08.11.2023 - 11:08 | Son Güncellenme:
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve diğer yetkililerin Gazze'yi işgal açıklamaları ters tepti, kara operasyonu ve diğer gelişmeleri dakika dakika aktarıyoruz.
Husiler, Yemen karasularında ABD’ye ait MQ-9 Reaper tipi İHA’yı düşürdüğünü öne sürerek, İHA’nın ABD tarafından İsrail'i desteklemek için kullanıldığını belirtti. Husiler tarafından yapılan açıklamada, "Yemen karasularında ve ABD'nin İsrail varlığına verdiği askeri desteğin bir parçası olarak bir ABD İHA’sı düş
ABD’de 100’den fazla Kongre çalışanı düzenledikleri protestoda, Gazze'de ateşkes yapılması çağrısında bulunarak, "Artık sessiz kalmaya tahammülümüz yok" dedi.
Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini, İsrail’in Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybeden BM personeli sayısının 92’ye yükseldiğini açıkladı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu "Her türlü yönden duyduğumuz her türlü yalan söylentiyi bir kenara bırakmak ve net bir şeyi tekrarlamak istiyorum: Rehinelerimiz serbest bırakılmadan ateşkes olmayacak" dedi.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları devam ederken, NATO Gazze Şeridi'ndeki “insani duraklamaları” desteklediğini duyurdu. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Belçika’nın başkenti Brüksel’deki NATO Karargahında Macaristan Cumhurbaşkanı Katalin Novk ile düzenlediği ortak basın toplantısında, İsrail'in uluslararası hukuka uygun olarak kendini savunma hakkı olduğunu ancak sivillerin korunması gerektiğini vurguladı.
NATO müttefiklerinin insani yardımların Gazze Şeridi’ne ulaştırılması için “insani duraklamaları” desteklediğini belirten Stoltenberg, "Bu krizin bölgesel bir çatışmaya dönüşmemesi önemli. İran, Hizbullah ve diğer grupların gerilimi tırmandırmaması gerekiyor” dedi.
Gazze Şeridi’ndeki Kudüs Hastanesi, yakıt sıkıntısı nedeniyle operasyonlarının çoğunu kısıtlamak zorunda kaldı. Hastanenin cerrahi bölümü, emar, tıbbi röntgen bölümleri ve oksijen üretim tesisi kapatıldı.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, "Her yıl tanık olduğumuz tüm çatışmalarda herhangi bir aktör tarafından öldürülen çocukların sayısı en fazla yüzlerle ifade ediliyor. Gazze'de birkaç gün içinde binlerce çocuk öldürüldü” dedi.
İsrail, Gazze Şeridi’ndeki sivil yerleşim yerlerini vurmaya devam ediyor. Gazze Şeridi'nin orta kesiminde Deir el-Balah’da yer alan Bureij Mülteci Kampı’nda yerinden edilmiş Filistinlilerin sığındığı okulun yakınındaki yerleşim yerine saldırı düzenledi. Saldırıda 15 kişi hayatını kaybetti, çok sayıda kişi de yaralandı. Yerel kaynaklar, vurulan binanın Ebu Gazal ailesine ait olduğunu belirterek, enkaz altında birkaç kişinin olduğunu ifade etti.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları devam ederken, İtalya Gazze Şeridi açıklarında yaralıların tedavisine destek olmak için hastane gemisi göndereceğini duyurdu. İtalya Savunma Bakanı Guido Crosetto yaptığı açıklamada, 30’u acil tıbbi durumlar için eğitilmiş olmak üzere toplam 170 personelden oluşan hastane gemisinin İtalya'nın Civitavecchia Limanı’ndan Gazze Şeridi’ne hareket edeceğini ifade etti.
Bölgeye gönderilmiş olan İtalyan Donanması’na bağlı iki geminin de gemisinin muhtemelen orada kalacağını aktaran Crosetto, "Onları bölgede tutup tutmamayı değerlendireceğiz, ancak herhangi bir pişmanlık duymamak için üç gemiyi orada tutmayı tercih ederim" dedi.
Belçika'da Başbakan Yardımcısı Petra De Sutter, Belçika hükümetine İsrail'e karşı yaptırım çağrısında bulundu. 'Zamanı geldi, bomba yağmuru insanlık dışıdır' diyen Sutter açıklamalarını 'İsrail'in uluslararası ateşkes çağrılarını umursamadığı açık' ifadelerini kullandı.
