27.01.2024 - 12:15 | Son Güncellenme:
Milliyet.com.tr
İsrail-Hamas arasındaki savaş 7 Ekim'den beri devam ediyor. Bölgeden gelen bütün gelişmeleri canlı aktarıyoruz.
İsrail, tüm tepkilere ve Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD) aldığı tedbir kararlarına rağmen Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarını sürdürüyor. Saldırıların 113. gününde İsrail askerleri Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus kentinde bulunan Nasır Hastanesi’ni kuşatırken, hastanede bulunan Filistinlileri ise tahliyeye zorladığı öğrenildi. İsrailli keskin nişancıların hastanenin dışında konuşlandığı ve giriş çıkışları engellediği aktarıldı.
Filistin Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra ise, İsrail güçlerinin düzenlediği insansız hava aracı (İHA) saldırısı sonucu hastanedeki su depolarında hasar meydana geldiğini söyledi. Eşref el-Kudra, saldırı sonucu yoğun bakım ünitesini su bastığını ve diyaliz merkezinde de su sıkıntısı yaşandığını belirtti.
Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) çalışanlarının 7 Ekim olaylarına karıştığı iddiası üzerine birçok batılı ülke ajansa yapılacak yardımları durdurduğunu açıklarken, iki ülkeden UNRWA’ya destek geldi. İrlanda Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Savunma Bakanı Micheal Martin yaptığı açıklamada, “Philippe Lazzarini'nin 7 Ekim’deki saldırıya katıldığından şüphelenilen UNRWA personelini derhal açığa alma, kapsamlı bir soruşturma yürütme ve teröre karşı sıfır tolerans gösterme kararına güvenimiz tamdır” ifadelerini kullandı.
Savaşın başladığı 7 Ekim tarihinden bu yana 100’den fazla UNRWA çalışanının öldürüldüğüne dikkat çeken Martin, “İrlanda’nın UNRWA’nın hayati önem taşıyan Gazze çalışmalarına yönelik finansmanı askıya alma gibi bir planı yok” dedi.
“Filistin için uluslararası desteğe her zamankinden daha fazla ihtiyacı var”
Norveç’in kurduğu Filistin Yönetimi temsilciliği tarafından yapılan açıklamada ise, “Gazze’deki durum felaket ve UNRWA oradaki en önemli insani yardım kuruluşu. Norveç olarak UNRWA aracılığıyla Filistin halkına verdiğimiz desteği sürdürüyoruz. Filistin için uluslararası desteğe şimdi her zamankinden daha fazla ihtiyacı var” ifadeleri yer aldı.
Hollanda UNRWA'ya yardımı askıya alan son ülke oldu
Hollanda basınında yer alan habere göre, hükümet UNRWA'ya yaptığı yardımı askıya aldı. Haberde, Dış Ticaret ve Kalkınma İşbirliği Bakanı Geoffrey van Leeuwen'in sözcüsünün kararı doğruladığı belirtilirken, Leeuwen dün yaptığı açıklamada, “Hollanda, UNRWA'ya gelecekte yapacağı mali katkıları değerlendirirken soruşturmanın sonuçlarını yakından takip edecek ve değerlendirecektir. Bu süre zarfında Hollanda Gazze'deki sivil nüfusa insani yardım sağlamaya devam edecektir” ifadelerini kullanmıştı.
Irak İslami Direnişi, Irak ve Suriye’deki ABD liderliğindeki koalisyon güçlerine ait üslere saldırı düzenlendiğini duyurdu. Saldırının siyonist rejiminin Gazze Şeridi’ndeki Filistin halkına yaptığı katliamlara yanıt olarak düzenlendiği açıklandı.
İsviçre Dışişleri Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) çalışanlarının 7 Ekim olaylarına karıştığı iddiası üzerine UNRWA’ya bu yıl yapılması planlanan finansal yardıma ilişkin olumlu ya da olumsuz bir karar alınmayacağını açıkladı.
ABD, Avustralya, İtalya, Kanada, Finlandiya ve İngiltere, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) çalışanlarının 7 Ekim olaylarına karıştığı iddiası üzerine UNRWA'ya yönelik finansal desteği durdurma kararı aldı.
