Bu haritaya iyi bakın! İsrail’in planı uzaydan görüldü, yeni savaş sonrası Orta Doğu sil baştan

ABD'de Temsilciler Meclisi Üyesi Brian Mast, Kongre binasında konuştuğu savaş karşıtı sivil toplum kuruluşunun (STK) kurucularından Medea Benjamin'e, "terörist" olarak nitelendirdiği Filistinlileri öldürmenin "en iyi diplomasi" yolu olduğunu söyledi.

İsrail ordusu, Lübnan'ın güneyindeki Hadasa kasabasına hava saldırısı düzenlerken, Hizbullah da Şebaa Çiftliklerinde askeri bir mevziyi hedef aldığını duyurdu.

Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, İsrail savaş uçakları Bint Cubeyl ilçesine bağlı Hadasa kasabasına hava saldırısı düzenledi.

Lübnan haber ajansı NNA ise söz konusu kasabanın hava saldırısından sonra topçu ateşiyle de vurulduğunu ve ilk yardım ekiplerinin bölgeye intikal ettiğini belirtti.

Söz konusu saldırıda can kaybı yaşanıp yaşanmadığına ilişkin bilgi verilmedi.

Öte yandan Hizbullah yaptığı açıklamada, işgal altındaki Şebaa Çiftliklerinde bulunan Ruveysa el-Karn askeri noktasının füzelerle doğrudan hedef alındığını kaydetti.

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA), Gazze Şeridi'nde yaşayan insanların acil sağlık hizmetine ihtiyacı olduğunu belirtti.

UNRWA'nın X platformundan yapılan yazılı açıklamada, ciddi ölçülere ulaşan ilaç ve yakıt sıkıntısının Gazze'deki yaralıları kurtarma operasyonlarını aksattığı kaydedildi.

Yardımların bölgeye güvenli ve sürdürülebilir şekilde ulaşımı için daha fazla beklenemeyeceği vurgulanan açıklamada, "Gazze halkının acil sağlık hizmetine ihtiyacı olduğu ve UNRWA'ya bağlı sağlık merkezlerinin yalnızca küçük bir kısmının faaliyet gösterebildiği" ifade edildi.

İsrail ordusu, Gazze'nin orta kesimindeki Nuseyrat Mülteci Kampı'ndaki Sivil Savunma Merkezini hedef aldı. Düzenlenen saldırıda aralarında sivil savunma çalışanlarının da olduğu yaralılar, Deyr Belah kentindeki Aksa Şehitleri Hastanesi'ne getirildi.

İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırısında doğrudan hedef aldığı sivil savunma ekiplerinden 3 kişinin öldüğü, 12 kişinin yaralandığı bildirildi.

İsrail ordusunun Gazze'ye yönelik aylardır süren saldırıları nedeniyle evlerini terk edip Deyr Belah kentine göç eden Filistinliler yaşam mücadelesi veriyor. Deyr Belah'ta kurdukları derme çatma çadırlarda kalan Gazzeliler, artan sıcaklıklar yaşam koşullarını daha da zorlaştırıyor. Özellikle çocuklar, aşırı sıcak hava koşullarından en çok etkilenenler arasında yer alıyor. Bazı aileler sıcak havalardan bunalan çocukların başlarına su dökerek serinletmeye çalıştı.

Batı Kudüs’ün girişindeki Chords Asma Köprüsü'nün önünde toplanan binlerce İsrailli, Başbakan Netanyahu’nun konutunun bulunduğu Gazze Caddesi’ne (Azza Street) yürüdü. Göstericiler, Gazze Caddesi’ni trafiğe kapatarak Binyamin Netanyahu hükümetini eleştiren sloganlar attı. Gazze Şeridi’ndeki İsrailli esirlerin geri getirilmesini talep eden göstericiler, “Suçlu Başbakan”, “Esir takası anlaşması şimdi”, “Tüm esirleri geri getirin”, “Onu değiştirmek (Netanyahu) onları (esirleri) kurtarır” sloganlarının yazılı olduğu dövizler taşıdı.