Filistin Kızılayı sosyal medyadan yaptığı açıklamada, İsrail bombardımanının dün geceden bu yana batıdan El Kudüs Hastanesi civarına devam ettiğini bildirdi:
"Hastaneye giden tüm yollar kapalı. Sağlık ekipleri yaralılara ulaşmak için hastaneden çıkamıyor."
Uyarı yapılmadan gerçekleştirilen hava saldırısı Nasır Hastanesinin birkaç yüz metre yakınında gerçekleşti. Bölgenin en büyük camisi saldırı sonucu yıkıldı. Caminin hemen yanında yüzlerce insan ekmek kuyruğundaydı. Onlarca kişinin hastaneye kaldırıldığı gelişmede ölü sayısı henüz kayıtlara geçmedi.
AFP: Katar, Gazze'de ateşkes için bazı rehinelerin serbest bırakılması adına müzakere yürütüyor.
Haberini müzakereler konusunda bilgi sahibi bir kaynağa dayandıran AFP'ye göre, bir ya da iki günlük ateşkes karşılığında Hamas'ın elindeki 10 ila 15 rehinenin serbest kalması amaçlanıyor.
Katar'ın İsrail ve Hamas arasında arabuluculuk yaptığını belirten AFP, ABD'nin de müzakerelerde koordinatör olarak yer aldığını duyurdu.
Birleşmiş Milletler'in (BM) barınma konusundaki koordinatörü Balakrishnan Rajagopal, İsrail saldırılarında Gazze'deki evlerin yarısının yıkıldığını veya ağır hasar aldığını söyledi. Sistematik olarak devam eden saldırıların bir savaş suçu olduğunu söyleyen Rajagopal bunun sadece Gazzelileri değil tüm insanlığı ilgilendirdiğini bildirdi.
Filistinli İslami Cihad grubunun silahlı kanadı Kudüs Tugayları, İsrail'in Sderot ve Guş Dan bölgelerini bombaladığını duyurdu. Guş Dan, başkent Tel Aviv'i de içine alan bölgeye verilen isim.
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el Kassam Tugayları ise, Gazze Şeridi'ne giren İsrail kara birliklerine ait bir tankı Beyt Lahya'nın kuzeybatısında imha ettiğini açıkladı. Beyt Lahya, 41 kilometre uzunluğundaki Gazze Şeridi'nin kuzey ucunda yer alıyor.
Hamas'ın silahlı kanadı, daha önce de Gazze şehri çevresinde üç İsrail tankı ve bir zırhlı taşıyıcıyı imha ettiğini bildirmişti. İsrail ordusundan henüz Filistinli grupların açıklamalarına dair bir yorum yok.
Birleşmiş Milletler, İsrail'in Gazze'nin kuzeyine hava ve kara saldırılarını yoğunlaştırmasıyla birlikte güneye doğru kaçan Filistinli sivillerin arttığını bildirdi.
Birleşmiş Milletler, bugün yaptığı açıklamada Pazartesi günü 5 bin kişinin güneye doğru kaçtığını, Salı günü ise yaklaşık 15 bin kişinin yollara düştüğünü aktardı. Pazar günü bu sayı 2 bindi.
Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ), otuz üçüncü gününe giren savaşta 34 Filistinli, dört İsrailli ve bir Lübnanlı olmak üzere 39 gazetecinin öldürüldüğünü bildirdi.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Japonya’da yaptığı açıklamada savaştan sonra neler olması gerektiğini genel hatlarıyla başlıklandırdı.
Japonya'nın başkenti Tokyo’da G-7 dışişleri bakanları toplantısının ardından konuşan Blinken, Gazze ve Batı Şeria'nın Filistin Yönetimi altında birleşmesi gerektiğini söyledi. Blinken'a göre, yanı sıra savaşın sonlanmasının ardından Gazze'de yeniden bir İsrail işgali olmamalı.
Blinken, çatışmaların sona ermesiyle birlikte sağlanması gereken koşulları şöyle sıraladı:
Gazze, terörist ve şiddet saldırıları için kullanılmamalı.
Gazze, çatışmaların sonlanmasının ardından yeniden işgal edilmemeli.
Gazze’yi abluka altına alma girişimleri olmamalı.
Gazze topraklarında azalma olmamalı.
Batı Şeria'dan hiçbir terör tehdidinin gelmemesi sağlanmalı.”
