16.06.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
BELMA AKÇURA
9 Nisan 2003. Albay Bryan McCoy, kendisine bağlı birliklerle Bağdat’a girdi. Gazetecilerin konuşlandığı Filistin Oteli’ne yöneldi. O esnada kent merkezinde El Reşid Oteli’nin yakınında toplanan Iraklılar, sevinç gösterileri yaparak, Irak’ta rejiminin sembolü durumundaki Devlet Başkanı Saddam Hüseyin’in heykelini devirmek için uğraşıyordu. İple devirmeyi denediler başaramadılar. Balyozlarla vurdular yıkılmadı. 20 kadar Iraklı öfkeyle heykele ayakkabılarını fırlattı.
‘Büyük bir an’
Bu sahneye tanık olan Albay McCoy yıllar sonra Amerikan basınına olayı şu sözlerle anlattı: “O an bunun büyük bir an olduğunu anladım.” McCoy’un emriyle devriye gezen Amerikan askerleri ABD tankına bağlı çelik bir halatı heykelin boynuna doladı. Tankın çektiği heykel büyük bir gürültüyle devrildi. Halk ellerinde balyoz, parçaladıkları heykeli tükürüklere boğdu, öfkeyle tekmeledi… Firdevs Meydanı’nda yıkılan Saddam heykelinden geriye Saddam’ın inanılmaz büyüklükte iki postalı kaldı. Yerine bir aile, anne baba ve çocuğu simgeleyen başka bir heykel dikildi. Bu olaylardan sonra Kerkük kent merkezinde bir başka heykel dikildi. Diktatörlüğü simgeleyen postaldan heykel! Süleymaniyeli heykeltıraşların 200 postal kullanarak yaptıkları heykel, diktatörlerin ülkelerini postal baskısı altında yönetmesinin nasıl bir yıkıma neden olduğunu anlatmak içindi.
Heykel yıkma yılı
2000’li yıllar küresel politikalarla değişen dünyayı ‘heykel yıkma’ yarışına dönüştürdü. 2003 böyle bir yıldı. Aynı tarihlerde Güney Kore’nin başkenti Suel’de Kuzey Kore’nin nükleer programını protesto eden göstericiler, Kuzey’in eski diktatörü Kim II Sung’un kartondan heykelini alaşağı etti. Dünya medyası olayı Saddam’ın heykelinin devrilişini anımsatarak verdi. Yine 21 Kasım 2003’de ABD Başkanı Bush’un Londra ziyaretini protesto eden on binler, maket heykelini yıktı. Trafalgar Meydanı’nda okunan ezandan sonra göstericiler heykeli altın renkli örtüyü çekerek açtı. Örtünün altında elinde bir füzeyle karikatürize edilen 5 metrelik Bush heykeli! ABD askerlerince tıpkı Bağdat’ta yıkılan Saddam heykeli gibi, bu kez Bush’un boynuna halat geçirildi. Büyük bir gürültüyle ondan geriye doğru sayarak heykeli devirdiler…
Esad’ın ağzına ayakkabı yapıştırdılar
Hafız Esad, Şam’da 30 yıl hüküm sürdü. 2010’larda İslamcı muhalefet, Arap halklarının demokrasi, özgürlük ve insan hakları taleplerinden ortaya çıkmış, toplumsal bir siyasi-silahlı hareketi olan “Arap Baharı”nda yeniden ayaklandı.
2011’de Suriye’nin Idlib kentinde Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad’ın heykelinin ağzına, muhalefet tarafından kontrol edilen bir bölgede bir ayakkabı yapıştırıldı.
İki yıl sonra Şam yakınlarında Hafız Esad’a ait bir heykel isyancılar tarafından yıkıldı, Allah-u Ekber sloganları atan kalabalık tarafından heykelin başı koparıldı.
Mübarek’in gözlerini oydular
Arap Baharı huzurlu değişimi haber vermedi. Ocak 2011’de, protestocuların isyanları ülkeyi sarstı. Arap Baharı Mısır’da tarihi eser bırakmadı. En büyük yağma ve tahribat burada yaşandı. Dünyanın en büyük firavun koleksiyonuna sahip Kahire Müzesi’ni bastılar. Önünde etten duvar ören güvenlik güçlerini ezip geçtiler. Müzenin çatısını kırıp içeri girdiler. Müzede firavunların mumyası parçalandı. On binlerce tarihi eserin bulunduğu müze talan edildi. Porselen parçalar, vitrinler ve yüzlerce heykel tuzla buz oldu.1981’den 2011’e kadar 30 yıl Mısır’ı yöneten Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek, göstericilerin ayaklanması sonrası istifa etti. Birçok suçlamadan aklandı, saklandı. Heykeli ise o kadar şanslı değildi. Heykelinin yüzü parçalandı, gözleri oyuldu. Hemen yanında yer alan Nobel Barış Ödülü’nü kazanan Mısır’ın 3. Cumhurbaşkanı Enver Sedat, Mısırlı yazar Necip Mahfuz, bilim insanı Ahmed Zevail büstlerine ise dokunulmadı.