İsrail bayrakları taşıyan binlerce gösterici, uzun süre boyunca düdük ve trampetler eşliğinde, polisin kurduğu barikatı aşmaya çalıştı. Polis, burada göstericiler tarafından yakılan ateşe de müdahale ederek söndürdü. Batı Kudüs’ün yanı sıra başkent Tel Aviv ve Kayserya gibi diğer kentlerde de protestolar düzenlendi.

Göstericiler Tel Aviv’de iki otoyolu trafiğe kapattı

Tel Aviv’de iki ayrı noktada gösteri düzenleyen İsrailliler, sahil şeridi boyunca uzanan Tel Aviv ile Hayfa arasındaki 2 numaralı otoyolu trafiğe kapattı.Göstericiler ayrıca Tel Aviv’deki Ayalon Caddesi'ni de trafiğe kapatarak, gösterilerini sürdürdü.

Lübnan'daki Hizbullah Hareketi, İsrail'in kuzeyindeki bir askeri üssü hedef aldığını bildirdi.

Hizbullah'tan yapılan yazılı açıklamada, İsrail'e ait Kuzey Komutanlığına bağlı Birya Kışlasındaki füze ve hava savunma ana üssünün onlarca katyuşa füzesiyle hedef alındığı kaydedildi.

Açıklamada, üssün, İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Nebatiye kenti ve Sahmar kasabasına düzenlediği saldırıya karşılık hedef alındığı belirtildi.

İsrail ordusundan yapılan açıklamada ise Lübnan'dan İsrail'in kuzeyindeki Celile bölgesine 40 roket atıldığı duyuruldu.

Hamas, İsrail ordusunun Gazze kentinin doğusundaki Şucaiyye Mahallesi'ne düzenlediği kara saldırısını Filistinliler aleyhindeki "soykırım savaşının devamı" olarak değerlendirdi.

Hamas, İsrail'in bugün Şucaiyye Mahallesi'ne başlattığı ve 7 Ekim'den bu yana bölgeyi hedef alan üçüncü saldırısına ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Gazze'nin doğusundaki Şucaiyye Mahallesi'nin yoğun şekilde bombalanması, mahallenin tahliyesi için uyarılar yapılması, ölü ve yaralı sayısının artması, binlerce kişinin göçe zorlanmasının bu suçlara ortaklık eden ABD yönetiminin desteğiyle Gazze Şeridi'ndeki Filistinlileri hedef alan soykırım savaşının devamı olduğu vurgulandı.

Açıklamada, "kentleri, mülteci kamplarını ve mahalleleri hedef alan, Filistin halkının acısını derinleştirme amacıyla kasten sivilleri ve altyapıyı yok eden bu faşist politikanın, tam anlamıyla bir savaş suçu olduğu" belirtildi.

BM Sözcü Stephane Dujarric, AA muhabirinin "Son 72 saatte bir Filistinli vurulup dövüldükten sonra Batı Şeria'da askeri araca bağlandı, yaşlı bir kadına Gazze'deki evinde İsrail ordusu tarafından eğitilen bir köpek saldırdı ve bugün küçük bir bebek evinin bombalanması sonucu yanık yaraları tedavi edilemediği ve Gazze'den çıkamadığı için öldü. Bunlar olayların sadece bazıları. Sıklıkla İsrail bombardımanından bahsediyoruz ancak bu sürerken, Filistinli sivillere yönelik uluslararası insancıl hukuk ihlalleri de devam ediyor. Bunları takip ediyor musunuz ve tepkiniz nedir?" sorusunu yanıtladı.

Dujarric, "Bu olayları takip ediyoruz ve her ihlali dehşetle karşılıyoruz." dedi.

Filistinli erkeğin askeri araca bağlanmasını "korkunç" olarak nitelendiren Dujarric, bu davranışın suçlularının cezalandırılması gerektiğini vurguladı.

Dujarric, yanıkları nedeniyle ölen bebekle ilgili de bunun ihtilaf nedeniyle çok sayıda acı çeken ve trajik şekilde ölen genç, yaşlı sivilin bir diğer örneği olduğunu belirterek, durumun taraflar durana kadar süreceğine işaret etti.

Gazze Şeridi'ne 7 Ekim'den bu yana saldırılarını sürdüren İsrail, kuzey sınırında da Lübnan Hizbullahı ile çatışıyor.