Gazze'den tahliye edilen Amerikalılar arasındaki hemşire Emily Callahan, CNN International yayınında İsrail bombardımanı altındaki bölgedeki gerçeği dünyaya haykırdı.
Sınır Tanımayan Doktorlar ile birlikte Gazze'de bulunan hemşire Callahan, bir hafta önce Refah Sınır Kapısı'ndan geçerek Mısır'a ulaştı ve ülkesine döndü. Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'tan tahliye edilen hemşire, yerinden edilmiş 35 bin Filistinli ile tek bir kompleksteki sığınağı paylaştığını söyledi.
Barınaktaki çocukları "Yüzlerinde, boyunlarında ve tüm bedenleri yanıp tükenmiş çocuklar vardı" sözleriyle anlatan ABD'li hemşire, yiyecek ve suyun ise bitmek üzere olduğunu anlattı.
Sınır Tanımayan Doktorlar ekibinin sonuna kadar kalori saymak zorunda kaldığını belirten Emily Callahan, "Kalbim Gazze'de. Gazze'de kalacak" cümlesini kurdu.
CNN International'daki yayın, İsrail medyasında da yankı buldu ve Times of Israel internet sitesi tarafından haberleştirildi.
Filistinli yetkililer, savaşın otuz üçüncü gününde İsrail bombardımanında hayatını kaybedenlerin sayısının 10 bin 569'a çıktığını açıkladı. Kurbanların 4 bin 324'ü çocuk, 2 bin 823'ü kadın.
Filistinli sağlık yetkililerinin verdiği bilgiye göre, İsrail saldırılarında 26 bin 475 kişi de yaralandı.
Birçok mahallesi ve yerleşimi haritadan silinen Gazze'de 1350'si çocuk olmak üzere en az 2 bin 550 Filistinli de kayıp.
Son 24 saatte düzenlenen 27 saldırıda can veren 241 kurbanın yarısı Gazze Şeridi'nin güneyindeydi. 18 hastane ve 40 sağlık ocağı hizmet dışı kaldı, çatışmalarda 193 sağlık personeli hayatını kaybetti.
Gazze'yi karadan işgale girişen İsrail ordusu, savaşın birinci ayında 10 binden fazla Filistinliyi öldürdü. Dünyanın gözü önünde ortaya konan vahşet 41 kilometre uzunluğundaki Akdeniz kıyı şeridini neredeyse her dakika havadan, denizden ve karadan bombalayarak sürüyor.
İsrail'in Jerusalem Post gazetesi, Ekim ayı sonunda kara operasyonu başlatan İsrail ordusundaki işgal birliklerinin Gazze'deki antik sinagogda on yıllar sonra ilk kez dua ettiğini yazdı.
Çarşamba günü İsrail'de en popüler Google aramalarından biri, İbranice 'Gazze antik sinagogu' ifadeleriydi. Google üstündeki bu merakın nedeni ise, bir dizi sosyal medya mesajıydı.
Gazze'yi işgal eden İsrail askerlerinin 6'ıncı yüzyıldan kalma sinagogda onlarca yılın ardından dua ettiğini bildiren sosyal medya hesapları, herhangi bir fotoğraf paylaşmadı.
Jerusalem Post, İsrail ordusunun savaş sırasında herhangi bir kayıt alınmasının katı kurallarla yasakladığını hatırlatıp bu yüzden görüntü paylaşılmadığı yorumunu yaptı.
Shavei Israel adlı Yahudi örgütünün kurucusu Mihael Freund, X hesabından paylaştığı mesajda "Yahudiler Gazze'ye geri döndü" dedi. Freund, söz konusu tarihi sinagogda Davut Peygamber'i tasvir eden bir mozaik bulunduğunu da mesajına ekledi.
Dünyanın en gelişmiş yedi ekonomisinin oluşturduğu G7 ülkeleri, Gazze’de insani ara verilmesi ve insani koridor oluşturulmasını destediklerini açıkladı.
ABD, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya, İngiltere ve Kanada’nın oluşturduğu G7 ülkelerinin dışişleri bakanları Tokyo’da bir araya geldi.
Yapılan ortak açıklamada Filistinlililer ve dünyanın çoğunun beklediği ateşkes çağrısı yer almadı.
Açıklamada, "Gazze'de kötüleşen insani krize çözüm bulmak için acil eyleme geçilmesi gerektiğini vurguluyoruz. Acil olarak ihtiyaç duyulan yardımın ulaştırılmasının ve rehinelerin serbest bırakılmasının kolaylaştırılması için insani arayı ve insani koridorları destekliyoruz" denildi.
