16.12.2018 - 13:39 | Son Güncellenme:
AA
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, elebaşı Fetullah Gülen dahil Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) üye 84 kişinin Türkiye'ye iadesine yönelik listeyi ABD'ye sunduklarını hatırlatarak, "En son Buenos Aires'te bir araya geldiğimizde ABD Başkanı Donald Trump, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a bu konu üzerinde çalıştıklarını söyledi ancak somut adımları görmemiz gerek" dedi.
FETÖ elebaşı Gülen'in ABD'den Türkiye'ye iadesi konusunda sürecin nasıl ilerlediğine ilişkin bir soru üzerine Çavuşoğlu, herkesin bir "CIA ajanı olan rahip Andrew Brunson"a odaklandığını ancak Türkiye- ABD ilişkilerinde bu konudan daha büyük meseleler olduğunu söyledi.
Çavuşoğlu, bu meselelerden birini ABD'nin Suriye'de YPG/PKK'ya verdiği desteğin oluşturduğunu ve bunun Türkiye'nin ulusal güvenliğini tehdit ettiğini, diğer ciddi meselenin ise 15 Temmuz darbe girişiminde bulunanların elebaşı Gülen'in hala ABD'de yaşaması olduğunu kaydetti.
FETÖ ve elebaşına ilişkin FBI tarafından birçok eyalette yürütülen soruşturmada bu örgütün karanlık tarafının ve ABD yasalarını nasıl ihlal ettiklerinin fark edildiğini vurgulayan Çavuşoğlu, "Bizim beklentimiz çok net. İkili anlaşmalarımız var, uluslararası hukuk ortada. Bu kişi ve bu örgüte üye diğerlerini, 84 isimden oluşan listeyi, Türkiye'ye iade talebiyle ABD'ye sunduk." dedi.
Çavuşoğlu, Gamble'ın "Bunun gerçekleşeceğine inanıyor musunuz?" sorusu üzerine, "En son Buenos Aires'te en son bir araya geldiğimizde ABD Başkanı Trump, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bu konu üzerinde çalıştıklarını söyledi ancak somut adımları görmemiz gerek. Üzerinden neredeyse iki, hatta üç yıl geçti." diye konuştu.
"Bizim hedefimiz YPG/PKK terör örgütü"
Suriye'deki son duruma ve Türkiye'nin, Suriye'nin kuzeyindeki YPG/PKK hedeflerine yönelik yapmayı planladığı harekata ilişkin bir soru üzerine Çavuşoğlu, "DEAŞ Suriye'de ve Irak'taki en önemli sorunlardan biri. Türkiye'den daha fazla DEAŞ teröristini etkisiz hale getiren ülke de yoktur. Biz 3 bini aşkını Suriye'de, binden fazlasını Irak'ta olmak üzere 4 bini aşkın teröristi etkisiz hale getirdik." dedi.
Bölgedeki tek terör örgütünün DEAŞ olmadığına, YPG/PKK'nın da bölgedeki varlığına dikkati çeken Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İş YPG/PKK'ya gelince Batılı dostlarımız onları destekliyor. Neden? Tek bahaneleri var, o da 'YPG'nin DEAŞ ile mücadele etmesi'. Belki iç noktalarda böyle görülebilir ama nedenine bakmak gerek. YPG iç bölgelerde DEAŞ ile savaşıyor çünkü ya onların ideolojilerinden nefret ediyor ya da her iki ülkede de daha fazla bölgeye hakim olmak istiyor. Bugün herkes YPG/PKK'nın yaptıklarına, bölgedeki azınlıkları nasıl zorla sindirdiğine gözünü kapatıyor."
Çavuşoğlu, YPG/PKK'nın bölgedeki Ezidilere, Süryaniler gibi bölge halkına yönelik baskılarından örnekler vererek, "Türkiye'de 300 binden fazla Suriyeli Kürt var ve geri dönemiyorlar çünkü YPG/PKK onları bulundukları yeri terk etmeye zorladı ve mal varlıklarına el koydu." diye konuştu.
Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyindeki YPG/PKK hedeflerine yönelik yapmayı planladığı harekatın NATO müttefiki ABD'yi riske atıp atmayacağı yönündeki soru üzerine Çavuşoğlu, "Neden NATO müttefiki Amerikalıları riske atmış olayım? ABD, PKK terör örgütünün koruyucusu mu? Olmamalılar. Sorun da bu. Neden (YPG/PKK'ya) bu kadar silah verdiler?" ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, ABD'nin YPG/PKK'ya verdiği silahların DEAŞ'ın da satın aldığı pazarlarda yer aldığını belirterek, şunları kaydetti:
"Biz, ABD askerlerinin hayatını riske atmıyoruz. Bizim hedefimiz, amacımız tıpkı Afrin'de, Fırat Kalkanı Harekatı'nda olduğu gibi YPG/PKK terör örgütü. Eğer ABD kendilerinin koruyucusu olduğuna inanıyorsa bu başka bir şey ve ordularımız arasında da herhangi bir istenmeyen kazayı önlemek amacıyla kurulmuş kanallar, iş birliği var ama Suriye'de siyasi çözüm üzerine odaklanmışken, İdlib'teki huzurun devamını sağlıyorken, izlenebilecek en iyi yol Suriye'nin bu bölümünde de istikrarı sağlamak. "
"Suriye'de demokratik ve güvenilir bir seçim yapılırsa..."
18. Doha Forumu kapsamında düzenlenen CNBC muhabiri Hadley Gamble moderatörlüğündeki yüksek düzeyli mülakat özel oturumunda konuşan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, "Suriye'nin geleceğinde Esed'in de yer aldığı tablo olursa bu sizin içinize siner mi?" şeklindeki soruya, "Şu an yapmaya çalıştığımız şey, ülke için bir anayasanın oluşturulması. Bir anayasa taslağını kendileri oluşturmalı" yanıtını verdi.
Ülkenin seçimlere hazırlanması gerektiğini söyleyen Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Bu süreç, Birleşmiş Milletlerin (BM) şemsiyesi altında olmalı. Kapsayıcı olmalı. Herkes hak sahibi olmalı. Suriye'deki ve Suriye'nin dışındaki herkesi kapsamalı, son yedi yılda yerlerinden edilen, benim ülkemdeki ve diğer ülkelerde mülteci olarak bulunanları kapsamalı. Güvenilir, şeffaf ve demokratik seçimler olmalı. Bu seçimlerden sonra Suriyeliler ülkeyi kimin yönetmesi gerektiğine karar vermeli."
Çavuşoğlu, Gamble'ın "Eğer bu seçimlerde Esed seçilirse onunla çalışır mısınız?" şeklindeki sorusu üzerine "Eğer demokratik ve güvenilir bir seçim olursa o zaman herkesin bunu değerlendirmesi gerekebilir" dedi.