İsrail ile Lübnan arasında "Mavi Hat" olarak tabir edilen sınır hattında son haftalarda gerginlik tırmanıyor.

İsrail ordusu, 18 Haziran'da Lübnan'a yönelik olası bir saldırıya ilişkin "operasyonel planı" onayladığını duyurmuştu.

İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz da 21 Haziran'da yaptığı açıklamada, Hizbullah'ın İsrail topraklarına ve vatandaşlarına yönelik saldırılarına izin verilemeyeceğini ve gerekli kararları yakında alacaklarını ifade etmişti.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik havadan, denizden ve karadan düzenlediği saldırılar devam ediyor. İsrail ordusunun Gazze kentindeki Tuffah ve Al Daraj mahallelerindeki sivil yerleşim yerlerine saldırı düzenledi. Saldırı sonucu aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu yaralılar, kentindeki El Ehli (Baptist) Hastanesi'nde tedavi altına alındı.

İsrail'de muhalefetteki İsrail Evimiz Partisi lideri ve eski Savunma Bakanı Avigdor Liberman ise Binyamin Netanyahu hükümetinin performansını eleştirdi.

Liberman yaptığı açıklamada, "Bu hükümetin güneyde (Gazze) de kuzeyde (Lübnan) de bir karar verip kazanamadığı, İsrail halkını güvenliğe kavuşturamadığı ve vatandaşlara güvenlik duygusunu yeniden kazandıramadığı açıktır." ifadelerini kullandı.

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Hizbullah'la bir savaş durumunda ordunun Lübnan'ı "taş devrine" döndürme kapasitesine sahip olduğunu söyledi.

İsrail devlet televizyonu KAN'ın haberine göre Gallant, ABD'nin başkenti Washington'da gazetecilere yaptığı açıklamada, "İsrail ordusunun, Hizbullah'la herhangi bir savaş durumunda Lübnan'ı taş devrine döndürme kapasitesine sahip olduğunu" ifade etti.

Gallant, Tel Aviv hükümetinin, İsrail-Lübnan sınırındaki duruma diplomatik bir çözüm bulmayı tercih ettiğini de sözlerine ekledi.

The Washington Post'un haberine göre, Washington'da temaslarda bulunan Gallant liderliğindeki İsrail heyeti ile Amerikalı muhatapları, devam eden Gazze'de ateşkes ve esir takası müzakerelerinin yanı sıra İsrail'in Gazze'ye saldırılarının sona ermesinin ardından "ertesi gün" için olası senaryoları tartıştı.

Kanada’dan şiddet yanlısı İsrailli yerleşimcilere yaptırım kararı geldi. Kanada Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Filistinlilere ve Batı Şeria’daki mülklerine yönelik şiddet içeren ve istikrarı bozan eylemleri nedeniyle İsrailli 7 kişi ve 5 kuruluşa yaptırım uygulanacağı bildirildi. Açıklamaya göre, yaptırım uygulanacak kuruluşların Batı Şeria'da yerleşim yerleri için lobi yapan Amana Derneği, Yahudilerin Araplarla evlenmesine ve asimilasyonuna karşı çıkan, İsrail'de Yahudi olmayanların kamusal faaliyetlerini engellemeye çalışan aşırı sağcı grup Lehava, Batı Şeria'da yasadışı ileri karakollar inşa eden ve genellikle genç İsraillilerden oluşan Hilltop Gençliği, Ocak 2021'de kurulan, Tirza Vadisi ileri karakolu olarak da bilinen Moshe's Farm ve Halamish yerleşimi yakınlarındaki Zvi's Farm’ın olduğu aktarıldı.
Yaptırım uygulanan şahısların kimliği ise, Lehava'nın kurucusu Bentzi Gopstein ve yerleşimci aktivist Daniella Weiss'ın yanı sıra Shalom Zicherman, Meir Mordechai Ettinger, Ely Federman, Elisha Yered ve Einan Ben-Nir Amram Tanjil olarak bildirildi.

Kanada Dışişleri Bakanı Melanie Joly yaptığı açıklamada, “Batı Şeria'daki aşırılık yanlısı yerleşimci şiddetinden derin endişe duymaya devam ediyoruz. Bu tür eylemleri sadece Filistinlilerin yaşamları üzerindeki önemli etkileri nedeniyle değil, aynı zamanda kalıcı barış umutları üzerindeki yıpratıcı etkileri nedeniyle de kınıyoruz” ifadelerini kullandı.