İnsani ara, genellikle daha uzun süren ve siyasal sürecin bir parçası olan ateşkeslere göre daha kısa bir zaman dilimini kapsıyor.
ABD'nin başını çektiği Batılı ülkeler, İsrail'in kara işgalini sürdürmesi için ateşkes yerine 'ara' ya da 'duraklama' çağrısında bulunuyor.
Rusya'nın Ukrayna'yı işgal girişiminde yüzlerce fotoğrafı dünya ile paylaşan bazı uydu şirketleri, İsrail'in Gazze'yi karadan işgalinde birdenbire görüntü sağlamayı kesti.
Al Jazeera, uydu fotoğraflarının İsrail'in kara operasyonunun nasıl geliştiğini anlamak için kilit rol oynadığını ancak uydu şirketi Planet Labs'ın 22 Ekim'den itibaren yüksek çözünürlüklü görüntü sunmayı durdurduğunu bildirdi.
Şirket uydu fotoğraflarının neden durdurulduğunu açıklamıyor ancak New York Times gazetesenin 19 Ekim'de yayımladığı İsrail tanklarının ayrıntılı konumlarını gösteren haber Tel Aviv'de öfkeye yol açmıştı.
Planet Labs'ın rakibi Maxar Technologies ise, Gazze Şeridi'nden son uydu fotoğraflarını yayınladı. Fotoğraflarda Gazze şehrinden yanan binalar ve yükselen alevler, tahliye rotası olarak ilan edilen Selahaddin Caddesi'nde bombardımandan kaçan Filistinliler var.
Al Jazeera, Gazze'de evlerini terk etmek zorunda kalmış insanlarla dolu bir okulun İsrail hücumbotları tarafından vurulduğunu duyurdu.
Al Jazeera, Gazze Şehri'nin derinliklerine kadar ilerleyen İsrail ordusunun, bölgenin en büyük hastanesi Şifa'ya yaklaştığını bildiriyor. Al Jazeera'ya konuşan görgü tanıkları, İsrail askerleri ile Şifa Hastanesi arasında 700 metre kaldığını söyledi.
Hastane çevresini gece boyunca yoğun şekilde bombardımana tutan ve işaret fişekleri atan İsrail ordusu, Şifa Hastanesi'nin altında Hamas'ın ana karargahının bulunduğunu savunuyor.
Uluslararası yardım kuruluşları ve hastane yetkilileri, bu akılalmaz iddiayı reddediyor.
İsrail'in önceki günlerde gündeme getirdiği hastanenin tahliye edilmesi, doktorlar ve diğer sağlık çalışanları tarafından kabul edilmemişti.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun savaş sona erdiğinde Gazze'de süresi belirsiz bir güvenlik kontrolü uygulayacaklarını söylemesi ABD'den tepki aldı, ülke içinde de öfkeyle karşılandı.
Ucu açık işgal mesajına ateş püskürenlerden biri, İsrail'in eski başbakanı Ehud Olmert. Olmert, 7 Ekim'deki Hamas baskınıyla ortaya çıkan güvenlik başarısızlığının Binyamin Netanyahu'da bir sinir krizine yol açtığını söyledi.
Ehud Olmert, "Netanyahu'nun başbakan olduğu her dakika, o İsrail içinbir tehlike" dedi.
İsrail Başbakanı'nın Gazze'yi kontrol altına almaya çalışarak yanlış bir hesap yaptığını kaydeden Olmert'e göre, Tel Aviv yönetiminin hedefi dünya ülkeleriyle beraber Filistin ile müzakere masasına oturmak olmalı.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Vedant Patel ise, Gazze Şeridi'nin uzun vadede İsrail işgali altında kalmasına karşı olduklarını söyledi.
Patel ABD'nin, Filistinlilerin Gazze dışında bir yere yerleştirilmelerini de desteklemeyeceklerini belirtti, "Bizim görüşümüz Filistinlilerin bütün bu karar alma süreçlerinin merkezinde olması. Gazze Filistin toprağıdır, Filistin toprağı kalacaktır" ifadesini kullandı.
İsrail savaş kabinesinde yer alan isimler ise, Netanyahu'nun sözlerini düzeltmeye çalışıyor. Stratejik İlişkiler Bakanı Ron Dermer, İsrail Başbakanı'nın Gazze'nin silahsızlandırılmasını ve askeri güçlerden arındırılmasını kastettiğini savundu.
