Gazze'deki savaşta son dakika... ABD ordusu sabah 06.05'te paylaştı: Battı!

İran, casusluk suçlamasıyla bir kişiyi daha idam etti. Devlet televizyonunda yapılan açıklamada, geçtiğimiz yıl İsfahan eyaletinde Savunma Bakanlığı'na bağlı bir araştırma merkezine yönelik “sabotaj eylemi planlamak” ve İsrail ulusal istihbarat teşkilatı MOSSAD adına “casusluk faaliyetleri yürütmek” ile suçlanan 1 kişinin idam edildiği duyuruldu. İdam edilen kişinin kimliği paylaşılmazken, söz konusu şahsın araştırma merkezine yönelik gerçekleşen insansız hava aracı (İHA) saldırısının planlayıcısı olduğu belirtildi.

Casusluk iddiasıyla 4 kişi daha idam edilmişti

İran'da geçtiğimiz ocak ayında MOSSAD adına casusluk ve sabotaj suçlamasıyla 4 kişi daha idam edilmişti. Şahıslar, 2022 yılında İsfahan kentindeki Savunma Bakanlığı'na ait bir fabrikaya bombalı eylem gerçekleştirme girişiminde bulunmaktan suçlu bulunmuşlardı.

Gazze’deki Sağlık Bakanlığı, İsrail’in Gazze’de yardım bekleyenlere yönelik düzenlediği saldırıda onlarca kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı. İsrail ordusu daha önce de 29 Şubat'ta Gazze Şeridi'ni kuzeyden güneye bağlayan Reşid Caddesi üzerindeki Nablusi Kavşağı'nda insani yardım bekleyen Filistinlileri bombalayarak ve ateş açarak hedef almıştı. 118 kişi hayatını kaybetmiş, 760 kişi yaralanmıştı.

İsrail ile Hamas arasında ABD, Katar ve Mısır arabuluculuğunda devam eden esir takası ve ateşkes anlaşması görüşmeleri devam ederken, Hamas heyeti bugün görüşmelerin gerçekleştirilmesinin beklendiği Mısır’ın başkenti Kahire’ye gitmişti. İsrail tarafının ise hayatta olan esirlerin tam listesinin verilmemesi durumunda Kahire’ye heyet göndermeyeceğine ilişkin iddialar ortaya atılmıştı. İsrail’in önde gelen medya kuruluşlarından biri olan The Times Of Israel’in üst düzey bir yetkiliye dayandırdığı haberde, Hamas’ın hayatta olan esirlerin listesini vermeyi reddettiği ve Tel Aviv yönetiminin Kahire’ye heyet göndermeyeceği iddia edildi. İsrail’in en eski gazetelerinden Haaretz ise, Hamas’ın cevabının Katar aracılığıyla İsrailli yetkililere iletildiğini belirtti.

Geçtiğimiz perşembe günü Gazze şehrinin güneybatısında gıda yardımı almak için bekleyen Filistinlilere tanklarla ateş açan ve 118 kişinin ölümüne neden olan İsrail güçleri, bu kez insani yardım taşıyan konvoyu vurdu. Gazze Şeridi’nin merkezindeki Deir El Balah kentindeki konvoyda bulunan kamyona düzenlenen saldırıda en az 9 Filistinli hayatını kaybederken, çok sayıda yaralının olduğu belirtildi.

Hamas tarafından yapılan açıklamada, “İşgalcilerin yardım konvoylarını hedef almaya devam etmesi, çağdaş tarihte eşi benzeri görülmemiş bir suç ve vahşet düzeyini ifade etmektedir” ifadeleri kullanılırken, İsrail’in sistematik açlık uyguladığı ve insani yasaları tamamen hiçe sayarak Gazze Şeridi’ndeki insani felaketi derinleştirdiği belirtildi.

Gazze Şeridi'nde çoğunluğu çocuk ve kadın 30 binden fazla Filistinliyi katleden İsrail, kendi vatandaşlarını da tutukluyarak içinden çıkılamaz bir kaosa doğru sürükleniyor.

Hafta içinde Hapoel Um el Fehm ile Maccabi Hayfa arasında oynanan futbol maçında, bir taraftar Filistin bayrağı açtı.