Filistin Kızılayından yapılan yazılı açıklamada, İsrail ordusunun, 52 gündür Refah Sınır Kapısı'nı kapalı tuttuğu, Kerm Ebu Salim Sınır Kapısı'ndan giren yakıtın ise Gazze Şeridi'nin yardım ve tıbbi amaçlı ihtiyaçlarını karşılamadığı ifade edildi.

UNRWA'nın, günlük olarak Kızılayın ambulans filosu için yüzde 6'lık bir yakıt sevkiyatında bulunduğu ancak yaklaşık 8 gündür bu miktarın da teslim alınamadığı kaydedildi.

Bu nedenle Kızılayın, Gazze'deki ambulans filosunun yüzde 36'sına tekabül eden 18 aracın çalışmadığı vurgulandı.

İlerleyen günlerde, ambulans hizmetlerinde sıkıntı yaşanacağına dikkati çekilen açıklamada, uluslararası topluma, sağlık sisteminin çökmesinin ve daha fazla ambulansın hizmet dışı kalmasının önüne geçilmesi adına Refah Sınır Kapısı'nın açılması ve başta yakıt olmak üzere insani yardımların girişine izin verilmesi için acil müdahale çağrısı yapıldı.

İsrail ordusu, 6 Mayıs'ta yaptığı açıklamada, zorla yerinden edilmiş Filistinlilerin sığındığı Refah'ın doğusundaki bazı mahallelerin boşaltılmasını istemiş, 7 Mayıs sabahı da Gazze'nin Refah bölgesine kara saldırısı başlatarak Mısır ile olan sınır kapısının Gazze tarafını ele geçirdiğini duyurmuştu.

Fransa Dışişleri Bakanlığından, Lübnan'da yükselen tansiyona ilişkin yapılan açıklamada, tüm taraflara azami itidal gösterme ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) 1701 sayılı kararını uygulama çağrısında bulunuldu. Açıklamada, "Fransa, İsrail sınırındaki şiddetin dramatik bir şekilde arttığı bir dönemde Lübnan'daki durumun ciddiyetinden son derece endişe duymaktadır." ifadesi kullanılarak, Fransa'nın bölgedeki tırmanma riskini önleme ve diplomatik çözümü teşvik etme konusundaki kararlılığını sürdürdüğü kaydedildi.

İsrail'in Kanal 12 televizyonunda yayınlanan haberde, "İsrail ordusunun Refah'taki kara operasyonlarında ilerlemeye devam ettiği ve artık sona yaklaştığı" ifade edildi.

İsrail ordusuna bağlı 162. Birliğin, Hamas'a bağlı Refah Tugayı'nı yenilgiye uğratmanın eşiğinde olduğu iddia edildi.

Ordunun Mısır-Gazze Şeridi sınırındaki Philadelphia Koridoru üzerinde bir yol inşa etmeye başladığı ve bu yolun bölgeden ayrıldıktan sonra da askeri birliklerin geri dönmesine imkan tanıyacağı ifade edildi.

Refah'taki kara saldırılarından sonra 162. Birliğin, Lübnan sınırındaki kuzey bölgelerine intikal edeceği, Philadelphia Koridoru boyunca ise tampon bölgede görev yapmak üzere daha küçük bir gücün konuşlandırılacağı belirtildi.

- Refah'a kara saldırısı

İsrail ordusu, 6 Mayıs'ta yaptığı açıklamada, zorla yerinden edilmiş Filistinlilerin sığındığı Refah'ın doğusundaki bazı mahallelerin boşaltılması uyarısında bulunmuştu.

Bunun ardından 7 Mayıs'ta İsrail ordusu, Gazze'nin Refah bölgesine kara saldırısı başlatarak Mısır'la olan sınır kapısının Gazze tarafını ele geçirdiğini duyurmuştu.

Refah Sınır Kapısı, bölgede İsrail işgalinin başladığı 7 Mayıs'tan bu yana kapalı tutuluyor.

