Donald Trump suikastı... Diğer iki suikastçı nerede? Üç ayrı silah ateşlendi, CNN International doğruladı

ABD'de Cumhuriyetçi Parti, 5 Kasım başkanlık seçimleri için adaylarının Donald Trump olduğunu açıkladı.

Seçime ilişkin açıklama, Milwaukee'de toplanan Cumhuriyetçi Parti Ulusal Kongresi'nde yapıldı. Açıklamada, Trump'ın gerekli oyu aldığı belirtilerek, "Cumhuriyetçi Parti, 5 Kasım başkanlık seçimleri için aday olarak Donald Trump'ı seçti." ifadesi kullanıldı.

Cumhuriyetçi Partiden başkanlık için yarışan eski ABD Başkanı Donald Trump, başkan yardımcısı adayının Cumhuriyetçi Ohio Senatörü James David Vance olduğunu duyurdu.

Trump, kararını Social Truth adlı sosyal medya hesabından açıkladı.

Cumhuriyetçi Ohio Senatörü James David Vance'ın en uygun kişi olduğunu belirten Trump, başkan yardımcısı adayının çok başarılı bir kariyeri olduğunu kaydetti.

ABD'nin Pensilvanya eyaletindeki mitingde kürsüden destekçilerine hitap ettiği sırada suikast girişimine uğrayan eski Başkan Donald Trump, kendisini Demokrat olarak tanımlayan ve geçen yıl başkanlık yarışına bağımsız devam edeceğini açıklayan Robert F. Kennedy Jr. için "derhal gizli servis koruması" sağlanması gerektiğini belirtti.

Trump, Social Truth adlı sosyal medya hesabından, Kasım 1963'te suikastla öldürülen 25'inci ABD Başkanı John F. Kennedy'nin yeğeni Robert F. Kennedy Jr. ile ilgili açıklama yaptı.

Trump, "Bugün dünyada olup bitenlerin ışığında Robert F. Kennedy Jr. için derhal gizli servis koruması sağlanmasının zorunlu olduğuna inanıyorum. Kennedy ailesinin geçmişi göz önüne alındığında, yapılacak en doğru şeyin bu olduğu açık." ifadelerini kullandı.

ABD’de aşı karşıtı tutumuyla ön plana çıkan Robert Kennedy Jr., ABD'nin 25'inci Başkanı John F. Kennedy'nin yeğeni ve tıpkı kardeşi gibi suikasta kurban giden Senatör Robert F. Kennedy'nin de oğlu.

Kasım 2024'te yapılacak başkanlık seçimleri için önce Demokrat Parti’den aday adayı olan Robert F. Kennedy Jr., parti içinde kendisine sansür uygulandığını ve ön seçimlerde hile yapıldığını savunarak, 9 Ekim 2023'te başkanlık yarışına bağımsız aday olarak devam edeceğini duyurmuştu.

Kennedy Jr., uzun zamandır kendisini Demokrat olarak tanımlıyor ve kampanya sürecinde hayatta olmayan babası Senatör Robert F. Kennedy ve amcası eski Başkan John F. Kennedy'den sık sık bahsediyor olsa da son yıllarda Kovid-19 aşısına karşı olmak gibi aşırı sağcı düşünceleri ve o alandaki isimlere yakınlığı nedeniyle eleştirilmişti.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mathew Miller, eski ABD Başkanı Donald Trump'a yönelik suikast girişiminden sonra "dünya genelinde soru işaretleri" doğduğunu belirterek, "Daha önce de zor zamanlardan geçtik, temel değerlerimizle daha güçlü çıktık." açıklamasını yaptı.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Miller, günlük basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

ABD Başkanı Joe Biden'ın açık bir şekilde ABD'de "siyasi şiddetin" yeri olmadığını belirttiğini aktaran Miller, Trump'a yönelik saldırıyı kınadıklarını ifade etti.

Miller, "Dünya genelinde insanlar ve hükümetler arasında cumartesi meydana gelen olaylarla ilgili soru işaretleri doğdu." diyerek, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın, "Daha önce de zor zamanlardan geçtik, temel değerlerimizle daha güçlü çıktık." mesajının verilmesini istediğini duyurdu.

Miller, Blinken'ın bugün bakanlıkta üst düzey ekibiyle bir araya gelerek, diğer ülkelere bu mesajı aktarmaları talimatını verdiğini söyledi.

