Dünya‘Diğer aktörlere paralel davranılmalı’

‘Diğer aktörlere paralel davranılmalı’

18.08.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:

Taliban’ın Kabil’e girişi ve Afgan hükümetinin düşmesiyle, ABD dahil uluslararası aktörlerin Afganistan’a ilişkin planları aniden değişti.

‘Diğer aktörlere paralel davranılmalı’

Fatma Gülçin Kabasakallı - Prof. Dr. Hasan Ünal ve Prof. Dr. Ahmet Kasım Han, bu gelişmeler ışığında Taliban’ın yönetimindeki Afganistan’da Türkiye’nin muhtemel geleceği ve risklere ilişkin yol haritası çıkardı

Haberin Devamı

‘Uluslararası toplumla uyumlu olunmalı’

Prof. Dr. Ahmet Kasım Han - Altınbaş Üniversitesi

‘Diğer aktörlere paralel davranılmalı’

Türkiye’nin Kabil Havalimanı’nı kontrol etmesi durumu artık yok. Türkiye o havalimanını en son terk eden olabilir, bunu yapmaya uygun diplomatik ilişkileri de var. Benim hep uyardığım şey, Türkiye, bir şeriat devletinin kurulmasının doğumhane hemşireliğini yapamaz, yapmaması gerekir. Türkiye ile Afganistan’ın tarihi ilişkileri de buna uygun değildir. Dolayısıyla Türkiye’nin de uluslararası toplumla uyumlu ve uluslararası toplumun aldığı risklerden daha fazlasını almayan bir siyaset içinde olması gerekir. Türkiye’nin Taliban hükümetini tanıyacağını sanmıyorum, uluslararası toplumla birlikte hareket edecektir. Pakistan’ın bile öyle yapacağını söylediği bir ortamda, Türkiye’nin herhalde bu konuda diğer aktörlerin ne yaptığını görerek davranması beklenmeli.

Haberin Devamı

‘Afganistan kurtlar sofrası’

Öte yandan Amerikalılar, ellerinin altındaki imkanlar izin verdiği sürece Afganistan’ı yalnız bırakmayacaktır. ‘Bıraktılar, gittiler’ düşüncesinin yaratacağı bir etki olacak ve orada iş yapabilme kabiliyetlerini ciddi zarara sokacaktır elbette. Ancak günün sonunda ABD’liler de, Ruslar ve Çinlilerin ayak bastığı bir yerde olmamayı kendilerine bir rol olarak biçmeyeceklerdir. Bu kadar çok kurdun olduğu sofrada, Türkiye’nin dış politikasını, özellikle 2011’den itibaren malul olduğu bu imkan ve kabiliyetlerin ötesinde, etki peşinde koşma parantezinin içine sıkıştırmamak lazım.

‘Önüne geçilemez’

Taliban Afganistan’ı çatışarak elde etmedi. Ellerinin altındaki askeri güçlerin yıpranmasını istemeyen savaş beyleri her zaman en iyi yaptıkları şeyi yaptılar, taraf değiştirdiler... Taliban siyaseti öğrendiği için, eskiden olduğu gibi ABD ya da Batı’yı hızla rahatsız edecek şekilde bir El-Kaide yapılanmasına izin vermemeye çalışacaktır. Ama orta vadede bunu beceremez. Bu yine döner dolaşır, ABD ve Batı’nın başına bela olacak bir işe dönüşür.  

‘Kalmayı gerektiren bir sebep yok!’

Prof. Dr. Hasan Ünal - Maltepe Üniversitesi

‘Diğer aktörlere paralel davranılmalı’

Bence Afganistan’da askeri birlik bulundurma gerekçemiz, misyonumuz sona erdi. Ani hareketlerden kaçınmak lazım. Kabil Havaalanı meselesini Afgan hükümetinin ayakta kalacağı varsayımı üzerinden konuşmuştuk. Ama böyle bir şey olmadığına göre, Türk askerinin kalmasını gerektiren bir sebep de göremiyorum. Taliban’la anlaşarak havaalanını işletmek de Türkiye açısından çok fazla risk olur.

Haberin Devamı

Öte yandan Türkiye Taliban’la görüşmeli, görüşebilir, bunda sakınca yok. Taliban’ı resmen tanıyabilir, dünyadaki diğer tepkilere paralel şekilde hareket edebilir. Batılı ülkelerin bir kısmı tanımasa bile, eğer Türkiye’nin bölgesel çıkarları ve Rusya, Çin, Pakistan’la ilişkileri böyle bir kararı gerekli kılarsa onu da yapabilir. Ama cumhurbaşkanı düzeyinde görüşme hatta bakan düzeyinde görüşme bence riskli. Ayrıca Taliban’a çok yakın durmak, şayet ülke bir iç savaşa doğru evrilirse, oradaki Özbekleri rahatsız edebilir orta vadede. O yüzden dengeleri dikkate alacak şekilde İran ve Pakistan, aynı zamanda Özbekistan, Türkmenistan, Tacikistan ile Rusya ve Çin’le irtibatı koparmadan, ‘teenniyle hareket etmek’ gerek. 