İsrail medyası, Filistin bayrağı sallayan 18 yaşındaki taraftarın gözaltına alınıp sorgulandığını bildiriyor. Birkaç gün karakolda kalan taraftar, daha sonra serbest bırakıldı.

Times of Israel halihazırda İsrail'de Filistin bayrağı açmanın hukuki olarak bir cezasının olmadığını ancak aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in emriyle benzer birçok tutuklamanın gerçekleştiğini yazdı.

Faşist bakan Ben-Gvir, futbol maçındaki taraftarı tutuklayan polislere övgüler dizdi ve bayrak açanlara karşı sıfır tolerans sergileneceğini söyledi.

İsrail ordusu, gece boyunca Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus ve Refah şehirlerini bombardımana tuttu. Resmi açıklamaya göre, Han Yunus'ta altı dakikada 50 saldırı düzenlendi.

İslami Cihad'ın silahlı kanadı Kudüs Tugayları ise, Han Yunus'ta İsrail işgal ordusuna ait iki askeri aracı roketle vurduğunu duyurdu.

Kudüs Tugayları ayrıca, İsrail ordusunun barikat kurduğu bir binayı bubi tuzağıyla havaya uçurduğu bilgisini verdi. Açıklamaya göre, patlamada çok sayıda İsrail askeri öldü ya da yaralandı.

Filistinli yetkililer, son 24 saatteki İsrail saldırılarında 90 kişinin daha hayatını kaybettiğini açıkladı.

Böylece, savaşın beşinci ayının dolmasına bir gün kala Gazze Şeridi'ndeki can kaybı 30 bin 410'a çıktı.

İsrail işgal birlikleri hafta içinde Gazze şehri yakınlarında yardım bekleyen kalabalığa yaylım ateşi açmış, 116 sivil yaşamını yitirmişti. Katliam dünya çapında büyük tepki çekmişti.

Mısır'ın başkenti Kahire'de bugün ABD, Katar ve Hamas temsilcileri bir araya geliyor. Gazze'de çatışmalar giderek şiddetlenirken, Kahire'deki buluşmada taraflar ateşkesin şartlarını ele alacak.

Bir ABD'li yetkilinin İsrail'in çerçeve anlaşmanın şartlarını aşağı yukarı kabul ettiğini söylemesinin ardından, Hamas heyeti altı haftalık ateşkes teklifini görüşmek üzere Kahire'ye gitti. Ramazan'ın başlayacağı 10 Mart'tan önce bir ateşkese ulaşılması için yoğun çaba gösteriliyor.

Ateşkes, rehine ve tutukluların serbest bırakılması gibi başlıklarda anlaşma sağlandığı, İsrail işgal birliklerinin Gazze Şeridi'nden çekilmesi için bir uzlaşıya varılamadığı bildiriliyor.

İsmini vermeden AFP'ye konuşan bir Hamas yetkilisi, İsrail'in askerlerini çekmeyi kabul etmesi ve insani yardımların artırılmasına yeşil ışık yakması halinde önümüzdeki 24 saat ila 48 saat arasında bir ateşkes anlaşmasının yolunu açacağını söyledi.

ABD'li yetkililere göre ise, Hamas'ın hasta, yaralı, yaşlı ve kadın rehineleri serbest bırakması halinde ateşkes bugün başlayabilir. Bir ABD'li yetkili, "Top şimdi Hamas'ın sahasında" dedi.

Gazze'yi 2007 yılından bu yana yöneten Hamas, 2,3 milyon insanın yaşadığı Akdeniz kıyı şeridine her gün 400 ila 500 kamyon insani yardımın girişine izin verilmesini istiyor. Yiyecek, ilaç ve yakıttan oluşan yardım paketi ateşkes anlaşmasının bir parçası olarak dile getiriliyor.

Tel Aviv tarafından henüz çerçeve anlaşmayı kabul ettiğine dair resmi bir açıklama yok. İsrail medyası, Tel Aviv'in yaşayan rehinelerin listesini almadan Kahire'ye temsilci gönderip göndermeyeceğinin belirsiz olduğunu yazdı.

İsrail Hamas'ın elinde halihazırda 130 kadar rehine olduğunu tahmin ediyor. Söz konusu rehinelerden 31'nin ise hayatta olmadığı belirtiliyor.