Sözcü Miller, Trump'a yönelik suikast girişiminin ABD'nin dış politikasını etkilemediğini, dış politika kararlarının ülkenin değerleri ve çıkarlarına göre alındığını dile getirdi.

RUSYA'YA TEPKİ

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova'nın ABD'de başkan ve başkan adaylarına yönelik suikast girişimlerinin ülkenin iç siyasi yaşamında gelenek haline geldiğini söylemesi hakkında Miller, "Bu sorumsuz yorumlardan biri ve kesinlikle doğru değil." dedi.

Miller, Rusya'nın yanı sıra başka ülkelerden de benzer yorumlar geldiğine işaret ederek, "Başkan Biden, daha fazla bilgi gelene kadar Amerikan halkından spekülasyon yapmama ve sorumsuz iddialardan kaçınma çağrısı yaptı. Aynı çağrıyı bazı ülkelere de ben yapmak isterim." ifadelerini kullandı.

ABD'de başkanları korumakla görevli olan Gizli Servis, Donald Trump’a suikast girişimi ile Amerikan kamuoyunda tartışılıyor. Thomas Matthew Crooks isimli suikastçinin silahıyla miting alanına nasıl olup da bu yaklaşabildiği sorusu gündemde.

Eski Başkan Trump hayatına kast eden saldırıyı ufak sıyrıklarla atlattı. ABD tarihinde ise 4 başkan uğradıkları suikast girişimlerinde hayatını kaybetti.

1963 yılında ABD Başkanı John F. Kennedy’nin üstü açık araçta vurularak öldürülmesi üzerine birçok komplo teorisi de üretildi. Kurulduğu günden bu yana başkanlara yapılan suikastlarla birçok kez dönüşüm geçiren Gizli Servis’i inceledik.

Ne zaman kuruldu?

Gizli Servis, 1865 yılında Hazine Bakanlığı’na bağlı olarak kalpazanlıkla mücadele amacıyla kuruldu. 1860’lar Amerikası'nda piyasaya çok fazla sahte para sokulmak isteniyordu.

Gizli Servis’in kurulmasını isteyen ise bir suikaste kurban gidecek Abraham Lincoln’du. Köleliğin kaldırılmasındaki rolü ile tarihe geçen Lincoln öldürüldüğünde başkanları korumak için özel bir güvenlik birimi henüz yoktu.

Gizli Servis’in Amerikan başkanlarını koruma görevi ile yetkilendirilmesi ise tarihteki üçüncü başkanın suikasta uğraması sonrası oldu. 1881 yılında James A. Garfield’ın ardından 1901 yılında William McKinley’nin de bir davet sırasında suikasta uğraması Kongre, Gizli Servis ajanlarına koruma görevini verdi. İlk yıllarda yalnızca iki ajan görevdeki başkanı koruyordu.

Yıllar geçtikçe başkan yardımcıları, aileler ve eski başkanlara da koruma verildi, koruma ekibinin sayısı arttı. Gizli Servis’in üniformalı ve üniformasız görev yapan 8 bin civarında personeli bulunuyor.

2024 itibariyle Gizli Servis eski başkanların 16 yaşına basmamış çocukları dahil, daimi olarak 34 kişiyi koruyor.

Kennedy Suikasti ve zırhlı araçlar

Gizli Servis’in başkanlık kortejlerini güvenlik çemberine alması, atlı araçlara kadar uzanıyor. 1930’lı yılladan itibarense başkanlar motorlu araçlar kullanmaya başladı ve zırhlı araçlar ilk kez devreye girdi.

Franklin D. Roosevelt’in camları kurşun geçirmez başkanlık aracı ünlü gangster Al Capone’dan ele geçirilerek Beyaz Saray'ın kullanımına verildi. Ancak Başkan John F. Kennedy’nin Texas eyaletinde 1963 yılında uğradığı suikast sırasında kullandığı araç zırhlı değildi. Dahası Ford marka aracın üzeri de saldırı anında açıktı.

Amerikan halkının o anda nerede, ne yaptığını hatırlamasına atıfla ABD tarihine 'Kennedy anı' olarak geçen saldırıda, Başkan JFK 46 yaşında öldürüldü. Bu suikastın merkezinde olduğu JFK ve In the Line of Fire filmler gibi büyük ilgi çekti.