Dermer, 2,3 milyon Filistinlinin yaşadığı 41 kilometrelik şeridi yeniden işgal etmeyeceklerini ve yönetmeyeceklerini söyledi. İsrail daha önce de Gazze'yi işgal etmiş, 35 yıllık işgal dönemi 2005'te sona ermişti.
Gazze sakini Mahmud Şahin'in şafak vakti telefonu çaldı. Şehrin kuzeyinde yaşayan Şahin, 19 Ekim tarihine kadar İsrail saldırılarından aslında çok da etkilenmemişti, çünkü İsrail ordusu Gazze'nin güneyini hedef alıyordu. Şahin, bir anda dışarıdan büyük bir gürültü duydu, sokaktan gelen bir ses 'Kaçmamız gerek, bizi bombalayacaklar' diye bağırdı.
Apar topar binadan çıkan Şahin güvenli bir yere geçtiğinde tekrar telefonu çaldı. Şahin'e göre hattın karşısındaki şahıs kendisine 'Sizinle İsrail istihbaratı adına konuşuyorum' dedi ve ekledi: Bana yakın üç kuleyi bombalayacaklarını söyledi ve oradan uzaklaşmamı istedi' diye ekledi. Ses Mahmud'a tam adıyla hitap ediyordu ve kusursuz bir Arapça konuşuyordu.
Açıklamalarının devamında Şahin, telefondaki kişiye inanmadığını ve ondan uyarı ateşi yapmasını talep ettiğini belirtiyor. Savaşın başından beri sosyal medya platformlarında birçok sahte saldırı anonsu geçiyor. Şahin, daha sonra muhtemelen İHA'lar tarafından yukarıdan yapılan bir uyarı ateşinin apartmanlardan birini vurduğunu belirtti. O sabah yüzlerce kişi sokaklara döküldü, birçoğunun üzerinde pijamaları ve namaz kıyafetleri bulunuyordu.
İsrail'in başkenti Tel Aviv'i ziyaret eden ABD Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA) Direktörü William Burns'ün sonraki durağı, Mısır'ın başkenti Kahire oldu. Wall Street Journal gazetesi, Mısır lideri Abdulfettah Sisi'nin CIA Direktörü Burns'le buluştuğunu bildiriyor.
Habere göre, Kahire'deki görüşmede Gazze'de süren savaş, Orta Doğu'daki birçok ülkenin dile getirdiği acil ateşkes talebi ve rehinelerin serbest bırakılması masaya yatırıldı. Mısır lideri Sisi, derhal ateşkes çağrısının yanı sıra Gazze Şeridi'ne sınırsız insani yardım akışını gündeme getirdi.
Gazze'deki en büyük sağlık kompleksi olan Şifa Hastanesi çevresi, Salı gününü Çarşamba'ya bağlayan gece aralıksız bombalandı. Al Jazeera, hastane çevresindeki bombardıman sırasında işaret fişeklerinin gökyüzünü aydınlattığını bildiriyor.
İsrail, halihazırda hava saldırılarından kaçan on binlerce Filistinlinin sığındığı hastanenin altında Hamas'ın ana karargahının olduğunu ileri sürüyor. Filistinli yetkililer ve insani yardım çalışanları ise, İsrail'in akılalmaz iddiasını reddediyor.
İsrail jetleri, Pazar günü de hastaneye enerji sağlayan güneş panellerini vurmuştu.
Şifa Hastanesi, Gazze Şeridi'ndeki diğer sağlık birimleri gibi çöküşün eşiğinde. Yakıt, su ve ilaç sıkıntısı giderilemiyor.
Yanı sıra, hastanede çalışan doktorlar ve diğer yetkililer, hastaların taşınmasının imkansız olduğunu belirterek İsrail'in tahliye talebini kabul etmedi.
ABD Başkanı Joe Biden ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu arasında gerçekleşen telefon görüşmesinin detayları ortaya çıktı. Amerikan yayın organı Axios, iki ABD'li ve İsrailli yetkiliye dayandırdığı haberine göre Biden Netanyahu'dan Gazze'de üç günlük ateşkesi kabul etmesini istedi. Rehinelerin serbest bırakılmasını sağlayacak müzakerelerde ilerleme için söz konusu talebin Biden tarafından Netanyahu'ya aktarıldığını belirten Axios, İsrail başbakanının ABD liderini geri çevirdiğini yazdı.