Kaddafi’nin kafasına ayaklarıyla bastılar
Aynı tarihlerde Libya’da ayaktaydı. Muammer Kaddafi, Afrika’nın en büyük petrol rezervlerine sahip Libya’yı 42 yıl “demir yumrukla” yönetti. Arap yanlısı bir rejimi benimsedi. Ülkedeki petrol kuyuları başta olmak üzere, tüm ekonomik faaliyetleri millileştirdi. Devlet sosyalizmini ekonomik model olarak benimsedi. Arap Baharı’nda yönetimi devrildi. Cesedi sokaklar da sürüklendi. 23 Ağustos 2011 tarihinde isyancıların Kaddafi heykelinin başını tekmeleyen görüntüleri yayınlandı. Kaddafi’nin yaptırdığı Amerikan uçağını avucunda parçalayan el heykelini devirdiler. altın yumruk kurtarıldı, Misurata’daki bir müzeye taşındı.
Netanyahu’yu devirip kafasını ezdiler
2016... İsrail’in Tel Aviv kentinde Başbakan Binyamin Netanyahu’yu protesto etmek isteyen heykeltıraş Itay Zalait, diktatöre benzettiği siyasetçinin dört metre boyunda altın kaplama heykelini Rabin Meydanı’na dikti. Heykelin adı: ‘Kral Bibi’. Heykeltıraş, heykelle İsrail’deki ifade özgürlüğünün sınırlarını test etmeyi amaçladığını söyledi. Bazıları Netanyahu’nun diktatör gibi gösterilmesine tepki gösterdi. Heykelin önünde alaycı bir ifadeyle eğilip selam verenler de oldu. Heykel siyasetçiler arasında da gerginlik yarattı. Buna karşılık heykeltıraş Itay Zalait “Ülkeyi yöneten liderin heykelinin dikilmesi bugün bir provokasyon gibi görünebilir ancak ileride bu gerçeğe de dönüşebilir” dedi. Netanyahu heykele sessiz kaldı. Belediye heykeltıraşa, heykeli kaldırması için süre tanıdı. Heykel sonunda sopalarla devrildi. İnsanlar heykelin kafasını ayaklarıyla ezip poz verdi. Netanyahu’nun lakabına gönderme yaparak “Bibi defol” sloganları atıldı. Zalait, kırılmış eserini bir kamyonetin arkasına yükleyerek meydandan ayrıldı.
Şaron’un komada heykeli!
Ariel Şaron. İsrail ve Orta Doğu siyasetine damgasını vurmuş asker kökenli siyasetçi. Adını “stratejist” kimliğiyle duyurdu. Lübnan’da mülteci kamplarındaki binlerce Filistinli sivilin ölümünden sorumlu tutuldu. Yıllar sonra Lübnan’ın işgaliyle ilgili kurulan mahkeme Şaron’u suçlu buldu. Sabra ve Şatilla katliamları nedeniyle ‘Kasap’ olarak anıldı. Lakabı ‘Buldozer’di. 2005’te 8 yıl komada kaldı. 2014’de hayatını kaybetti. Batı övgülerle uğurladı. Arap dünyası lanetleyerek… Şaron hayatta ve komadayken 2010’da Berlin’de yaşayan İsrailli sanatçı Noam Braslavsky Şaron’un komadaki halini yansıtan balmumu heykelini yaptı. Gözleri açık olarak tasvir edilen Ariel Şaron’un komada heykeli hem siyasilerden hem de Şaron’un ailesinden büyük tepki aldı. Tepkiler üzerine açıklama yapan sanatçı Braslavski, “İsrail halkının Şaron’un hastalığını tabu haline getirmesinin rahatsızlık verici” olduğunu söyledi. Bazı sanatçılar Braslavski’ya destek verdi. Onlara göre de heykel “İsraillilerin Şaron’u siyasal olarak yeniden düşünmelerini” sağlayacak.
YARIN: - Heykeli dikilecek kadın yok. - Savaşta ‘seks kölesi kadın’ heykeli iki ülkenin arasını açtı. - Monroe’nun heykeli kiliseye arkasını dönünce kıyamet koptu. - Cinsel tacizle suçlananların heykelleri kaldırıldı