Kennedy suikastı sonrası aynı araç tamamen zırhlı hale getirilerek başkanların kullanımına verildi. Gizli Servis’in tarihindeki 'en kötü gün' olarak tanımlanan bu suikast sonrası, ajanlar özel eğitimlerden geçirilmeye başlandı ve servis 'elit' bir kimliğe büründü.

Başkan Ronald Reagan’ın yaralı kurtulduğu 1981 yılındaki suikast girişiminden 43 yıl sonra ilk kez Gizli Servis ajanları Trump için kurşunlara siper oldu.

Trump’a suikast girişimi nasıl tartışılıyor?

Thomas Matthew Crooks’un nasıl olup da Donald Trump’a 100 metreden biraz daha fazla mesafeye kadar yaklaşabildiği üzerine birçok soru soruluyor. Gizli Servis Direktörü Kimberly Cheatle, 22 Temmuz’da Kongre’deki oturumda bu sorulara yanıt verecek.

Ortaya atılan iddialardan biri, güvenlik için daha fazla ajanın talep edildiği ancak bunun sağlanmadığı yönündeydi. Gizli Servis Sözcüsü Anthony Guglielmi bunun doğru olmadığını duyurdu.

Bir başka iddia da Başkan Joe Biden’ın eşi Jil Biden’ın korunması için Gizli Servis kaynaklarının buraya kullanıldığına yönelikti ve bu iddia da yalanlandı.

Suikastçıyı saldırı öncesi farkeden bir görgü tanığı ise, polisi saldırganın yeri konusunda uyarmaya çalıştıklarını ancak yanıt alamadıklarını anlattı. Thomas Matthew Crooks, Trump’ı hedef aldığı çatıda keskin nişancı polisler tarafından vurularak öldürüldü.

Güvenlik birimleri Crooks’un hangi sebeple Trump’ı öldürmek istediğini belirlemeye çalışırken, Gizli Servis ekseninde de bir iç inceleme yapılacak.

O incelemede bu sorulara yanıt verilmesi muhtemel:

Saldırganın bulunduğu çatı kontrol edilmedi mi?
İnsan kaynağı yetersiz miydi?
Uyarılar ciddiye alınmadı mı?
Trump kürsüden yeterince hızlı indirildi mi?

Birçok eski ajan ve güvenlik yetkilisinin 'ciddi bir hata' olarak adlandırdığı olayla ilgili inceleme ön sonuçlarının yakın zaman içinde açıklanması bekleniyor.

CNN International'a göre, Adli Tıp analistleri saldırı sırasında üç ayrı silahın ateşlendiğini söylüyor.

Denver'daki Colorado Üniversitesi'nden Catalin Grigoras ve Cole Whitecotton'un analizine göre, ilk üç atış A silahıyla tutarlı, sonraki beş atış ise B silahıyla tutarlı. Son olarak duyulan akustik itki ise muhtemel bir C silahından yayıldı.

Adli Tıp uzmanı Robert Maher ise, ses analizinin saldırganın Trump'ın konuştuğu sahneden 109 ila 118 metre uzaklıktan ateş ettiğini doğruladığını belirtiyor.

Montana Devlet Üniversitesi'nde Adli Tıp dersi veren Maher, atışın süpersonik bir merminin mikrofonun yanından geçtiğinde duyulan ses dizisine örnek bir sekans olduğunu da söyledi. CNN'ne konuşan uzmana göre söz konusu ses dizisi yüksek frekanslı bir patlamayı ve peşinden düşük frekanslı bir sesi kapsıyor. Ayrıca bu dizi, bir namlu ağzı patlama sesinden önce geliyor.

Robert Maher ayrıca, merminin dakikada 800 ila 1000 metre hızla ilerlediğini, bunun da atış yapılan noktanın uzaklığını 110 ila 120 metre olarak netleştirdiğini de ekledi.

ABD başkan adayı Donald Trump'a seçim konuşması sırasında ateş açan Thomas Matthew Crooks, aslında olay yerindeki birçok kişi tarafından görüldü.

Görgü tanıkları, çatıya tırmandıkları tüfekli bir kişiyi polise bildirmeyi denedi. Associated Press (AP) haber ajansına konuşan iki polis, silah sesi duyulmadan kısa bir süre önce mitinge katılanların yakındaki bir binanın çatısına tırmanan bir kişiyi fark ettiklerini ve yerel polisi uyardıklarını ifade etti.

