11.09.2024 - 13:45 | Son Güncellenme:
Milliyet.com.tr
Endonezya'da bir kabile, tuhaf bir geleneğe dayanarak ölü aile üyelerini mezarlarından çıkarıp cesetleriyle poz veriyor. Sulawesi Adası'ndaki Torajalılar uzun zaman önce ölmüş sevdiklerini mezarlarından çıkarıyor, onları giydiriyor ve hatta sigara veriyor.
Ma'nene yani 'Ceset Temizleme Töreni' olarak bilinen bu törende aileler birkaç yılda bir Ağustos ayının sonlarında mumyalanmış ölü yakınlarını kontrol etmek için bir araya geliyor.
Aileler hayatını kaybeden atalarını mezarlarından çıkarıyor, temizliyor, yeni kıyafetlerle yeniden giydiriyor ayrıca soy ve devamlılığı kutlamak için köyün içinde dolaştırıyor. Bu 'gelenek', kuzeydeki bir köyde 40 yıl sonra ilk kez gerçekleştirildi.
Çoğu yüz maskesi takan Torajanlılar, önce yüzlerce ölü akrabayı bir uçurumun kenarına kazılmış mağaralardan çıkardı. Cesetleri köye geri getirdikten sonra, yaşayan akrabalar onları kimyasallarla temizledi.
Yerlilerden biri olan Samuel Matasak şöyle konuştu:
"Torajan halkı olarak, birileri öldükten sonra dahi, atalarımızın ruhlarıyla hala bir bağ kuruyoruz."
Yine yerli halkın bir üyesi olan Yuliana Palino ise şunları kaydetti:
"Şahsen, ölen anne babamıza olan sevgimizi ifade edebilmemiz benim için bir mutluluk."
Cesetlerin mumyalanarak formaldehit solüsyonuyla temizleniyor ve bir sonraki törene kadar çürümemesi amaçlanıyor. Yine çürümeyi önlemek için tabutlar da onarılıyor veya değiştiriliyor. Ritüeller tamamlandıktan sonra mezarlar yeniden kapatılıyor. Bu geleneğin nesiller boyunca aktarılan bir hikayeden geldiği bildiriliyor.
Bir fotoğrafçı bu geleneğin kökenlerini şöyle açıkladı:
"Eskiden, Pong Rumasek adında bir avcı Toraja tepelerinde dolaşırdı. Bir ağacın altında yatan terk edilmiş bir cesetle karşılaştı. Kemikleri nazikçe giysilerine sardı ve gömdü. Bu olaydan hemen sonra, ömür boyu şans ve zenginlikle kutsandı. Şanslı avcı hakkındaki söylenti yayılmaya başladı. O zamandan beri, Torajalılar atalarına iyi bakarlarsa ruhların onları ödüllendireceğine inanıyorlar."
Toraja toplumunda, ölüm ani bir son olarak değil, dikkatli hazırlık ve katılım gerektiren kademeli bir geçiş olarak görülüyor. Ölüler, aile hazırlanması yıllar alabilen ve binlerce dolara mal olabilen detaylı bir cenaze törenini karşılayamaya hazır olana dek yalnızca 'hasta' veya 'uyuyor' olarak muamele görüyor.
Bu süre zarfında, ölen kişi aile evinde tutuluyor, hatta sembolik olarak beleniyor ve bakımı yapılıyor, bu da Toraja'nın ölülerin ruhunun yaşayanlara yakın kaldığı inancını yansıtıyor. Zamanı geldiğinde ise, cenaze töreni genellikle birkaç gün sürüyor ve yüzlerce, bazen binlerce kişinin katıldığı büyük bir olaya dönüşüyor.
Toraja kültüründe çok değerli olan bizonlar, ritüellerin bir parçası olarak büyük sayılarda kurban ediliyor ve ruhlarının ölen kişiyi öbür dünyaya taşımaya yardımcı olduğuna inanılıyor. Bu inanca göre, ne kadar çok bizon kurban edilirse, ölen kişinin öbür dünyadaki statüsü o kadar yükseliyor.