03.10.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:
BURCU KARAKAŞ Ankara
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) Türkiye Temsilcisi Carol Batchelor, Cenevre’de BMMYK 64. İcra Konseyi Toplantısı kapsamında 30 Eylül-4 Ekim tarihlerinde gerçekleştirilecek “Suriyeli Sığınmacılara Evsahipliği Yapan Ülkelerle Dayanışma ve Yük Paylaşımı” konulu toplantıya katılan isimlerden biri. Cenevre’de yapılan toplantında BMMYK tarihinde ilk kez, uluslararası camianın yük paylaşımı konusunda zamanını 1,5 gün boyunca bir tek ülkeye, Suriye’ye ayırdı.
Dünya Bankası ve IMF gibi uluslararası finansal kuruluşların da katıldığı toplantıda, Suriyeli mülteciler konusunda dayanışma ve finansal yardım çağrısı yapıldı. Batchelor, Suriyeli mültecilerin durumu ile ilgili Milliyet’in sorularını yanıtladı:
Suriyeli mültecilere evsahipliği yapan ülkeler arasında finansal yardıma en çok ihtiyacı olan hangisi?
Yardım konusunu ülke değil, mülteci bazında ele alıyoruz. Türkiye’de devlet, mülteciler meselesini yönetmekte ana rolü üstlenmek istedi ve öyle de yapıyor. Türkiye’nin bunu yapacak kapasitesi var, ancak Lübnan veya Ürdün’ün yok. Lübnan’da şu anda her 4 kişiden biri, Ürdün’de ise her 7 kişiden biri Suriyeli. Türkiye’nin diğer komşular gibi altyapı sorunları olmayabilir ama yine de desteğe ihtiyacı var. Kilis, örneğin, küçük bir yer. Tek bir hastane var. O hastane şu anda Türkler ve Suriyeliler tarafından paylaşılıyor. Bu, uzun vadede önemli bir sorun. Türkiye’de 200 bin kişi kampta ama 300 bin kişi kamp dışında yaşıyor.
Uluslararası camianın, Suriyeli mültecilere destek konusunda yetersiz kaldığını düşünüyor musunuz?
Uluslararası kamuoyunun tepkisi zamanla oluştu. Suriye’den kaçanlar önce kentlere yerleşti, sayıları oldukça azdı. İkinci önemli bir etkense, sorunun kısa sürede çözüleceği ve mültecilerin geri döneceği düşüncesiydi. Ancak olaylar tırmanınca, Suriyeli mülteciler meselesinin bu yüzyılın en ciddi krizlerinden biri olduğu ortaya çıktı. Uluslararası camianın desteği var ama yeterli değil.
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanı Fuat Oktay, mülteciler için Türkiye’de barınacak yer kalmadığını dile getirdi. Yeni kampa ihtiyaç var mı?
Kamplara alternatifler gündemimizde. Kamplar, altyapı ve finansal açıdan sorun demek. Uzun vadede Türkiye vatandaşlarının da kullanabileceği mekanlar inşa edilebilir. Acil durumlarda hazır olacak yerler olabilir. Bu, sürdürülebilirlik açısından Türkiye için de iyi olacaktır.
Kamplardaki güvenlik meselesi, en çok tartışmaya neden olan konulardan biri. Terör örgütleri ile bağlantılı kişilerin mülteci kamplarına rahatça giriş yapabildiği iddiaları var.
Kamplardaki güvenlik devletin sorumluluğunda. Ancak bizim standartlarımıza göre, sivil mültecilerin can güvenliği çok önemli. Onların, birebir sivil olmayanlardan korunması ve güvenlik nedeniyle başka yere gitmek zorunda bırakılmaması ayrıca önemli. Hatay’daki Apaydın kampı ile BMMYK’nın bir alakası yok. Anladığımıza göre Apaydın, Suriyeli eski ordu çalışanlarının barındığı bir yer. Orduda görev yapmış ancak artık hizmet vermek istemeyerek sığınmacı olan kişilerin, sivillerden ayrı tutulmasına önem gösterilmesi gerekiyor.
Şimdilerde TRT'de yayınlanan Teşkilat dizisinde başrol oynayan ve Altay karakterine can veren Tolga Sarıtaş ve eşi Zeynep Mayruk'un bebek bekledikleri iddia edildi. Çiftin çıkan haberler sonrası sosyal medya paylaşımları dikkatlerden kaçmadı.