Haberin Devamı

‘Göçmen cenneti olmamalı’

Bununla birlikte çok hayati çıkarlarımızın olmadığı bir coğrafyadan bahsediyoruz. Bizim açımızdan, Afganistan belli bir güvenlik sorunu olabilir. Bu güvenlik sorununun Türkiye’ye yansıması da, büyük ölçüde kontrolsüz göç halinde olur. Ona karşı da ağırlıklı olarak İran’la irtibatı kaybetmemek, Afganistan’daki bütün unsurlarla dengeli iş birliği kurmak önemli. Pakistan bizim zaten müttefikimiz olan bir ülke. Pakistan’la ilişkileri sıkı tutarken, orada eskiden beri iş birliği yaptığımız Özbekler gibi grupları da küstürmeden, dengeler içinde bu durumu sürdürmek. Bunların ötesinde Türkiye’nin bu bölgede yapabileceği fazla bir şey yok, bence çok da hevesli olmamak lazım.

BM’den ‘sınır dışı etmeyin’ çağrısı

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK), talepleri reddedilen sığınmacılar da dahil Afgan vatandaşlarının sınır dışı edilmesinin önüne geçmek için devletlere yönelik tavsiye niteliğinde bildiri yayımladı. BMMYK sözcülerinden Shabia Mantoo, kadınlar ve genç kızlar başta olmak üzere Afganistan’daki sivillere yönelik insan hakları ihlallerinden endişe  duymaya devam ettiklerini söyledi. Mantoo, Afgan hükümeti, uluslararası örgütler veya uluslararası askeri güçlerle şu anda ve geçmişte bir ilişkisi olduğu algılanan kişilerin güvenliğinden de kaygı duyduklarını ifade etti.

Haberin Devamı

Afganistan’ın büyük bölümünde güvenlik ve insan hakları durumundaki hızlı bozulmanın ardından ortaya acil insani bir durum çıktığını vurgulayan  Mantoo, “BMMYK, daha önce uluslararası yardıma ihtiyacı olmadığı belirlenen Afgan vatandaşlarının zorla geri gönderilmesini durdurması için devletlere çağrıda bulunuyor” dedi. Sözcü Mantoo, Belçika, Finlandiya, Fransa, Almanya, İrlanda, Danimarka, Hollanda, Norveç, İsveç ve İsviçre gibi ülkelerin Afgan sığınmacıların sınır dışı edilmesini durdurduğunu sözlerine ekledi.

‘Taliban savaşı kazandı, onlarla konuşmalıyız’

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, “Taliban, savaşı kazandı ve onlarla konuşmamız gerekiyor” dedi. Borrell, AB Dışişleri Bakanlarının olağanüstü video konferans toplantısının ardından açıklamalarda bulundu. Afgan halkını desteklemeye devam edeceklerini belirten Borrell, bunun Taliban’ı tanıma anlamına gelip gelmeyeceğine ilişkin soruya, “Bu resmi bir tanıma değil, baş etmek gerektiği anlamına geliyor” yanıtını verdi. “Taliban, savaşı kazandı ve onlarla konuşmamız gerekiyor” değerlendirmesinde bulunan Borrell, Taliban’ın insan hakları ve BM Güvenlik Konseyi kararlarına uyum sağlaması için tüm manevra güçlerini kullanacaklarını vurguladı.

Macron ifadelerinin çarpıtıldığını öne sürdü

Afganistan’daki duruma ilişkin, “Avrupa’nın buradan kaynaklanacak düzensiz göç dalgasından kendisini koruması gerektiği” yönündeki açıklamaları eleştirilen Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, söylediklerinin çarpıtıldığını savundu. Twitter’dan yaptığı açıklamada, Afganistan’a ilişkin sözlerinin bazı kişilerce çarpıtılmak istendiğini öne süren Macron, “Fransa, en fazla tehdit altındakileri koruma görevini yapıyor ve yapmaya devam edecek” ifadesini kullandı. Macron, tepki çeken açıklamasında, “Kayda değer düzensiz göç dalgaları beklemeli ve kendimizi korumalıyız” demişti. Macron aynı açıklamada, “Şansölye (Angela) Merkel ve diğer Avrupalı liderlerle konuştum. Gecikmeden sağlam, koordineli ve ortak bir yanıt vermek için bir girişimde bulunacağız. Bu girişim, düzensiz göçle mücadeleyi, ortaya konulacak çabada dayanışmayı, (sınırları) koruma kriterlerinin uyumlu hale getirilmesi, Pakistan, Türkiye ve İran gibi transit veya ev sahibi ülkelerle işbirliğinin kurulmasını da kapsıyor” demişti.

Atina’dan Afgan sığınmacı çıkışı

Yunanistan Göç Bakanı Notis Mitarakis, Afganistan’dan gelecek sığınmacıların Yunanistan’a girişine izin vermeyeceklerini belirterek, “Ülkemizin Avrupa’ya gitmek isteyenler için AB’ye giriş kapısı olmasına izin vermeyeceğiz” dedi. DW Türkçe’nin aktardığı habere göre Mitarakis, devlet televizyonu ERT’de yayınlanan açıklamasında AB (Avrupa Birliğiçapında ortak bir göç politikasının önemine dikkat çekerek Türkiye ile kara ve deniz sınırlarını sıkı bir şekilde denetlemeyi sürdüreceklerini belirtti. Bakan, Suriye’den yaşanan sığınmacı akınına işaretle “Bir başka 2015’i yaşamak istemiyoruz” dedi.