15.45 sularında infilak etti, patlamalar Dâhiye çevresi ve Lübnan'ın başka bölgelerinde başladı.
ÖNCE DUMANLAR ÇIKTI, ARDINDAN SİLAH SESİNE BENZEYEN PATLAMALAR DUYULDU
Görgü tanıkları, insanların ceplerinden dumanlar çıktıktan kısa süre sonra, havai fişek ve silah sesine benzeyen küçük patlamalar duyulduğunu aktardı.
Güvenlik kameralarına yansıyan olaylardan birinde, bir mağazanın kasasının önündeki bir adamın pantolonunun cebinde patlama olduğu görüldü. Bir başka videoda, pazarda alışveriş yapan bir erkeğin cebindeki cihazın infilak etmesiyle etraftaki insanların panik halinde kaçtığı kayda yansıdı.
HASTANELERDE İZDİHAM, AKIN AKIN YARALI TAŞINDI
Patlamalar yaklaşık bir saat boyunca devam ederken, Lübnan genelinde hastanelere akın akın yaralı taşındı. Hastanelerde izdiham yaşanırken, Lübnan Sağlık Bakanlığı Salı akşamı patlamalarda en az dokuz kişinin öldüğünü ve 2 bin 750 kişinin de yaralandığını duyurdu.
Yetkililerin verdiği bilgiye göre, yaşamını yitirenler arasında siviller de var ve bir kız çocuğu da hayatını kaybetti. Fransız haber ajansı AFP, Fatma Cafer Abdullah isimli çocuğun bir Hizbullah üyesinin kızı olduğunu ve Beka Vadisi'nde öldüğünü bildirdi.
Lübnan Sağlık Bakanlığı, hastanelerde tedavi gören yaralılardan 200'ünün durumunun ağır olduğunu belirtiyor.
İRAN YALANLADI
Patlamalarda İran'ın Lübnan Büyükelçisi Mücteba Amini'nin de yaralandığı haberleri dolaşıma girdi ancak Tahran yönetimi ilerleyen saatlerde yaptığı açıklamayla haberleri yalanladı.
DÜNYADA BİR İLK
Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın patlamalarda yaralanmadığı bilgisi var. Peki, sıra dışı saldırı nasıl gerçekleşti? Beklendiği gibi İsrail'den henüz bir yorum veya açıklama yok, sıkı güvenlik önlemleriyle bilinen ve cep telefonu kullanmayan Hizbullah'ın böylesine büyük ölçekli bir saldırıya hedef olması, dünya çapında şaşkınlık yarattı. Dahası, dünyada bu tip bir olay daha önce hiç yaşanmadı ve saldırı İsrail'in Hizbullah'ın iletişim ağına derinden sızdığını gösterdi.
Kullanılan çağrı cihazlarının pillerin aşırı ısınmasına bağlı olarak infilak ettiği tahmin ediliyordu ancak birçok uzman, patlama görüntülerinin pillerin aşırı ısınmasıyla uyuşmadığını söylüyor. Bu uzmanlar çağrı cihazlarının üretim veya tedariki sırasında tahrif edilmiş olması dahil, bir tür tedarik zinciri saldırısının daha muhtemel olduğunu belirtiyor.
İsminin açıklanmasını istemeyen İngiliz ordusunda eski bir mühimmat uzmanı, cihazların her birine 10 ila 20 gram askeri sınıf yüksek patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini ve bunların sahte elektronik bileşenlerin içine gizlenmiş olabileceğini söyledi. Uzman, bunun alfanümerik kısa mesaj adı verilen bir sinyalle etkinleştirilmiş olabileceğini belirtti.
NEW YORK TIMES: İSRAİL GİZLİCE PATLAYICI YERLEŞTİRDİ
Bu yorumdan saatler sonra, Amerikan New York Times gazetesi, İsrail'in Hizbullah'ın yakın zamanda verdiği siparişteki çağrı cihazlarına gizlice patlayıcılar yerleştirdiğini duyurdu. Habere göre, Tayvan'dan sipariş edilen Gold Apollo marka çağrı cihazları Lübnan'a ulaşmadan patlayıcılar cihazın içine gizlendi ve uzaktan tetiklenebilmesi için de bir anahtar vardı.
BİR MESAJLA TETİKLENDİ
Haberini ismini vermeyen ABD'li ve diğer yetkililere dayandıran New York Times, patlamaların Hizbullah liderlerinden gelen bir mesajla tetiklendiğini, cihazın infilak etmeden önce birkaç saniye çalması gerekiyordu. Habere göre, saldırı yalnızca açık olan ve mesaj alan cihazları etkiledi.
