31.01.2024 - 15:34 | Son Güncellenme:
İsrail'in Gazze Şeridi'ni işgal ettiği savaşta üç gün sonra dört ay dolacak, ABD'nin misillemesinin beklendiği Orta Doğu'daki bütün gelişmeleri dakika dakika canlı blog sayfasına taşıyoruz.
ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, Ürdün’deki Tower 22 adlı ABD üssüne düzenlenen saldırıya ilişkin açıklamalarda bulundu. Kirby, Ürdün’deki saldırının İran yanlısı Şii silahlı grupların çatısı altında toplandığı Irak İslami Direnişi tarafından düzenlendiğini değerlendirdiklerini belirterek, "Ürdün'deki saldırının, Kataib Hizbullah (Hizbullah Tugayları) da dahil olmak üzere çok sayıda grubu içeren, Irak'taki İslami Direnişi adlı bir şemsiye grup tarafından planlandığına, kaynak sağlandığına ve kolaylaştırıldığına inanıyoruz" dedi.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, İsrail-Filistin arasında devam eden çatışmada Uluslararası Adalet Divanı'nın bağlayıcı kararlarına uyulması gerektiğine dikkat çekerek, “Silahlı bir çatışmanın hiçbir tarafı uluslararası hukukun üstünde değildir” dedi.
İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki katliamlarına bir yenisi daha eklendi. Filistin Esirler Cemiyeti (PPS) tarafından yapılan açıklamada, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beit Lahia kentinde İsrail güçleri tarafından kuşatılan bir okulda elleri ve gözleri bağlı 30 Filistinlinin cesedine ulaşıldığı bildirildi. İsrail'in söz konusu Filistinlileri infaz ettiği aktarılan açıklamada, infaz edilen Filistinlilerin kıyafetlerinin üzerinde olmadığı ifade edildi.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları geçtiğimiz sene 7 Ekim’den bu yana devam ediyor. Filistin Kızılayı tarafından yapılan açıklamada, Gazze Şeridi’ndeki El Amal Hastanesi'nde oksijen kaynaklarının tükenmesi nedeniyle 75 yaşındaki bir kadın ve 45 günlük kız bebeğin hayatını kaybettiği belirtildi. Açıklamada, hastanede kılınan cenaze namazının ardından kadının ve bebeğin cenazelerinin hastanenin bahçesine defnedildiği aktarıldı.
7 Ekim'de Hamas'ın İsrail'e saldırısıyla başlayan, ardından Gazze'ye yönelik İsrail bombardımanıyla son yılların en büyük insani krizine dönüşen savaşta yeni bir ateşkes ihtimali ufukta belirdi.
Hamas'ın siyasi lideri İsmail Haniye, rehinelerin serbest bırakılması ve çatışmaların durdurulmasını da içeren bir plan üzerinde çalıştıklarını açıkladı. Haniye'ye göre Kahire’de üç aşamalı bir ateşkes üzerinde konuşulacak.
İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamada Gazze'deki İslami Cihad savaşçılarının silah üretim merkezine baskın düzenlendiği ifade edildi. Telegram üzerinden yapılan açıklamada çok sayıda roket, füze ve patlayıcının imha edildiği duyuruldu.
İsrail güçlerinin teslim ettiği yaklaşık 100 Filistinlinin cenazesi, Refah kentinde açılan toplu mezara defnedildi.
ABD merkezli GlobalFirepower, Orta Doğu'da bulunan ülkelerin askeri alandaki güçlerini sıraladı. Türkiye, listedeki ülkelere resmen fark attı.
12 Aralık'tan beri Gazze'deki uzunluğu 700 kilometreyi bulduğu tahmin edilen tünellerin bir bölümüne su bastığını bugün resmen kabul eden İsrail işgal ordusu buradaki tünellerde Hamas'ın lideri Yahya Sinvar'ı arıyor. Sinvar'ı ararken sayısız sivili katleden askerler şimdi de bir başka skandala imza attı.
Ordu tarafından gözaltına alınıp ters kelepçe takılıp, gözleri bağlı olan Filistinliler Kur'ân-ı Kerîm'de geçen bir ayetin önünde diz çöktürüldü. Posterde, Ankebût Suresi'nin 14'üncü ayeti yazıyor. Ayet şöyle:
"Vaktiyle biz Nûh’u kendi kavmine resul olarak göndermiştik. Nûh, bin yıldan elli yıl daha az bir süreyle onların arasında kaldı. Sonunda zulümlerini sürdürürlerken onları tûfan yakaladı."
İsrail medyasından Jerusalem Post ise konuyla ilgili haberinde "Mesaj açık; Fotoğraftaki kişiler günahlarının bedelini ödeyen failler" gibi skandal bir ifade kullandı.