Gazze Şeridi’nde yardım faaliyeti yürüten UNRWA bünyesindeki bazı çalışanların İsrail’e yönelik “7 Ekim” saldırılarına karıştığı iddia edildi. BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric dün yaptığı yazılı açıklamada, Guterres’in iddia karşısında dehşete düştüğünü ifade etti. Dujarric, Guterres’in UNRWA Genel Komiseri Philip Lazzarini'den bu konuyu hızla soruşturmasını ve 7 Ekim'deki olaylara veya başka herhangi bir suça karıştığı tespit edilen tüm UNRWA çalışanlarının derhal işine son verilmesini, gerekirse yasal yollara yönlendirilmesini talep ettiğini duyurdu.
Kudüs Tugayları İsrail ordusuna ait ikmal hattını hedef aldıklarını bildirdi. Saldırıda birçok askeri aracın kullanılamaz hale geldiği öne sürülüyor.
İngiltere hükümeti, Gazze'ye yönelik yaptığı insani yardım fonunu kesme kararı aldı. Yardımların kesilme nedeni ise İsrail'in bölgeye giden parayı Hamas'ın kullandığına yönelik iddiası.
Uluslararası haber kuruluşları Husilerin vurduğu İngiliz petrol gemisinde çıkan yangının saatler sonra söndürüldüğünü duyurdu. Gemi an itibariyle askeri gemiler eşliğinde güvenli bir limana doğru götürülüyor.
İsrail-Hamas arasında başlayan ancak artık neredeyse bütün Orta Doğu'ya sıçrayan çatışmaların en önemli aktörlerinden ikisi ABD ve İran. Orta Doğu'daki Hizbullah ve Husiler başta olmak üzere Milis güçleriyle saldırılar düzenleyen İran, şimdiye kadar Washington ile hiçbir zaman doğrudan temas yaşamadı. CNN International'in analizinde ise iki ülkenin doğrudan bir savaşa girmesine artık 'ramak' kaldığı belirtildi.
ABD, Yemen, Suriye ve Irak'ta İran destekli gruplara saldırırken, İran bağlantılı gruplar da Irak ve Suriye'de Amerikan personelini hedef aldı. Tahran ayrıca Irak, Suriye ve Pakistan'da İran karşıtı olduğunu söylediği grupları da vurdu. Pakistan bu saldırıya misilleme de yaptı.
Ekim ayında bölgeye üç devasa uçak gemisini gönderen ABD ordusu bölgedeki asker sayısında da artış gerçekleştirdi. ABD medyası ayrıca olası bir savaşta Washington'un bölgedeki 9 ülkedeki askerlerini acilen görevlendireceğini aktardı.
İran destekli Hizbullah'ın kalesi olan Lübnan, Gazze savaşının başlamasından bu yana İsrail ile çatışıyor. Askeri uzmanlar Hizbullah'ın on binlerce kişilik bir savaşçı ordusuna sahip olduğunu ve 200 binden fazla füze ve çeşitli silahının olduğunu tahmin ediyor.
İran'ın desteklediği bazı milis grupları savaşın başından beri ABD'ye defalarca saldırdı. İran'a yönelik olası bir savaşta ABD'nin bölgede yaklaşık 2500 askeri bulunuyor.
ABD ve İsrail'e yönelik vekil savaşlarındaki en kritik ülke Yemen. Ülke husiler tarafından kontrol edilirken Kızıldeniz'de de gerilim hat safhaya çıktı. Son olarak Husiler bugün bir İngiliz petrol tankerini vurdu. ABD'nin Yemen'de herhangi bir askeri birliği bulunmuyor ancak hemen sınırındaki Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar'da toplamda 40 bine yakın askeri bulunuyor.
Arap ülkelerinin yanı sıra ABD'nin bölgedeki en stratejik üslerinden biri de Türkiye'de bulunan İncirlik üssü. Burada yaklaşık 2 bine yakın ABD askeri ve personeli bulunuyor.
Axios'un haberine göre yaklaşan ABD Başkanlık Seçimleri nedeniyle Joe Biden, İsrail Başbakanı Netanyahu'ya bir yıl kadar daha sürmesi beklenen savaşta destek vermeyeceğini açıkladı. Habere göre Biden bu haberi bizzat kendisi telefonda verdi. İsrail Savaş Konseyi geçtiğimiz hafta savaşın 2025 yılına kadar devam edeceğini belirtmişti.
Filistin Sağlık Bakanlığı İsrail saldırılarında ölenlerin sayısını 26 bin 257 olarak açıkladı. Son 24 saatte 174 kişi yaşamını yitirirken yaralı sayısı toplamda 64 bin 797'ye yükseldi.
