23.12.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
Çin’in BM Daimi Temsilci Yardımcısı Geng Shuang’ın Türkiye’nin Suriye’de PKK/YPG’ye yönelik düzenlediği operasyonlarla ilgili eleştirileri, Türkiye Daimi Temsilcisi Feridun Sinirlioğlu tarafından tepkiyle karşılandı.
Çin temsilcisinin, “Türkiye, defalarca hava saldırıları ve topçu atışlarıyla Kuzey Suriye’yi vurdu ve kara harekatları başlatma tehdidini sürdürüyor. İsrail sık sık Suriye topraklarındaki hedeflere saldırdı. Suriye egemen bir devlettir” sözlerine Sinirlioğlu sert yanıt verdi.
"AÇIKLAMALARI REDDEDİYORUZ"
Sinirlioğlu, “Hiçbir ülkenin terörle mücadelemiz konusunda bize ders vermeye hakkı yok. Bugün duyduğumuz ve sınırlarımızı savunurken, halkımızı korurken ne yapıp ne yapmamamız gerektiğini söylemeyi kendinde hak gören açıklamaları reddediyoruz” dedi.
"KARARLILIK SARSILMAZ"
Türkiye'nin, terörle mücadele kararlılığının "sarsılmaz" olduğunu, halkını korumak ve sınır güvenliğini sağlamak için gerekli her adımı atmaya devam edeceğini belirten Sinirlioğlu, son iki yılda Suriye'nin kuzeyinde PKK/YPG saldırılarında 500'den fazla Suriyelinin hayatını kaybettiğini söyledi.
"BM KARARLARINA AYKIRI"
Sinirlioğlu, "PKK/YPG/SDG, kuzeydoğuda halka baskı yapıyor ve bölücü bir ajanda yürütüyor. DEAŞ'la mücadele bahanesiyle bu terörist/bölücü örgütü desteklemek, her şeyden önce Suriye'nin toprak bütünlüğüne yönelik güçlü taahhüdü yeniden teyit eden BM kararlarına aykırıdır." diye konuştu.
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER'DEN MYANMAR KARARI
Öte yandan Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi, askeri cunta tarafından yönetilen Myanmar'da şiddetin sona ermesi ve eski lider Aung San Suu Kyi dahil keyfi olarak tutuklanan tüm mahkumların serbest bırakılması çağrısı yapan kararı onayladı.
1 Şubat 2021'de yapılan askeri darbenin ardından cunta tarafından yönetilen ve sık sık insan hakları ihlalleri ile gündeme gelen Myanmar'la ilgili BM Güvenlik Konseyi'nden yeni bir hamle geldi. BM Güvenlik Konseyi, Myanmar'da şiddetin sona ermesi ve eski lider Aung San Suu Kyi dahil keyfi olarak tutuklanan tüm mahkumların serbest bırakılması çağrısı yapan kararı onayladı. Ülkenin mevcut yönetimini "Demokratik kurumları destekleme ve insan haklarına saygı duymaya" çağıran karara konseyin 12 üyesi lehte oy verirken, Çin, Rusya ve Hindistan çekimser kaldı.
"MESAJ GÖNDERDİK"
BM Sözcüsü Stephane Dujarric oylamadan önce yaptığı açıklamada, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in Myanmar'da kötüleşen durum ve insan hakları konusunda "son derece endişeli" olduğunu söyledi. İngiltere'nin BM Büyükelçisi Barbara Woodward ise ülkesinin hazırladığı taslağa ilişkin oylamanın ardından yaptığı açıklamada, "Bugün orduya kesin bir mesaj gönderdik. Bu kararın tam olarak uygulanmasını bekliyoruz" dedi. Woodward, Myanmar halkına da "Hakları, talepleri ve çıkarlarını savunduklarına dair açık bir mesaj gönderdiklerini" ifade etti.
"SORUNUN ÇÖZÜMÜ MYANMAR'A BAĞLI"
Çin'in BM Büyükelçisi Zhang Jun, oylamanın ardından yaptığı açıklamada ülkesinin hala Myanmar'a dair endişelerinin olduğunu söyledi. "Kısa bir yolu olmayan bu sorunun çözümü temelde ve yalnızca Myanmar'ın kendisine bağlıdır" diyen Zhang, ülkesinin BM Güvenlik Konseyi'nden bir karar değil, Myanmar hakkında resmi bir bildiri kabul etmesini istediğini sözlerine ekledi.
Rusya'nın BM Büyükelçisi Vassily Nebenzia ise Moskova'nın Myanmar'daki durumu uluslararası barış ve güvenliğe yönelik bir tehdit olarak görmediğini ve bu nedenle BM Güvenlik Konseyi tarafından ele alınması gerektiğini düşünmediğini dile getirdi.
"İLK ADIM"
Darbeden önce ülkenin demokrasi yanlısı yönetimi tarafından atanan Myanmar'ın BM Büyükelçisi Kyaw Moe Tun, kararı "yalnızca bir ilk adım" olarak nitelendirdi. Moe Tun, BM Güvenlik Konseyi'nin cunta yönetimini ve suçlarını sona erdirecek daha güçlü adımlar atması gerektiğini ifade etti.
74 YIL SONRA İLK
Son kararın BM Güvenlik Konseyi'nin 74 yıl sonra Myanmar ile ilgili kabul ettiği ilk karar olduğu öğrenildi. BM Güvenlik Konseyi tarafından Myanmar ile ilgili kabul edilen diğer tek karar, BM Genel Kurulu'nu adı o dönem Burma olan ülkeyi üye olarak kabul etmeye çağıran 1948 yılındaki tavsiye kararıydı.
ORDUDAN DEMOKRASİYE DARBE
Myanmar'da 8 Kasım 2020 seçimlerinde hile yapıldığı iddiasıyla 1 Şubat 2021'de darbe yapan cunta, ülkenin fiili lideri Aung San Suu Kyi dahil binlerce kişiyi tutuklamıştı. Cunta yönetimi uluslararası kamuoyunda sert tepkiyle karşılanan demokrasi karşıtı hareketin ardından başlayan kitlesel protestoları şiddetle bastırmış, darbe karşıtı gösterilerde birçok sivil hayatını kaybetmişti. Son olarak cunta geçen ay 6 bin kişiye yönelik af çıkarmış, ordudan yapılan açıklamada af kararına tabi olan isimler arasında Suu Kyi'nin eski danışmanı Avustralyalı Ekonomist Sean Turnell, İngiltere'nin eski büyükelçisi Vicky Bowman ve eşi Myanmarlı sanatçı Htein Lin'in yanı sıra ABD vatandaşı Kyaw Htay Oo ve Japon Gazeteci Toru Kubota'nın da yer aldığı bildirilmişti. Myanmar'da sivil hükümet olarak bilinen darbe karşıtı Ulusal Birlik Hükümeti'nin (NUG) temsilcisi Htin Linn Aung ise af kararını "göz boyama" olarak nitelemişti. Linn Aung, bu tarz eylemlerle cuntanın uluslararası kamuoyunu olumlu yönde değiştiğine inandırmaya çalıştığını belirterek, dünyaya "temkinli olma" çağrısında bulunmuştu.