Gazete ayrıca İsrail ordusunun bu ayeti kullanarak Hamas'ın "Aksa Tufanı" olarak adlandırdığı 7 Ekim saldırılarına Tel Aviv kanadının bir cevap verdiğini savundu. İsrail medyasına konuşan Arap Dünyası Araştırmacısı Adi Cohen ise fotoğrafı yayınlayan İsrail ordusunun bir fikir oyunu peşinde olduğunu söyledi.
İran'ın Irak'taki vekil gücü Ketaib Hizbullah, ABD üslerini hedef alan saldırılarını askıya aldığını açıkladı.
İran yanlısı Şii silahlı grupları çatısı altında toplayan Ketaib Hizbullah'ın açıklamasında, Tahran yönetiminin Irak ve Suriye'deki ABD üslerine saldırılara karşı çıktığı savunuldu.
Geride kalan yaklaşık dört ayda, Irak ve Suriye'deki Amerikan üslerine 165 saldırı gerçekleşti.
Ürdün'e de sıçrayan saldırı dalgasında Rukban'daki Tower 22 üssünü vuran bir silahlı insansız hava aracı, üç Amerikan askerinin ölümüne neden oldu.
Washington, Tower 22 saldırısının ardında Ketaib Hizbullah'ın olduğunu söylüyor.
ABD Başkanı Joe Biden, Orta Doğu'daki ABD askerlerinin ölümünün ardından ne yapacaklarına karar verdiklerini açıkladı ancak bilgi vermedi. İran medyasına konuşan yetkililer ise Washington'un kilit noktalara saldırmaya hazırlandığını söyledi ve konumunu bile paylaştı.
Kızıldeniz'deki çatışma şiddetleniyor. Yemen'in batısını ve en büyük limanı Hudeyde'yi kontrol eden Husiler, Babülmendep Boğazı çevresinde konuşlanan Amerikan savaş gemisi USS Gravely'ye çok sayıda füze ateşlediğini duyurdu.
Açıklama, ABD ordusunun Orta Doğu operasyonlarını yürüten Merkez Kuvvetler Komutanlığı'nın (CENTCOM) bir füzeyi düşürdüğünü bildirmesinden saatler sonra geldi.
ABD ve İngiltere, Kızıldeniz'de seyreden ticari gemilere füzeler fırlatan Husilere karşı Ocak ayı başından bu yana hava saldırıları düzenliyor.
İran destekli Husiler ise, hava saldırılarına savaş gemilerine füzeler ateşleyerek yanıt veriyor.
CENTCOM, USS Gravely'nin Salı akşamı yerel saatle 23.30 sularında bir Husi füzesini düşürdüğünü duyurmuştu. CENTCOM, geminin hasar almadığını ve kimsenin yaralanmadığını da eklemişti.
Husilerin açıklaması, uluslararası ajanslar tarafından 'son dakika' koduyla duyuruldu.
Küresel ticaretin yaklaşık yüzde 15'ine ev sahipliği yapan Kızıldeniz, Avrupa ve Asya arasındaki en kısa deniz rotası. Husilerin füzeleri nedeniyle çok sayıda kargo ve petrol devi şirket, gemilerini Kızıldeniz-Süveyş Kanalı-Akdeniz rotasından çekti.
Ticari gemilerin Kızıldeniz yerine Afrika Kıtası'nı boydan boya dolaşması, hem fiyatların artmasına hem de tedarik zincirinde aksamalara yol açtı.
ABD'nin başını çektiği uluslararası koalisyon Kızıldeniz ile Aden Körfezi'ni birbirine bağlayan Babülmendep Boğazı'nda savaş gemileriyle devriye geziyor ancak bu hamle şimdiye kadar Husi saldırılarını durdurmadı.
Açıklama, ABD ordusunun Orta Doğu operasyonlarını yürüten Merkez Kuvvetler Komutanlığı'nın (CENTCOm) bir füzeyi düşürdüğünü bildirmesinden saatler sonra geldi.
ABD ve İngiltere, Kızıldeniz'de seyreden ticari gemilere füzeler fırlatan Husilere karşı Ocak ayı başından bu yana hava saldırıları düzenliyor.
İran destekli Husiler ise, hava saldırılarına savaş gemilerine füzeler ateşleyerek yanıt veriyor.
CENTCOM, USS Gravely'nin Salı akşamı yerel saatle 23.30 sularında bir Husi füzesini düşürdüğünü duyurmuştu. CENTCOM, geminin hasar almadığını ve kimsenin yaralanmadığını da eklemişti.