Gazze Şeridi'nin İsrail haricinde dış dünyaya açılan tek kapısı durumundaki Refah Sınır Kapısı'nın kapalı olması, gıda sıkıntısıyla karşı karşıya bulunan Gazze'ye insani yardım girişlerini önemli ölçüde etkiliyor.

Gazze'deki Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki sivillere son 24 saatte 3 saldırı gerçekleştirdiği, 47 kişinin hayatını kaybettiği, 52 kişinin ise yaralandığı bildirildi. Saldırıların başladığı 7 Ekim'den bu yana hayatını kaybedenlerin sayısının 37 bin 765'e, yaralananların sayısının ise 86 bin 429'a yükseldiği kaydedildi.

İsrail-Hamas arasında başlayan ve daha sonra İran, Hizbullah, ABD, Husilerin de dahil olduğu Orta Doğu'daki savaşın artık Lübnan'a sıçraması an meselesi. İsrail ve Hizbullah kanadı bölgeye yığınak yaparken Financial Times uzaydan çekilen fotoğraflarda İsrail'in oluşturmaya çalıştığı güvenlik koridorunu manşete taşıdı. İsrail ordusu bugün itibariyle Lübnan sınırındaki binaları yıkmaya başladı ve bölgede top atışlarına başladı ayrıca İsrail ordusu zaman zaman fosfor bombasını dahi kullanıyor.
İsrail şu ana kadar Lübnan'a yönelik geniş çaplı saldırı düzenlemedi çünkü Hizbullah savaşçıları bölgede aktif bir rol oynuyor. Financial Times'a göre İsrail onlarca farklı noktada güvenlik koridorları oluşturarak ilerleyecek ve Lübnan'a yönelik saldırılarına böyle başlayacak. Topyekün savaş öncesi ise binlerce İran destekli savaşçı İsrail'e karşı Hizbullah'a katılmak için gönüllü oldu. Askeri uzmanlar Hizbullah'ın yaklaşık 200 bin kişilik bir savaşçıya sahip olduğunu ve elinde gelişmiş balistik füzeler bulundurduğunu ifade ediyor.

Financial Times'ın haberinin devamında İsrail'in savaşın başından beri yaklaşık 300 Hizbullah savaşçısını öldürdüğünü ifade etti. ABD'nin arabuluculuk için Hizbullah ile temasta olduğunu belirten gazete, savaşçıların Gazze'de ateşkes sağlanmadan geri çekilmeyeceğini aktardı. Financian Times'a konuşan savaş uzmanları Hizbullah'ın artık geri çekilmesinin imkansız olduğunu ve savaşın da kaçınılmaz olduğunu belirtiyor.
İsminin açıklanmasını istemeyen bir Hizbullah savaşçısı konuyla ilgili, "Bizden güneyden çekilmemizi istemek, bir balığa denizde yüzmemesini istemek gibi bir şey" dedi.

ABD'nin aylardır hazırladığı savaş sonrası planının ayrıntıları netleşiyor, iki bölge ülkesi bazı şartlar karşılığında Gazze Şeridi'ne asker konuşlandırmaya hazır. Suudi Arabistan'ın tutumu merak edilirken, İsrail basını ABD'nin geniş uluslararası destek için Türkiye, Bahreyn, Fas, Endonezya ve diğer ülkeleri bilgilendirdiğini yazdı.

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ndeki savaşla birlikte baskınlarını artırdığı işgal altındaki Batı Şeria'da, gece yarısı bir patlama meydana geldi. Helikopter, silahlı insansız hava araçları ve buldozerlerin desteklediği son baskında, İsrail işgal birlikleri Batı Şeria'nın kuzeyindeki Cenin mülteci kampında hareket halindeydi. Bu sırada şiddetli bir büyük bir patlama oldu, gökyüzüne dumanlar yükseldi. Filistinli İslami Cihad, yol kenarına yerleştirilen bombanın İsrail askerleri geçerken patlatıldığını açıkladı. Saldırıda İsrail ordusundaki bir keskin nişancı mangasının komutanı olan yüzbaşı öldürüldü. İsrail medyası, yaralanan 17 askerden birinin durumunun ağır olduğunu yazdı. Al Jazeera, Filistinlilerin kurduğu pusuda yaralanan askerlerin helikopterlerle hastaneye taşındığını bildirdi.

