27.05.2023 - 12:52 | Son Güncellenme:
Derleyen: Betül Yasemin Keskin / Milliyet.com.tr - Tarihin en büyük keşiflerinden biri olarak görülen 'Ölü Deniz Parşömenleri' ya da başka adıyla 'Ölü Deniz Yazmaları' bugün hâlâ gizemi tam anlamıyla çözülememiş birçok gerçeği satırlarında barındırıyor. Metinleri tam olarak anlamak mümkün müdür bilinmez ancak Hristiyanlık ve Musevilik inançlarına ait öğretilerin yanı sıra tarihi, siyasi ve hatta sosyal hayata ilişkin konuya dair pek çok ize sahip. Şimdilerde hâlâ büyük bir kısmı çözülemeyen, muhtemelen uzunca bir süre de gizemi çözülemeyecek olan parşömenlerin tesadüfi bulunuşundan değersiz görülmesine kadar ortaya çıkan birçok veri herkesi şaşırtmaya devam ediyor. İşte hakkında çok az şey bildiğimiz ancak gizemiyle her daim ilgi uyandıran Ölü Deniz Parşömenleri hakkında pek de bilinmeyen 6 gerçek.
1- İlk parşömeni çobanlar buldu
Yaklaşık 2 bin yıllık olduğu düşünülen 900'e yakın el yazması parşömen ilk olarak 1946 yılında Kumran Dağı eteklerinde hayvanlarını otlatan genç çobanlar tarafından bulundu. Keçi ve koyunlarını arayan çobanlar tesadüfen bir mağaraya girdiler ve 7'si deri üzerine yazılmış büyük kil kitaplardan oluşan bir koleksiyon buldular.
O günlerde çobanlar buldukları şeyin ne kadar değerli olduğunu pek de bilemedikleri için keşif haberi dilden dile yayıldı. Bedevi hazine avcılarından, arkeologlara çeşitli niyetleri olan her türlü gruptan insan bölgedeki 10 mağaraya akın etti. On binlerce parşömen parçası bulan kişiler çobanların bulduklarıyla birlikte toplam 900'e yakın el yazmasını gün yüzüne çıkardı.
2- Parşömenler üzerinden gizlice pazarlık yapıldı
Bulunan parşömenler bugüne kadar sayısız kişinin eline geçti. Bunlardan biri de Kudüs'ün Suriye Ortodoks başpiskoposu Athanasius Yeshue Samuel'di. Eski eserlerle uğraşan bir ayakkabı tamircisinin elindeki parşömenleri 100 dolardan daha az ödeyerek satın alan Samuel, orijinal Ölü Deniz Parşömenleri'nden dört adet satın almış oldu. 1948'de Arap-İsrail Savaşı patlak verdiğinde ABD'ye gitti ve elindeki parşömenleri satmak için sayısız yere ilan verdi.
Son olarak 1954 yılında, Wall Street Journal'a verdiği ilanda "En az M.Ö. 200 yılına kadar uzanan İncil El Yazmaları satılıktır" yazdı. Bunu gören ve zaten elinde 3 adet parşömen olan İsrailli arkeolog Yigael Yadin, yeni kurulan İsrail Devleti adına satın almak için Samuel ile gizlice pazarlık yaptı.
3- Kim tarafından yazıldığı bilinmiyor
M.Ö. 150 ile M.S. 70 yılları arasında yazıldığı tespit edilen Ölü Deniz Parşömenleri'nin kökeni, bugüne kadar bilimsel tartışma konusu olmaya devam ediyor. Kimin yazdığı belli olmayan parşömenlerle ilgili bazı bilim insanları, tamamı olmasa da parşömenlerin birçoğunun Kudüs’teki Tapınak’ta çalışan profesyonel katipler tarafından yazılmış olduğuna inanıyor. 'Kudüs Kökeni Teorisi' olarak adlandırılan bu teori ilk kez 1960 yılında Alman teolog Karl Heinrich Rengstorf tarafından geliştirilmişti.
4- Birden fazla dilde yazıldı
Ölü Deniz Parşömenleri'nin neredeyse tamamına yakın bir çoğunluğu İbranice dilinde yazıldı. M.Ö. 5. yüzyılda kullanımdan kalktığına inanılan bir alfabe olan Eski Paleo-İbrani alfabesiyle yazılan bazı parçaların anlaşılamamasının sebeplerinden biri de bu.
Hollanda’daki Groningen Üniversitesi'nde uygulanan ve yapay zeka tabanlı el yazısı analizin de parşömenlerin Aramice, Yunanca ve hatta Nabati Aramicesi ile de yazıldığı tespit edildi.
5- Bir hazine kadar değerliler
Parşömenler, içinde barındırdıkları ve yazıldıkları materyaller bakımından oldukça değerli kabul ediliyorlar. Böylesine önemli ve sayıca fazla parşömenleri de bir arada tutmak ve kontrol altına almak ise oldukça zor. Define avcılarının bir numaraları hayali olan parşömenler birçok antika pazarında ederinden daha az rakamlara satıldı ve ne yazık ki kötü niyetli kişilerin elinde dolaşmaya devam ediyor.
6- Mürekkepleri analiz ettiler
Ölü Deniz Parşomenleri'nin gizemini araştıran uzmanlar yıllardır parşömenler üzerinde kullanılan mürekkepleri analiz ediyor ve mürekkeplerin Batı Şeria'nın Kumran bölgesinde üretildiği düşünülüyor. Mürekkebin gizemini ayrıca araştıran uzmanlar bu parşömenleri daha fazla kişinin görmesi için 2011 yılında dünyadaki herkesin görebilmesi için aralarında yüksek çözünürlüklü resimlerin de bulunduğu bir internet sitesi kurdu.
Kudüs'teki İsrail Müzesi'ndeki parşömenleri internet ortamına aktaran uzmanlar böylece dünyanın dört bir yanındaki araştırmacıların gizemli kitaplara erişmesini kolaylaştırdı.