Küresel ticaretin yaklaşık yüzde 15'ine ev sahipliği yapan Kızıldeniz, Avrupa ve Asya arasındaki en kısa deniz rotası. Husilerin füzeleri nedeniyle çok sayıda kargo ve petrol devi şirket, gemilerini Kızıldeniz-Süveyş Kanalı-Akdeniz rotasından çekti.
Ticari gemilerin Kızıldeniz yerine Afrika Kıtası'nı boydan boya dolaşması, hem fiyatların artmasına hem de tedarik zincirinde aksamalara yol açtı.
ABD'nin başını çektiği uluslararası koalisyon Kızıldeniz ile Aden Körfezi'ni birbirine bağlayan Babülmendep Boğazı'nda savaş gemileriyle devriye geziyor ancak bu hamle şimdiye kadar Husi saldırılarını durdurmadı.
İngiliz The Telegraph gazetesi, donanmanın uçak gemisi HMS Queen Elizabeth'i Husi saldırılarını durdurmak için kısa süre içinde Kızıldeniz'e gönderebileceğini yazdı. Habere göre, Queen Elizabeth'e HMS Prince of Wales savaş gemisi de eşlik edebilir.
Yemen'in batısını kontrol eden Husiler, Kasım ayı ortasından bu yana Kızıldeniz'de seyreden ticari gemilere onlarca füze ya da kamikaze ateşledi.
ABD'nin başını çektiği koalisyon Kızıldeniz ile Aden Körfezi'ni birbirine bağlayan Babülmendep Boğazı'na çok sayıda savaş gemisi konuşlandırdı ancak söz konusu devriyeler İran destekli Husileri durdurmadı.
ABD ve İngiltere'nin Husi hedeflerine hava saldırılarıyla vurması ise, gerilimi zirveye çıkardı. Başkent Sana ve ülkenin en büyük limanı Hudeyde'yi kontrol altında tutan Husiler, Amerikan savaş gemilerine füzeler fırlattı.
İngiltere'nin uçak gemisi adımı, 'boşluğu doldurmak' olarak niteleniyor. Zira, Aden Körfezi açıklarında konuşlanan Amerikan uçak gemisi USS Eisenhower'ın kısa sürede bölgeden ayrılması bekleniyor. Böylece, HMS Queen Elizabeth ABD uçak gemisinin yerini almış olacak.
İsrail ordusu, bu sabah yaptığı açıklamada Gazze işgaline katılan askerlerinden üçünün daha öldürüldüğünü duyurdu.
Aralarında bir yüzbaşının da bulunduğu askerlerin öldürülmesiyle İsrail'in kara işgalinde kaybı 223'e yükseldi.
Askerlerden birinin Gazze'nin kuzeyinde Filistinli gruplarla girilen çatışmalarda öldürülmesi dikkat çekici. Zira, işgal ordusu haftalar önce 41 kilometre uzunluğundaki Akdeniz kıyı şeridini Hamas ve diğer gruplardan temizlediğini ilan etmişti.
İran devlet medyasındaki haberlerde, Tahran yönetiminin ABD'nin muhtemel bir saldırısına karşı hızlı bir yanıt vereceği öne çıkarıldı. Medya, İran'ın Birleşmiş Milletler temsilcisi Amir Seyid İravani'nin sözleririni aktardı.
Amerikan dış istihbarat servisi Merkezi Haberalma Teşkilatı'nın (CIA) Direktörü William Burns, Foreign Affairs dergisine 'Casusluk ve devlet idaresi: Rekabet çağı için CIA'in dönüşümü' başlığıyla bir analiz yazdı.
Dış politika dergisi Foreign Affairs dergisindeki yazıda halihazırdaki global tablonun ABD için ürkütücü bir jeopolitik meydan okumalar ortaya çıkardığını kaydeden Burns, teknolojinin gelişmesiyle CIA'in işinin daha da zorlaştığını belirtti, 'stratejik gizlilik derecesinin kaldırılması' olarak bilinen sırların bilerek duyurulması taktiğinin öne çıktığını vurguladı.
Washington'ın iki süpergüç rakibi Rusya ve Çin'e ayrı parantez açan CIA Direktörü, 'Bağlarını koparan Putin' ara başlığıyla sunulan bölümde Rusya'nın Şubat 2022'de Ukrayna'ya saldırmasıyla Soğuk Savaş sonrası dönemin kesin olarak bittiğini dile getirdi. Son 20 yılın çoğunu Rusya lideri Vladimir Putin'in anlamaya çalışarak geçirdiğini hatırlatan Burns, Putin'in kararlılığını hafife almanın her zaman hata olacağının altını çizdi. Ukrayna'yı işgal etmenin Vladimir Putin için dramatik ve hayvani saplantı olduğunu kaydeden CIA Direktörü, ikinci yılı dolmak üzere olan savaşta Rus ordusunun en az 315 bin askerinin öldürüldüğünü ya da yaralandığını yazdı.