Savaşın başlamasından bir gün sonra İsrail ve Lübnan'daki Hizbullah güçleri arasında patlak veren çatışmalarda, en yoğun bombardımanın gerçekleştiği gece geride kaldı. İsrail savaş uçakları ve sınır birlikleri, Lübnan'ın güney sınırlarını gece boyunca bombaladı. Lübnan'ın güneyinde patlama sesleri kesilmezken, İsrail ordusu Hizbullah mevzilerini vurduğunu duyurdu. Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde, farklı yerlerde çekilmiş video kayıtları birçok patlamayı gösterdi.
Salı günü ise, İsrail savaş uçakları Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta Hizbullah'ın kalesi olan Dahiye bölgesi üzerinde alçak uçuş yaptı. Ayrıca jetler güneydeki Sur kenti semalarında da görüldü.
İsrail'e koşulsuz destek sunan ABD, savaş başlar başlamaz uçak gemilerini Doğu Akdeniz'e gönderdi. USS Gerald R. Ford ve yanındaki gemiler Kıbrıs açıklarında konuşlanırken, USS Dwight D. Eisenhower'ın liderlik ettiği taarruz grubu Kızıldeniz'e geçti.
İsrail'e yardım için 14 milyarlık acil paket hazırlayan Washington yönetimi, ayrıca İsrail ordusuna silah sevk ediyor. İsrail'e gönderilen son silah ise, Demir Kubbe hava savunma sistemi bataryaları oldu.
İsrail ordusu, Gazze'den Hamas'ın ateşlediği roketleri durdurmak için 10 adet Demir Kubbe sistemini kullanıyor. Sistem, İsrail'in birçok noktasında konuşlu durumda. Gazze çevresi, Lübnan sınırı ve en güneydeki Eilat bu yerlerden bazıları. Hafta başında başkent Tel Aviv yakınlarındaki faaliyete geçen sistemin arızalandığı ve Demir Kubbe'den ateşlenen bir füzenin bir sokağa düştüğü görüldü.
ABD ordusu ise, başkent Washington yakınlarındaki Lewis-McChord üssü ile Pasifik Okyanusu'ndaki Amerikan toprağı Guam Adası'nda yer alan Andersen Hava Üssü'ndeki iki bataryanın İsrail'e nakledilmeye başlandığını duyurdu.
İsrail ile Guam Adası arasındaki kuş uçuşu mesafe 11 bin, Washington ile ise 9 bin 500 kilometre.
Bataryaların 11 aylık bir süre için İsrail'e kiralanacağı açıklanırken, herhangi bir fiyat bilgisi verilmedi.
7 Ekim'de başlayan savaşın ilk 20 gününde dünya çapında 4 bin 200 gösteri gerçekleşti. Bu sayı, aynı dönemde gerçekleşen küresel protestoların yüzde 38'ini oluşturuyor.
4 bin 200 gösterinin yüzde 90'ı Filistin'i desteklerken, yaklaşık 1400'ü Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da düzenlendi.
En çok protestonun gerçkeleştiği ülke, ABD oldu. ABD'yi sırasıyla Yemen, İran, Türkiye ve Fas izledi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Vedant Patel, Gazze Şeridi'nin uzun vadede İsrail işgali altında kalmasına karşı olduklarını söyledi. Patel ABD'nin, Filistinlilerin Gazze dışında bir yere yerleştirilmelerini de desteklemeyeceklerini belirtti:
"Bizim görüşümüz Filistinlilerin bütün bu karar alma süreçlerinin merkezinde olması. Gazze Filistin toprağıdır, Filistin toprağı kalacaktır."
Washington'ın açıklaması, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun savaş bittikten sonra Gazze'deki güvenliğin kendi sorumluluklarında olacağını ve ucu açık bir süre boyunca bölgede kalacaklarını söylemesine bir yanıt niteliği taşıyor.
Nitekim, İsrail savaş kabinesinde yer alan Stratejik İlişkiler Bakanı Ron Dermer, Netanyahu'nun sözlerine açıklık getirmeye çalıştı. İsrail Başbakanı'nın Gazze'nin silahsızlandırılmasını ve askeri güçlerden arındırılmasını kastettiğini savunan Dermer, 2,3 milyon Filistinlinin yaşadığı 41 kilometrelik şeridi yeniden işgal etmeyeceklerini ve yönetmeyeceklerini söyledi.
İsrail daha önce de Gazze'yi işgal etmiş, 35 yıllık işgal dönemi 2005'te sona ermişti.