31.03.2022 - 11:04 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr NTV
İngiliz Guardian gazetesi, tarafları sadece Türkiye'nin bir araya getirebileceğini vurguladı. Wall Street Journal, Moskova'nın 24 saat içinde barış görüşmelerine iilşkin beklenmedik şekilde çark etmesini yazarken, Fransız Contrepois dergisi Ankara'nın dış politika adımlarının Paris'i devre dışı bıraktığını yazdı.
Fransız dergisinde yayınlanan analizde şu noktalar öne çıktı:
FRANSA VE AB ETKİSİNİ KAYBEDİYOR
Türkiye, coğrafi konumu nedeniyle Avrasya ekseninde ne Ruslar ne de Amerikalılar tarafından göz ardı edilemeyen bir role sahip. Bu nedenle Ankara, yakın ve Ortadoğu'da bölgesel güç projesini geliştirmek için her iki tarafın da desteğini almayı amaçlayan ikili bir oyun oynuyor. Salı günü Ukrayna ile Rusya arasında İstanbul'da görüşmeler gerçekleştirildi. Türkiye, bu Avrupa ihtilafında fiili bir arabulucu haline geliyor. Bu çatışmayı çözmek için diplomatik yolların kullanıldığını görmekten mutluluk duyabiliriz ancak Fransa ve AB ülkelerinin diplomatik nüfuzunu kaybetmesine de üzülebiliriz.
TÜRKİYE DÜNYAYA BUNUN MÜMKÜN OLDUĞUNU GÖSTERDİ
Türkiye, Ukrayna'ya şu anda çatışmalarda kullanılan Bayraktar savaş insansız hava araçlarını sağladı. Bu sarkaç oyunu Türkiye'ye güç verdi ve Ukrayna ile Rusya'nın güvenini korumasını sağladı. Türkiye örneği, hem NATO üyesi olmanın hem de Ukrayna ve Rusya gibi savaş halindeki ülkelerle güçlü ilişkiler kurmanın mümkün olduğunu gösteriyor. Aslında, Fransa bu arabuluculuk pozisyonunu uzun süredir işgal ediyordu.
AVRUPA İÇİN TRAJİK
Fransa, dış ilişkiler düzeyinde uzun süredir kendi çıkarlarını savunmak için çeşitli güçlere karşı bir köprü olmaya çalışıyor ancak bu doktrin son 10 yılda, özellikle Sarkozy başkanlığında büyük ölçüde zayıfladı. İkincisi, Fransız medyası da yavaş yavaş ABD ile aynı hizaya geldi. Artık kamuoyu NATO'cu ve Rus yanlısı olarak ikiye bölünmüş durumda ve bu da Fransa'nın arabulucu olma rolünü engelliyor. Diplomasi anlamında Fransa'nın ve liberal demokrasilerin yerini artık Türkiye'nin alması Avrupa için trajik.
TARAFLARI SADECE TÜRKİYE BİR ARAYA GETİREBİLİR
The Guardian'dan Patrick Wintour, Türkiye'nin Rusya ve Ukrayna arasındaki çabalarını analiz ettiği yazısında şunları söyledi:
Müzakereler, bu aşamada herhangi bir somut sonucun çok gerisinde olsa da Rusya-Ukrayna savaşında arabuluculuk yapmak için yarışan ülkeler arasında Türkiye, diplomasisinin itibarını artırarak kazanan olarak ortaya çıktı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı ısrarlı telefon görüşmelerine devam ediyor, ancak Ukraynalıları ve Rusları bir araya getirebilecek olan Türkiye Dışişleri Bakanlığı gibi görünüyor. Bir NATO üyesi olan Türkiye, görünüşe göre her iki tarafı da İstanbul’daki görüşmelerde ağırlayacak kadar saygı görüyor.
DÜNYA İÇİN YANKI UYANDIRABİLECEK BİR ÇABA
Türkler ayrıca neyin tehlikede olabileceğine dair derin bir sezgiye sahipler. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın danışmanı ve sözcüsü İbrahim Kalın, hafta sonu Doha'da yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Bunlar bittiğinde, küresel olarak ortaya çıkacak yeni bir güvenlik mimarisi olması gerekecek. Bu küresel güvenlik mimarisinin nasıl yapılandırılacağı, gelecek on yıllardaki olayların gidişatını şekillendirecek. Bu savaşa son vermek için attığımız her adım, bu yeni güvenlik mimarisi üzerinde bir etkiye sahip olacak.”
Kısacası bu, sadece savaşanlar için değil, dünya için de yankı uyandırabilecek bir diplomasi çabası…Türkiye'nin kendi bakış açısına sahip olmadığını düşünmek de yanlış olur.
MOSKOVA'DAN 24 SAAT İÇİNDE 'U' DÖNÜŞÜ
ABD'li Wall Street Journal gazetesi ise, Kremlin'in görüşmelerde kaydedilen ilerlemeyi gölgelemeye çalıştığının vurgulandığı yazıda şu ifadelere yer verdi:
Moskova'nın baş müzakerecisi Vladimir Medinsky, Kiev'den gelen müzakerelerdeki önerileri yapıcı bir adım olarak nitelendirdi ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Ukraynalı mevkidaşı Volodimir Zelenskiy arasında bir anlaşma olasılığı olduğunu söyledi. Medinsky Salı günü yaptığı açıklamada, Rusya'nın iyi niyet göstergesi olarak Kiev ve ülkenin kuzeyindeki diğer şehirlerdeki askeri operasyonları sınırlayacağını açıkladı. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov Çarşamba günü Çin'de yaptığı açıklamada, Moskova'nın barış görüşmeleri ve gerilimi azaltma konusundaki kararlılığını koruduğunu söyledi. Medinsky de Ukrayna'nın Rusya'nın kaygılarının önemli bir kısmını tartışmaya istekli olduğunu belirtti.
Ancak Moskova, İstanbul'daki görüşmelerden döndükten kısa bir süre sonra Medinsky'nin yorumlarını geri aldı. Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov, Medinsky'nin açıklamalarından 24 saat sonra görüşmelerin ihtilafta bir dönüm noktası olmadığını savunarak "Kimse tarafların ilerleme kaydettiğini söylemedi. Özellikle umut verici hiçbir şeyden bahsedemeyiz” ifadelerini kullandı.
ÇEÇEN LİDER: KİEV'E GİDİYORUZ
Çarşamba akşamı Putin'in yakın bir müttefiki olan Çeçen lider Ramzan Kadirov da Ukrayna'daki Moskova destekli savaşçılara hitaben bir video yayınladı ve onlara “Geri çekilmiyoruz, Medinsky bir şekilde yanılıyor” dedi. Kadirov, Çeçen gönüllülerin Ukrayna'daki köyleri ve toprakları ele geçirdiğini ve yakında Kiev'e ulaşacaklarını savundu:
“Dağ Muhammed'e gelmezse, Muhammed dağa gider.”
Çarşamba günü, Ukrayna ordusu, Moskova'nın son birkaç gündür taarruzunun yeni odak noktası olacağını söylediği Donbas bölgesinin Donetsk ve Luhansk bölgelerindeki Rus ilerlemelerine karşı savaştığını duyurdu. Stratejik olarak önemli Mariupol şehri çevresinde çatışmalar şiddetli bir şekilde devam ediyor.