Habere göre, polisler çatıya tırmanırken elinde tüfek olan saldırgan ile karşılaştı, bu sırada Crooks hızla Trump'a doğru arka arkaya el ateş etti.

İlk ateş açıldıktan hemen sonra karşı çatıda konuşlanan keskin nişancılar saldırganı vurarak öldürdü.

Ola yerinde kaydedilen görüntülerde, silahlı güvenlik güçlerinin çatıda vurulmuş halde bulunan Crooks'a yaklaştığı dikkat çekti.

FBI yetkilisi Kevin Rojek, saldırganın çok sayıda mermi atabilmiş olmasının 'şaşırtıcı' olduğunu söyledi, tüm ayrıntıların ortaya çıkacağını vurguladı.



Crooks olay anında kimlik taşımıyordu. Soruşturmayı yürütenler, DNA'sını kullanarak kimliğini belirledi.

Amerikan medyası, saldırganın elinde yarı otomatik AR-15 tipi bir tüfek olduğunu yazdı.

9 MİLYONDAN FAZLA İZLENEN VİDEODA SALDIRGAN VAR

Sosyal medyada paylaşılan videolarda, mitinge katılanların saldırganı çatıya tırmanırken gördüğü net olarak kayda geçti. Videoda "Çatıda biri var, tam orada. Boylu boyunca uzanıyor. Onu görüyor musun?" diyen bir ses duyulurken, bu sırada zemindeki polisler de kadraja girdi. Kaydın devamında bir başka ses "Ne oluyor?" sorusunu soruyor, kalabalıktan birçok kişinin dikkatini çeken 20 yaşındaki saldırgan bu sırada sürünerek ilerlemeye başlıyor.

9 milyondan fazla görüntülenen video 'Tehdidi ortadan kaldırmak için bolca zaman ve fırsat' başlığıyla paylaşıldı.

LİSEYİ İKİ YIL ÖNCE BİTİRDİ

Cumhuriyetçi Parti'nin üye listesinde Crooks'un adı yer alıyor. Crooks'un ayrıca, 17 yaşındayken sol eğilimli ve Demokrat politikacılar için para toplayan ActBlue'ya 15 dolar bağış yaptığı biliniyor.

Saldırıyı düzenlediği belirtilen Crooks'un neden Trump'ı ve seçim mitingini hedef aldığı ise henüz bilinmiyor.

Pennsylvania'da saldırının gerçekleştiği Butler bölgesine 70 kilometre mesafedeki Bethel Park'ta yaşayan Thomas Matthew Crooks, 2022'de Bethel Park Lisesi'nden mezun oldu.

OKULDA ZORBALIĞA UĞRADI

Saldırganın Bethel Park lisesindeki sınıf arkadaşları ise, onun dışlanan ve zorbalığa uğrayan biri olduğunu söyledi. Sınıf arkadaşlarından Jason Kohler, "Yani, öğle yemeğinde tek başına otururdu. Dışlanmış biriydi ve bugünlerde çocukların nasıl olduğunu bilirsiniz. Böyle birini gördüklerinde onu hedef alırlar, bu yüzden bunu tanımlayabileceğim en iyi yol bu. Dürüst olmak gerekirse üzücü bir durum, bunu tetikleyen şeyin bu olduğunu söylemek istemiyorum ama asla bilemezsiniz" diye konuştu.

Kohler, Crooks ile giyim tarzı ve ebeveynleri yüzünden dalga geçildiğini belirtti ve "Kot pantolon, bazen av kıyafetleri giyerdi. COVID’den sonra bile her zaman maske takardı. Hep maskeliydi" dedi.

Crooks'un başarılı bir öğrenci olduğu, Ulusal Matematik ve Bilim İnisiyatifi'nden 500 dolarlık bir 'yıldız ödülü' aldığı eldeki diğer bilgiler arasında.

Gelecekte yaşanan önemli olayları yıllar öncesinden bilen Simpsonlar dizisi, Trump'ın suikaste uğradığına neredeyse birebir benzeyen bir bölümü yıllar önce yayınladığı ortaya çıktı.

