01.01.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
İngiliZ “The Guardian” gazetesi, Suudi gazeteci ve “Washington Post” yazarı Cemal Kaşıkçı’yı 2018 yılında İstanbul’da öldüren ekipte yer aldığı gerekçesiyle hüküm giyen üç kişinin, Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da hükümet yetkililerince işletilen lüks villalarda yaşadığını iddia etti.
Suudi istihbaratıyla bağlantılı bir kaynağın gazeteye aktardığına göre, suikastçiler, hapis cezalarını devletin yönettiği lüks villalar ve binalarda geçiriyor. Aile üyelerinin sıklıkla suikastçileri ziyaret edebildiği; tutukluların çalışma salonlarını ve spor salonlarını kullanabildiği belirtildi. Kaynak, yerleşkede yaşayanlardan birinin, Kaşıkçı'nın bedenini İstanbul'daki konsoloslukta parçalara ayıran adli tıp uzmanı Salah el-Tubaigy olduğunu sürdü. Kaşıkçı'nın konsolosluktan canlı çıktığı algısını yaratmak için İstanbul'a gelen “dublör” Mustafa el-Madani ve operasyonu yönetmekle suçlanan Mansour Abahussein'in de yerleşkede görüldüğü belirtildi.
Bu üç isim de, Aralık 2019’da gizlilik içinde yürütülen ve uluslararası kamuoyunda “düzmece” olarak nitelenen dava sürecinde Suudi mahkemesince aklanmıştı. Ancak bu kişilerin akıbetleri bilinmiyordu. Suudi yönetimi, bu kişilerin sert biçimde cezalandırıldığını öne sürmüştü.
Macron pazarlığı mı?
Gazetenin haberinde, bir iddia daha yer aldı. Buna göre, geçtiğimiz haftalarda Türkiye'nin talebi üzerine Fransa'da gözaltına alınan ve Kaçıkçı cinayetinin şüphelisi olduğu belirtilen Halid Alotaibi, “yanlış kişi” olduğu gerekçesiyle serbest bırakıldı.
Gazetenin haberinde Alotaibi'nin aranan doğru kişi olduğu ancak Riyad’ın girişimiyle serbest bırakıldığı iddia edildi. Gazete, Suudi Veliaht Prens Muhammed Bin Selman'ın yakalanan kişinin Türkiye'ye gönderilmesini istemediği, zira bunun önemli bilgilerin su yüzüne çıkmasına neden olacağına inandığını öne sürdü.