İtalya Filistinlilere yönelik insani yardım sağlayan ana kurumlardan UNRWA'ya sağlanan fonları kestiğini duyurdu. Daha önce ABD, Kanada ve Avustralya da bu fona yapılan yardımları askıya aldığını bildirmişti.
Aylardır Kızıldeniz'deki ABD ve İsrail'e ait gemileri vuran Husiler bugün İngilizlere ait bir gemiyi sancak tarafından vurdu. Geminin Moskova'ya petrol götürdüğünü belirten kaynaklar, patlama nedeniyle geminin saatlerdir yandığını ve söndürülemediğini ifade etti. Saldırıdan saatler sonra ise bölgeden ilk kare geldi.
Geminin şirketi tarafından yapılan açıklamaya göre çok sayıda İngiliz askeri gemisi petrol tankerini söndürmek için desteğe geldi.
Husilerin askeri sözcüsü Yaha Sarea ise saldırıyı doğrulayarak, “bir dizi deniz füzesi” kullanıldığını açıkladı. Saldırının zulme uğrayan Filistin halkının intikamı, Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilere destek ve dayanışma ile ABD ve İngiltere'nin saldırılarına karşılık düzenlediğini ifade eden Sarea, Gazze’de ateşkes ilan edilip bölgeye ilaç ve gıda girişine izin verilene kadar “askeri operasyonlara” devam edeceklerini vurguladı.
Hamas, Tel Aviv yönetiminin Filistinlilere yardım sağlayan BM kuruluşlarına karşı bir "kışkırtma kampanyası" yürüttüğünü söyledi. Açıklamada, "Bu kurumların halkımıza yardım sağlama ve işgal suçlarını belgeleme konusundaki rolünün önemini vurguluyoruz" denildi.
İsrail ordusu, sabah saatlerinden beri Han Yunus'a hem karadan hem de havadan saldırıyor. Arap basınının bildirdiğine göre bölgede en az 11 kişi yaşamını yitirdi.
İsrail ordusu Hizbullah ile girdikleri çatışmada dört savaşçıyı öldürdüklerini aktardı. Yerel medya ise çıkan çatışmada hiçbir İsrail askerinin yaralanmadığını yazdı.
ABD ordusu, İngilizler ile gerçekleştirdikleri ortak saldırı sonrası Yemen'in kıyı kesimlerini hedef aldıklarını bildirdi.
Aden Körfezi ve Kızıldeniz'de ticari ve askeri gemilere yönelik saldırıları ile gündeme gelen Husilerin bu kez Rus petrolü taşıyan Marshall Adaları bandıralı bir İngiliz tankerine füzeli saldırı gerçekleştirdiği bildirildi. Saldırıya uğrayan Marlin Luanda gemisinin işletmecisi Trafigura adlı firmadan yapılan açıklamada, füzenin geminin kargo tanklarından birinde yangına neden olduğu ve gemideki söndürme ekipmanları ile yangına müdahale edildiği bildirildi. İngiltere Deniz Ticareti Organizasyonu (UKMTO) olayın Aden Körfezi'nin 60 deniz mili güney doğusunda meydana geldiğini açıklarken, bölgedeki savaş gemilerinin hedef alınan tankere eşlik ettiği ve tüm mürettebatın güvende olduğu kaydedildi.
7 Ekim'de Hamas'ın İsrail'in güneyine saldırmasıyla bilrikte birçok asker ve sivil rehin alındı. Hamas bu rehineleri Gazze'nin altındaki tünellere götürdü. Savaşın ilk aylarında serbest bırakılan bazı rehineler içeride iyi bakıldıklarını ve kötü muamele görmediklerini dünyaya duyurdu.
Kassam Tugayları ise bugün rehin alınan üç İsrailli kadın askerin görüntülerini paylaştı. Askerler İsrail Başbakanı Netanyahu'ya bir mesaj gönderdi. Askerler İsrail'den savaşın durdurulmasını ve evlerine geri dönmeyi talep etti. Askerler Netanyahu yüzünden serbest bırakılmadıklarını belirtti ve esir takası için hükümete baskı yapılması çağrısında bulundu.
Rehine askerler İsrail'in ağır saldırıları sonucunda her gün tünellerde pozisyon değiştirdiklerini ve başka bir yere gittiklerini bildirdi.