Hizbullah'ın üyelerinin kullanması için Tayvan'dan 3 binden fazla Gold Apollo marka çağrı cihazı satın aldığını aktaran New York Times, aygıtların bazılarının grubun Suriye'deki üyelerine de dağıtıldığını ekledi.
AXIOS: SALDIRI ERKENE ÇEKİLDİ, 'BİR KULLAN YA DA KAYBET ANIYDI'
Amerikan yayın organı Axios ise, İsrail'in aylarca hazırlık yaptığı planın İran tarafından ortaya çıkarılma ihtimali doğduğunu ve bu nedenle saldırının erkene alındığını bildirdi. Axios'a konuşan bir ABD'li yetkili "Bu bir kullan ya da kaybet anıydı" dedi, adını vermeyen bir İsrailli yetkili ise çağrı cihazlarının patlatılmasının topyekun savaşta bir açılış darbesi olarak planlandığını ancak son günlerde bubi tuzaklı cihazların tespit edilmesinden endişe duyulduğu için saldırının erkene çekildiğini aktardı.
MOSSAD OLAĞAN ŞÜPHELİ
Üst düzey Lübnanlı bir güvenlik yetkilisi ise, İsrail dış istihbarat servisi Mossad'ın çağrı cihazlarına gizlice patlayıcı yerleştirdiğini söyledi. Yetkiliye göre, sipariş edilen AP924 model çağrı cihazı adedi 3 bin değil, 5 bin.
Lübnanlı yetkili, Mossad'ın patlayıcıları üretim sürecinde çağrı cihazlarının içine sakladığını aktardı. Benzer haberler Sky News Arabia ve Al Jazeera gibi yayın organlarında yer aldı.
GOLD APOLLO: CİHAZLAR MACARİSTAN'DA ÜRETİLDİ
Tayvanlı üretici firma Gold Apollo ise bu sabah bir açıklama yaptı, infilak eden çağrı cihazlarının Avrupa'da imal edildiğini duyurdu.
Gazetecilere konuşan şirketin kurucusu Hsu Ching-Kuang, Avrupalı iş ortakları tarafından üretilen çağrı cihazların üstüne Gold Apollo markasının basıldığını söyledi. Hsu Ching-Kuang Avrupa'daki firmanın adını ise gazetecilerle paylaşmadı, "Biz sorumlu bir şirketiz, bu fazlasıyla utanç verici" dedi.
Ancak şirket daha sonra cihazların üretim noktasını paylaştı, bu ülke Macaristan. Macaristan'ın başkenti Budapeşte'deki BAC Consulting KFT adlı şirketin imal ettiği çağrı cihazları, Lübnan'a nakledildi.
İsrail ve Hizbullah arasındaki sınır çatışması, 8 Ekim tarihinde birinci yılını dolduracak. İran destekli grup geride kalan 11 ayı aşkın sürede İsrail ordusunun birçok karargahını ve radar tesisini vurdu, stratejik liman kenti Hayfa'nın bir insansız hava aracı tarafından çekilmiş detaylı görüntülerini paylaştı.
İsrail savaş uçakları Lübnan'ın güneyini neredeyse her gün bombardımana tutarken, hava saldırıları bazen sınıra 100 kilometre mesafedeki Bekaa Vadisi'ne kadar uzandı.
Çatışma nedeniyle hem Lübnan hem de İsrail tarafında on binlerce insan sınır hatlarından tahliye edildi.
Lübnan'da Salı günü gerçekleşen seri patlamalar, İsrail’in ülkenin kuzeyine ilişkin yeni savaş hedefini belirlemesinden saatler sonra geldi. Tel Aviv yönetimi, Salı günü Hizbullah'ı sınırdan uzaklaştırmak ve bu bölgeden ayrılmak zorunda kalan on binlerce İsraillinin evlerine geri dönmesini bir savaş hedefi olarak duyurdu.
Sınır çatışmasının topyekun bir savaşa dönüşebileceği korkusu, özellikle yaz mevsiminden bu yana neredeyse hiç dinmedi.
Hizbullah'ın Salı günü yaşanan patlamalara misilleme sözü vermesiyle, durumun kontrolden çıkabileceğine dair endişeler daha da arttı.
Israel Hayom gazetesine konuşan bir İsrailli bir güvenlik yetkilisi, patlamaların ardından Hizbullah'ın 'gerçek saldırı' ihtimalinin olduğunu savundu, "Artan gerilim uçurumun eşiğinde. Belki yakında İsrailli tüm vatandaşlar sığınaklarda yaşar" dedi.
Söz konusu yetkili, İsrail ordusunun kış mevsimi gelmeden kuzey cephesinde harekete geçeği yorumunu yaptı.