28.02.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:
PINAR ERSOY / WASHINGTON pinar.ersoy@milliyet.com.tr
ABD Başkanı Barack Obama’nın Savunma Bakanlığı’na aday gösterdiği Chuck Hagel bir aylık mücadelenin ardından sonunda koltuğuna oturdu. ABD Senatosu, Cumhuriyetçilerin Hagel’in adaylığını ilk turda ertelemesinin ardından salı günü 41’e karşı 58 oyla eski senatörü Pentagon’un yeni patronu yaptı. İki madalyalı Hagel (66) böylece Pentagon’u yöneten ilk Vietnam gazisi ünvanını kazandı.
Hagel, Türk basınında haftalardır “Türkiye dostu” olarak tanıtılıyor. Hagel’in 2008’de bir Türk derneğinde yaptığı konuşmada Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatının okullarda okutulması gerektiğini savunması örnek gösteriliyor. Peki eski Cumhuriyetçi Senatör gerçekten Türkiye’ye söylendiği kadar yakın mı? Daha da önemlisi bunun bir önemi var mı?
‘İlişkileri geliştirecek’
Washington’da Türkiye’yi yakından takip eden isimlerle yaptığımız konuşmaların ardından şunu anladık: Hagel’in Türkiye dostu olarak görülmesinin tek nedeni Atatürk ile ilgili açıklamaları değil. Senatör olarak defalarca Türkiye’ye gelip gitmişliği var. Ankara’daki politikacıları tanıyor, Başbakan Erdoğan dahil birçoğuyla diyaloğu var. Amerikan- Türk Konseyi (ATC) Başkanı James Holmes, Hagel’in Türkiye-ABD ilişkilerinin önemini en iyi anlayan isimlerden olduğunu söylüyor. Sonra kesin bir dille ekliyor: “İlişkilerin Hagel’in bakanlığından fayda göreceğine hiç şüphe yok!”
ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi Ross Wilson, Hagel’in Türkiye ve bölgesi dahil birçok konuda ana akım görüşleri olan deneyimli bir politikacı olduğunu ifade ediyor. Wilson’a göre yeni bakan “Türkiye’nin sorunlarını anlıyor ve ABD ile Türkiye’nin ortak çıkarlarının farklı çıkarlarında fazla olduğunun farkında...”
‘Karar alıcı Beyaz Saray’
Hagel’in 1915 olaylarıyla ilgili Türkiye’nin aleyhine kararlara şu ana kadar karşı çıkmış olması da Türkiye’ye yakınlığına kanıt olarak gösteriliyor. Hagel’in 2005’te bir toplantıda sarf ettiği “1915’te olanlar 1915’te kaldı. Bence bu konu tarihçilere bırakılmalı” sözleri hâlâ hafızalarda... Ermeni diasporası tam da bu nedenle Hagel’in bakanlığından rahatsız. Nitekim Amerika Ermeni Ulusal Komitesi Direktörü Aram Hamparian, oylama sürecinde “Hagel’in savunma bakanı olması bizi rahatsız eder” diyerek Senato’yu adaylığı engellemeye çağırmıştı.
Tabii Hagel, Türkiye’ye ne kadar yakın olursa olsun imkanları sınırlı. ABD’nin ekonomik krizle boğuştuğu, Irak ve Afganistan’da iki büyük savaşı henüz bitirmekte olduğu bir dönemde Hagel’in manevra alanı dar. Nitekim görevdeki ilk gününden itibaren ana meselesi Pentagon’un ABD’de 1 Mart’ta devreye girecek dev bütçe kesintisine ayak uydurmasını sağlamak olacak.
Zaten dış politika konusunda istese de yapabileceği çok fazla şey yok. ABD’nin en saygın düşünce kuruluşlarından Dış İlişkiler Konseyi’nde (CFR) Türkiye uzmanı olan Steven Cook durumu şöyle özetliyor: “Chuck Hagel, isterse Andrew Mango’nın 1000 sayfalık biyografisini okumuş olsun, isterse çalışma masasının üstüne Atatürk büstü koysun... Hiçbir önemi yok. Çünkü bu yönetimde dış politikayı Beyaz Saray belirliyor.”