Yanı sıra Putin'in aşırı hırslarının NATO'nun daha da büyümesine ve güçlenmesine yol açarak geri teptiğini de ekleyen CIA Direktörü, 2024 yılını Ukrayna'daki savaş için güç testi olacağı tahmininde bulundu.
Sözü Çin'e getiren William Burns, 'Xi'nin güç oyunu' ara başlığıyla sunulan bölümde "Hiç kimse ABD'nin Ukrayna'ya verdiği desteği Çinli liderler kadar yakından izlemiyor" dedi, Pekin yönetimini Washington'ın tek rakibi olarak tanımladı. Çin'in son yarım asırdaki ekonomik dönüşümünü 'extraordinary' (olağanüstü) kelimesiyle tanımlayan CIA Direktörü, üçüncü dönemine başlayan Xi Jinping'in uluslararası sistemi yeniden yazmayı denediğini ve ABD'nin Ukrayna'da oynadığı rolün Xi için sürpriz olduğunu savundu.
Orta Doğu'daki mevcut durumu 'Tanıdık bir karmaşa' ifadesiyle niteleyen Burns, son 40 yılın çoğunu bölgede geçirdiğini hatırlatıp "Orta Doğu'yu daha karmaşık ve bu kadar patlamaya hazır nadiren gördüm" dedi.
Gazze Şeridi'ndeki savaşın ortaya çıkardığı tabloyu 'inanılmaz zor sorunlar' olarak tanımlayan CIA Direktörü, "İsrail'in ve bölgenin güvenliği için anahtar, İran'la baş edebilmektir. İran rejimi mevcut krizde güçlenmiştir ve son bölgesel uzantısına kadar savaşmaya hazır gözükmektedir" diye yazdı.
Orta Doğu'daki can sıkıcı sorunların hiçbirini ABD'nin yalnız başına çözmesi gibi sorumluluuğunun olmadığını belirten CIA Direktörü, ancak Washington'ın liderliği olmadan da mevcut hiçbir sorunun çözülemeyeceğini ileri sürdü.
Analizinde Türkiye'ye değinmeyen Williams Burns, CIA Direktörü olarak son üç yılda 50'den fazla ülkeyi ziyaret ettiğini, müttefiklerle ilişkileri güçlendirmek için doğrudan temasın yerine hiçbir şeyin geçemeyeceğini kaydetti. Burns, ABD Afganistan'dan çekilmeden hemen önce Kabil'e gidip Taliban'la görüştüğünü de ekledi.
CIA Direktörü Burns, "11 Eylül'ün CIA için yeni bir dönemi başlatması gibi, Rusya'nın Ukrayna işgali de aynısını yaptı" dedi, Rusya'nın halihazırda acil sorun olduğunu ancak uzun vadede en büyük tehdidin Çin'den geldiğini yazdı. Burns, yalnızca Çin'in üzerine eğilen özel bir görev merkezi kurduklarını duyurdu.
ABD Başkanı Joe Biden, hafta sonu Ürdün'deki ABD üssüne yönelik silahlı insansız hava aracıyla düzenlenen ve üç Amerikan askerinin öldüğü saldırıya verilecek yanıtla ilgili açıklama yaptı.
Biden, saldırıya nasıl yanıt vereceklerine 'karar verdiğini' söyledi ancak alınan karara ilişkin detay paylaşmadı. Sorular üzerine Biden, "Orta Doğu'da daha yaygın bir savaşa ihtiyacımız olduğunu düşünmüyorum" dedi.
Biden gazetecilerin 'İran'ı sorumlu tutup tutmadıklarını' sorması üzerine, "Bunu yapanlara silah sağlıyor olmaları anlamında ben onları sorumlu tutuyorum" yanıtını verdi.
Ürdün'un kuzeyindeki Rukban'da bulunan Tower 22 adlı üssü hedef alan kamikaze drone saldırısı, 7 Ekim'de başlayan savaşta 165 kez İran yanlısı milisler tarafından hedef alınan ABD üslerinde ilk kez askerlerin ölümüyle sonuçlandı.
ABD'nin elindeki misilleme seçenekleri arasında, İran bağlantılı olduğu değerlendirilen gruplara ve liderlerine yönelik hava saldırıları var.
ABD ordusunun Irak ya da Suriye'deki İran Devrim Muhafızları liderlerini de hedef alabileceği tahmin ediliyor ancak bu savaşın tüm bölgeyi sarmasına yol açabilir.