Saldırgan Thomas Matthew Crooks'un yaşadığı Pennsylvania'nın Bethel Park mahallesi, olayın ardından polis ve medya mensuplarının ablukası altında.

Crooks'un arabasında ve evinde yapılan aramalarda bomba yapımında kullanılan malzemeler bulundu. Patlayıcı bulgularına dair haberi ilk olarak Wall Street Journal verdi.

ABD medyasına göre Crooks olay sırasında Demolition Ranch adlı bir YouTube kanalının tişörtünü giyiyordu. Bu kanal silah ve yıkım içerikleriyle biliniyor. Farklı silah çeşitleri ve patlayıcıların yer aldığı kanalın milyonlarca takipçisi var.

Soruşturmayı yürüten yetkililer, ateş açılan silahın Crooks'un babasına ait olduğunu değerlendiriyor. Babasının bu silahı en az altı ay önce aldığı belirtiliyor.

20 yaşındaki Thomas Matthew Crooks'un ateş ettiği menzil ve giysileri, saldırganın askeri deneyimi olduğu yönünde spekülasyonlara yol açmıştı. Ancak Associated Press'e göre zanlının tüm askerlik şubeleri kayıtlarının incelendiği ve askerlik yaptığına dair bir kayıt bulunmadığı belirtildi.

AP’ye göre Pentagon basın sekreteri Tümgeneral Pat Ryder, "Askerlik şubelerinin her biriyle, kendi veri tabanlarında herhangi bir şubede, şüpheli için aktif veya yedek bileşende bu isim veya doğum tarihine herhangi bir askerlik hizmeti bağlantısı olmadığını doğruladık" dedi.

Yalnızca ABD'yi değil dünyayı şoka sürükleyen silahlı saldırı, küçük bir kent olan Butler'daki seçim mitinginde Trump'ın konuşmasına başladığı sırada düzenlendi.

Koyu renk takım elbise ve beyaz bir gömlek giymiş olan Trump'ın konuşma yaptığı sırada yerel saatle 18.08'te silah sesleri duyuldu. Konuşmasında yasa dışı göçü eleştiren Trump'ın "Bakın, neler oluyor" cümlesi, peş peşe duyulan silah sesleri ile kesildi.

Trump yere eğilerek önce konuşma yaptığı kürsünün arkasında saklanmaya çalışırken, koruma görevlileri de derhal harekete geçerek etrafını sardıkları eski Başkan'ı korumaya aldı.

Seçim mitingini izleyenler de çığlıklar atarak yere yattı. Etrafı koruma görevlileri tarafından sarılmış halde tekrar ayağa kalkan Trump'ın sağ kulağının kanadığı görüldü.

Trump sağ kulağını tutarken, miting alanında "Yere yatın" sesleri yankılandı. Dört saniye içinde de beşinci ve altıncı kez silah sesi duyulurken, kürsünün bulunduğu alana ek güvenlik görevlileri geldi.

İlk silah sesinden 17 saniye sonra son kez güçlü bir patlama ve bir kadının çığlıkları duyuldu. Atılan kurşunlar mitingi izlemeye gelenlere isabet etti.

İlk silah sesinden 22 saniye sonra ellerinde ağır silahlar olan üç koruma görevlisi Trump'ı konuşma yaptığı sahneden aracına doğru götürmeye başladı. Gizli Servis çalışanlarının, olay karşısında sarsıldığı görülen Trump'ı ayağa kaldırırken "Hazırız" ve "Hadi gidelim" gibi talimatlar verdiği duyuldu.

Olayın başlamasından yaklaşık bir dakika sonra koruma görevlilerinin etrafını sardığı Trump'ın "Ayakkabımı da alayım" dediği duyulurken, bundan yaklaşık 13 saniye sonra da Trump elini yumruk yaparak havaya kaldırdı.

Bir elinde seçim kampanyasında kullandığı kasketi bulunan Trump sahneden ayrılırken, izleyiciler bağırıyordu.

ÜÇ KEZ 'AYAKKABIMI ALAYIM' DEDİ

CNN International, saldırı sırasında Gizli Servis ajanları ile Trump arasında geçen konuşmaların dökümünü yayınladı.

Buna göre, Trump sahnede etrafı sarılıyken Gizli Servis üyelerine iki kez "Ayakkabımı alayım, ayakkabımı alayım" diyor.