Rehinelerin serbest kalması baskısıyla haftalardır yüzleşen İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, şimdi yeniden canlanan hükümet karşıtı protestolarla karşı karşıya. Cumartesi günü başkent Tel Aviv ile Kudüs'te gösteriler vardı, kürsüye çıkan rehine yakınları ne pahasına olursa olsun bir anlaşmaya varılmasını istedi.

Kasım ayı ortasından bu yana İsrail'li şirketlere ait ya da İsrail limanlarına uğrayacak gemileri hedef alan Yemenli Husiler, 18 Şubat tarihinde İngiltere'ye ait Rubymar adlı gemiyi Kızıldeniz'de gemisavar balistik füzeyle vurdu.

Günlerce su alan ve sürüklenen Rubymar, 2 Mart'ın ilk saatlerinde, yerel saatle 02.15'te Kızıldeniz'de battı.

ABD'nin Orta Doğu operasyonlarını yürüten Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), Kızıldeniz'in sularına gömülen geminin fotoğraflarını bu sabah paylaştı.

CENTCOM, 21 bin ton amonyum sülfat gübresi taşıyan Rubymar'ın batmasının ciddi bir çevre riski oluşturduğunu duyurdu.

Belize bayrağı taşıyan gemideki mürettebat, saldırıdan kısa süre sonra tahliye edilmişti.

İran destekli Husiler ise, öğle saatlerinde yaptıkları açıklamada Kızıldeniz ile Aden Körfezi arasındaki Babülmendep Boğazı'ndan geçen İngiliz gemilerini batırmaya devam edeceklerini duyurdu.

Onlarca gemiye füze ya da kamikaze drone'larla saldıran Yemenli grup ilk olarak Galaxy Leader adlı gemiye gerçekleştirdiği helikopterli baskınla dünyaya adını duyurdu.

Başkent Sana ve ülkenin en büyük limanı Hudeyde'nin yer aldığı Yemen'in batısını kontrol eden Husiler, İsrail işgal güçlerinin Gazze Şeridi'nden çekilmesini istiyor.

ABD ve müttefikleri Husileri durdurmak için uluslararası bir koalisyon kurdu, Avrupa Birliği ise kendi görev gücünü Kızıldeniz'e gönderdi. Amerikan ve İngiliz savaş uçakları Ocak ayından bu yana Yemen topraklarındaki Husi hedeflerine hava saldırıları düzenliyor.

ABD, İsrail'in yerle bir ettiği Gazze’ye üç askeri uçaktan paraşütle insani yardım indirdi. İnsani yardımlar arasında 30 binden fazla yemek bulunuyordu.

ABD Merkez Komutanlığı, operasyonun Ürdün hava kuvvetleri ile birlikte gerçekleştirildiğini açıkladı. Yetkililer tarafından yapılan açıklamada, Gazze’ye gönderilen bu yardımın ABD Başkanı Joe Biden tarafından Cuma günü duyurulan yardımların ilki olduğu belirtildi.

Aralarında İngiltere, Fransa, Mısır ve Ürdün'ün de bulunduğu diğer ülkeler daha önce Gazze'ye havadan yardım indirmişlerdi. Ancak bu ABD tarafından yapılan ilk yardım oldu.

EGELAND: DURUM KABUSTAN DAHA KÖTÜ

Norveç Mülteci Konseyi (NRC) Genel Sekreteri Jan Egeland, Gazze'ye yaptığı üç günlük ziyaretten dönüşte bölgede yaşanan insani felakete ilişkin gözlemlerini BBC ile paylaştı.

"Kabus görmeye hazırlanmıştım, ancak bu çok daha kötüsü" diyen Egeland, Gazze'nin kuzeyinde de kıtlık yaşandığını kaydetti: "Yıkıntılar arasında yaşayan 300 bin kişi için yardım gönderilemiyor. İsrail izin vermiyor. İnsanlar ellerimizi tutup, 'açlıktan ölüyoruz' diyorlar."

HAVADAN YARDIM 'VERİMSİZ, PAHALI VE KARMAŞIK'

Yardım kuruluşları hava yoluyla yardım ulaştırmanın verimsiz, pahalı ve karmaşık bir yöntem olduğunu belirtiyor. Ancak bölgede insani kriz giderek derinleşiyor ve Filistinlilere kara yoluyla yardım ulaştırmak oldukça olanaksız.