14.09.2023 - 10:49 | Son Güncellenme:
Milliyet.com.tr
1999 yılında Gölcük'te meydana gelen 7.8 şiddetindeki deprem hem Türkiye'ye hem de Marmara Bölgesi'ne dehşeti yaşattı. Yerin 11 kilometre altında meydana gelen deprem 18 binden fazla kişi öldü, 50 bine yakın insan ise kayboldu. Deprem esnasında ortaya çıkan ışıklara şahit olanlar ise gözlerine inanamadı. Yine aynı ışıklar Şubat ayında Kahramanmaraş'ta yaşanan iki büyük depremde de ortaya çıktı. Deprem anını çeken insanlar ve yıkılmayan evlerin güvenlik kameralarına yansıyan görüntülerde ufuk çizgisinde parlak ışıklar kayıtlara geçti.
Son olarak Fas'ta 6.8 büyüklüğünde meydana gelen ve binlerce kişinin ölümüne neden olan depremde yine ufuk çizgisinde gizemli ışıklar görüldü. Farklı renklerdeki bu parlak, dans eden ışık patlamaları bilim adamlarını uzun zamandır şaşırtıyor ve bunlara neyin sebep olduğu konusunda hâlâ bir fikir birliği yok. 'Deprem ışıkları'na ilişkin haberler yüzyıllar öncesine, hatta Antik Yunan'a kadar uzanıyor.
Yanı sıra 'ABD Jeoloji Araştırmaları'nda çalışan emekli jeofizikçi John Derr deprem ışıklarının kesinlikle yerin altından geldiğini kaydetti ve Fas'ta meydana gelen ışıkların 2007'de Peru'nun Pisco kentinde meydana gelen deprem sırasında güvenlik kameralarına yakalanan deprem ışıklarına benzediğini söyledi.
Derr'e göre deprem ışıkları birkaç farklı formda meydana geliyor. Bazen ışıklar sıradan şimşeklere benzer şekilde görülse de bazen havada süzülen kürelere benziyorlar. Ayrıca, zemin boyunca veya yakınında titreşen veya sürünen küçük alevler veya yerden çıkan daha büyük alevler gibi görünebilirler. Deprem ışıklarını daha iyi anlamak için Derr ve meslektaşları, 1600 yılına kadar uzanan güvenilir deprem ışıkları raporlarıyla ilişkili 65 Amerika ve Avrupa depremi hakkında bilgi topladılar.
Çalışmalarını 2014 yılında Sismolojik Araştırma Mektupları dergisinde yayınlanan bir makalede paylaştılar. Araştırmacılar, incelenen EQL oluşumlarının yaklaşık yüzde 80'inin büyüklüğü 5,0'dan büyük depremler için gözlemlendiğini buldu. Çoğu durumda, olay sismik olaydan kısa bir süre önce veya sırasında gözlemlendi. Bazı ışıklar depremin merkez üssünden 600 kilometre uzakta bile tespit edilebildi.
Derr'in araştırma ortaklarından San Jose Üniversitesi'nde yardımcı profesör ve NASA Ames Araştırma Merkezi'nde eski bir araştırmacı olan Friedemann Freund, deprem ışıkları için bir teori ortaya attı.
Freund'a göre deprem anında kristal içeren birçok kaya strese maruz kaldığı için yoğun şekilde elektrik üreterek ışık saçıyor. Şu anda sismologlar arasında deprem ışıklarına neden olan mekanizma konusunda bir fikir birliği yok ve bilim insanları hâlâ bu patlamaların gizemini çözmeye çalışıyor. Freund, bir gün, büyük bir depremin yaklaştığını tahmin etmeye yardımcı olmak için deprem ışıklarını veya bunlara neden olan elektrik yükünü diğer faktörlerle birlikte kullanmanın mümkün olabileceğini umuyor.