Bir erkek ajan, "Sizi tuttum efendim, sizi tuttum efendim" diye yanıt verirken, 78 yaşındaki Donald Trump'ın bir kez daha "Ayakkabımı alayım" cümlesini kurdu.

'ÖLMÜŞ OLMAM GEREKİYORDU'

New York Post'a konuşan eski ABD lideri ve mevcut başkan adayı Trump, "Ajanlar bana fazlasıyla sert vurdu ve ayakkabılarım düştü" dedi.

Donald Trump aynı röportajda "Dünyanın izlediğini biliyordum. Tarihin bunu yargılayacağını biliyordum" diyen Trump, suikast girişimini 'gerçeküstü bir deneyim' diye tanımladı.

"Burada olmamam gerekiyordu, ölmüş olmam gerekiyordu. Hastanedeki doktor daha önce böyle bir şey görmediğini söyledi, bunu bir mucize olarak nitelendirdi."

New York Post, Trump'ın sağ kulağını kapatan beyaz bir bandaj taktığını ancak fotoğraf çekilmesine izin verilmediğini kaydetti.

Gizli Servis ajanlarını öven Trump, New York Post muhabirine ajanların yol açtığı kolundaki büyük morluğu gösterdi.

Donald Trump, bu hafta yapılacak Cumhuriyetçi Ulusal Kongre'ye katılmak için Wisconsin eyaletindeki Milwaukee ketine gitti. Kongrede Trump'ın başkanlık adaylığının resmen açıklanması bekleniyor.

ABD lideri Joe Biden, eski başkan Donald Trump'a suikast girişiminin ardından beklenen ulusa sesleniş konuşmasını yaptı. Trump'a yönelik saldırıyı kınayan Biden, saldırı sırasında hayatını kaybeden Corey Comperatore'un ailesine de başsağlığı diledi.

10 dakikadan daha kısa süren konuşmada seçim öncesinde yükselen tansiyonun düşürülmesi çağrısı ve ABD'de 'şiddete yer olmadığı' mesajı öne çıktı. ABD lideri Biden göreve geldiğinden bu yana üçüncü kez ulusa sesleniş konuşması yaptı. Bu konuşmalar yalnızca önemli olaylar için tercih ediliyor.

Joe Biden ulusal birliğin altını çizdiği konuşmasında "Şiddetin hiçbir zaman çözüm olmadığını" söyledi, örnek verdiği olaylar arasında Donald Trump'a suikast girişiminin yanı sıra, Trump destekçilerinin 6 Ocak 2021'de ABD Kongresi'ne saldırısını da saydı.

ABD Başkanı, "Amerika'da bu tür bir şiddete - herhangi bir şiddete - yer yoktur. Hiçbir zaman. Nokta. İstisnasız. Bu şiddetin normalleşmesine izin veremeyiz... Bu ülkede siyasi söylem çok sertleşti, şimdi bunu yumuşatma zamanı" dedi.

Sorunların 'kurşunlarla değil' seçimdeki oylarla çözülebileceğini ekleyen Joe Biden, suikasta dair çok sayıda belirsizliğin bulunduğunu kaydedip "Saldırganın motivasyonunu henüz bilmiyoruz. Görüşlerini ve bağlantılarını bilmiyoruz. Yardım alıp almadığını ve başkalarıyla iletişime geçip geçmediğini bilmiyoruz" ifadesini kullandı.

ABD lideri devamında, "Fikir ayrılığı Amerikan demokrasisinin kaçınılmaz bir unsurudur. İnsan doğasının gereğidir. Ama siyaset bir savaş alanı değildir, hele hele adam öldürmenin siyasette hiçbir zaman yeri yoktur" diye konuştu.

Biden'ın konuşması, Federal Soruşturma Dairesi (FBI) Direktör Yardımcısı Paul Abbate'in Trump mitingindeki saldırıdan bu yana internette giderek artan bir şiddet söylemi gördüklerini söylemesinden saatler sonra geldi.

Bu arada Beyaz Saray, Biden'ın Teksas eyaletine yapmayı planladığı seçim gezisini iptal ettiğini duyurdu. Biden’ın seçim kampanyası yetkilileri Cumartesi günü kampanya mesajlarını geçici olarak askıya almak ve reklamları kaldırmak için çalıştıklarını söylemişti.