Washington ziyareti sırasında konuşan İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, "Savaş istemiyoruz, ama her senaryoya hazırlanıyoruz" dedi. Hizbullah'ın, savaş çıkarsa Lübnan'a ağır hasar vereceklerini bildiğini söyleyen Gallant, "Lübnan'ı Taş Devri'ne gönderebiliriz ama bunu yapmak istemiyoruz" ifadelerini kullandı.

İsrail ve Hizbullah arasında tehdit dozu giderek artan açıklamaları Gazze savaşının bölgesel bir çatışmaya döneceği endişesine yol açarken, ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin'den İsrail'e uyarı geldi. Hizbullah ile yeni bir savaşın Ortadoğu'da "korkunç" sonuçlara yol açacağını söyleyen Austin, tarafları diplomatik çözüm bulmaya çağırdı.

Öte yandan olası çatışma endişesiyle Almanya ve Kanada, vatandaşlarından derhal Lübnan'ı terk etmelerini istedi.

The Times of Israel gazetesinin ismi paylaşılmayan ABD’li bir yetkiliye dayandırdığı haberine göre, ABD’nin İsrail’e "göndermediği ağır bombaları içeren bir sevkiyatın şimdilik beklemede kalmaya devam edeceği" kaydedildi.

Öte yandan Washington’da temaslarda bulunan İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ise yaptığı görüntülü açıklamada, ABD’den ülkesine silah sevkiyatı konusu da dahil olmak üzere ABD'li yetkililerle görüşmelerinde "önemli ilerlemeler kaydettiklerini" öne sürdü.

Gallant ayrıca, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ile görüşmesinde, Gazze’deki saldırılar ve esirlerin geri getirilmesi gibi konuların da ele alındığını belirtti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Gallant, ABD ile silah sevkiyatına dair yaşanan anlaşmazlık konusunda karşı karşıya gelmişti.

Gallant, ABD ile anlaşmazlıkları "kapalı odalarda çözdüklerini" öne sürerken, Netanyahu ise ABD ile silah sevkiyatı konusunda yaşanan "anlaşmazlıkların haftalardır kapalı odalarda çözülmediğini" savunmuştu.

Netanyahu, 18 Haziran’da ABD'yi ülkesine silah sevkiyatı yapmayı reddetmekle suçladığı bir video paylaşmış, ertesi günkü hükümet toplantısında ise ABD’nin silah yardımlarında “çarpıcı bir düşüş” olduğunu savunmuştu.

Netanyahu ayrıca, ABD’li yetkililerle yaptıkları görüşmelerde sevkiyatın hızlandırılması için defalarca çağrıda bulunduklarını ancak "temel durumun değişmediğini” iddia etmişti.

ABD Dışişleri Bakanlığı ise Netanyahu’nun “ABD’nin silah yardımlarında çarpıcı bir azalma olduğu” yönündeki açıklamasını reddederek, "bunun ne anlama geldiğini anlamadıklarını" belirtmişti.

ABD, İsrail'e 7 Ekim 2023'te Gazze'ye yönelik saldırılarının başlamasından bu yana milyarlarca dolar yardımda bulunurken, ABD Temsiciler Meclisi ise 8 Mayıs'ta, İsrail'e yaklaşık 250 ila 1000 kilogram ağırlığındaki bombaların tedarikinin durdurulduğunu bildirmişti.

İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana karadan, havadan ve denizden on binlerce ton bomba yağdırdığı Gazze Şeridi'ndeki saldırılarında en az 15 bin 694’ü çocuk, 10 bin 279'u kadın olmak üzere 37 bin 718 Filistinli öldü, 86 bin 377 kişi yaralandı.

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.

İsrail, gece saatlerinde Suriye'ye saldırı düzenledi. Saldırıda en az iki kişinin öldüğü belirtiliyor. Suriyeli yetkililer, savunma sistemlerinin bazı füzeleri düşürdüğünü iddia etti ve yayınladıkları raporda "Gece saat 23.40 sıralarında İsrail Golan Tepeleri'ni hedef aldı, saldırıda iki asker öldü, bir asker de aralandı" denildi.

İsrail, halkı zorla aç ve susuz bırakarak büyük bir insani felakete yol açtığı Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarına 265. gününde de devam ediyor. Filistin resmi ajansı WAFA'nın haberine göre, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliya Mülteci Kampı'nın el-İlmi bölgesinde bir grup Filistinliyi hedef alması sonucu 6 kişi öldü, bazıları da yaralandı.

İsrail savaş uçakları, kuzeyde yer alan Beyt Lahiya kentinde bir evi bombaladı, sağlık ekipleri şu ana kadar bir kişinin cansız bedenine ulaştı. Arama kurtarma çalışmaları devam ediyor.

İsrail savaş uçaklarının Gazze'nin Es-Sabra Mahallesi'ndeki 4 eve düzenlediği hava saldırısında ise en az 2 kişi hayatını kaybetti.

İsrail uçaklarının Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'un Büyük Absan beldesinde bulunan el-Hanse Okuluna düzenlediği saldırıda ise aralarında çocuk ve kadınların da bulunduğu çok sayıda Filistinli yaşamını yitirdi, onlarca kişi de yaralandı.

İsrail ordusunun topçuları da gece boyu yoğun bir şekilde Gazze'nin ez-Zaytun, Tel el-Hava ve Şeyh Aclin mahallelerini hedef aldı. Bir çok bölgeden dumanların yükseldiği görüldü.

İsrail orudus ayrıca, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kenti batısındaki Filistinlilere ait evleri patlayıcılarla havaya uçurmaya devam ediyor.

Gazze'deki Sağlık Bakanlığı, dün yaptığı açıklamada, İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 15 bin 694'ü çocuk, 10 bin 279'u kadın olmak üzere 37 bin 718 Filistinlinin öldürüldüğünü, 86 bin 377 Filistinlinin yaralandığını bildirmişti.

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.

Dünya artık Hizbullah ile İsrail arasında çıkacak bir savaş kesin gözüyle bakıyor. Her iki taraf da bölgeye yığınak yaparken savaş uzmanları ABD olmadan İsrail'in galip gelemeyeceğini belirtiyor. 200 binden fazla askeri ve envanterinde balistik füzeler olan Hizbullah, İran'ın en büyük vekil güçlerinden biri olarak biliniyor. Haaretz gazetesine konuşan savaş uzmanı Yoram Schweitzer, İsrail ile Hizbullah arasında geniş çaplı bir savaşı önlemenin anahtarının İsrail'in güneyinde Hamas ile çatışmayı sona erdirmek olduğunu öne sürdü. Schweitzer İsrail'in 'kendini kurtarmasının' tek yolunu ateşkes olarak görürken olası bir Lübnan savaşında İran dahil Orta Doğu'daki Tahran'ın vekil güçlerinin bölgeye geleceğini ve bu durumun Tel Aviv için adeta bir felakete yol açacağını hatırlattı. İran'ın Orta Doğu'da sayıları bir milyona ulaşan çeşitli vekil güçleri bulunuyor. Hizbullah, Husiler ve çeşitli savaşçıların İran tarafından desteklendiği biliniyor. Bu gruplardan en önemlilerinden biri de Husiler. 100 binden fazla kişilik bir orduya sahip olan Husilerin envanterinde başkent Sana'nın binlerce km uzağındaki İsrail'i vurabilecek balistik füzeler ve silahlı insansız hava araçları hatta savaş uçakları dahi bulunuyor.

İSRAİL JETLERİ HAVALANDI

İsrail savaş uçakları ise Lübnan ile çıkması beklenen savaşta İran için havalanarak tatbikat gerçekleştirdi ve uzak mesafedeki hedefleri vurdu. İsrail medyası bu tatbikatların İran'daki potansiyel hedeflerin vurulması olduğunu yazdı. Yerel medya ayrıca İran'ın nükleer kapasitesini artırdığını ve tatbikatların asıl amacının bu artışa yönelik olduğunu ifade ediyor. Geçtiğimiz günlerde ABD'ye giden İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant da ABD'li mevkidaşı Lloyd Austin ile bu konuya dikkat çekti ve "Nükleer bir İran'ı önlemeliyiz, zaman aleyhimize işliyor" dedi.
İsrail'in Hayom gazetesi ayrıca eninde sonunda ABD'nin İran'ın nükleer tehdidine karşı müdahale edeceğini öne sürüyor.