ABD'de 'aşı' çatlağı! Biden'a şok suçlama ABD basınında

11 Eylül 2001'de El Kaide Amerika'ya saldırdığında, yaklaşık 3 bin kişi öldü. Buna karşılık hükümet, ulusal güvenliği gözden geçirdi ve iyi ya da kötü, özgürlük ve güvenlik arasında yeni bir denge kurdu. Sadece 11 Eylül'ün 20'nci yıl dönümünde Amerika'da yaklaşık 3100 kişi Kovid-19 nedeniyle öldü.

Pandemi Amerika'da şu ana kadar 860 bin can aldı. Yine de Biden yönetiminin 9 Eylül'de açıkladığı aşıyı zorunlu kılarak virüsü engellemeye yönelik önlemler, kıdemli Cumhuriyetçiler tarafından özgürlüğe korkunç bir hakaret olarak görülüyor.

Mississippi valisi Tate Reeves, "Burası hâlâ Amerika ve biz hâlâ tiranlara değil, özgürlüğe inanıyoruz" diye tweet attı ancak bu ölümcül bir hata. Demokrasilerde halk sağlığı bazen biraz zorlama gerektirir.

Dünya çapında, Fransa'dan Avustralya'ya kadar hükümetler aşılamayı artırmak için şu ya da bu şekilde baskı uyguluyorlar. Bu sürpriz olmamalı. Aşılar icat edildiğinden beri, devlet bazı insanlardan sarı humma gibi virüsleri uzak tutmaları için uyarılmasını istedi. Bu müdahalenin gerekçesi, 1905 yılında Amerika Yüksek Mahkemesi tarafından belirlendi: Çoğu durumda tedaviyi reddetmekte özgür olsanız bile, bu nedenle diğer insanlara bulaştırma özgürlüğüne sahip değilsiniz.

Soru, her ülkenin gereksiniminin orantılı olup olmadığı. Bu da ortadaki tehdidin büyüklüğüne ve baskının maliyet ve faydalarına bağlı, bu hesap her ülkede farklılık gösterebilir.

BÜYÜK TEHLİKE: DELTA VARYANTI

Şüphe edilmemesi gereken şey ise, Kovid-19'un Delta varyantının oluşturduğu tehlike. Bu varyant sadece vakaları izleyerek durdurulamayacak kadar bulaşıcı. Aşılanmış kişiler dahi, özellikle yaşlılar, yavaş yavaş korumalarını kaybediyor. Bu insanlar da enfekte olurlarsa ölebilir ancak bunun oranı aşılanmayanların 10'da biri kadar.

Salgın dalgaları hastaneleri alt üst ediyor. Ağustos ayında Amerika'da aşısız hastaların tedavisi 3.7 milyar dolar veya hasta başına 20 bin dolar tuttu.

Tüm bu nedenlerden dolayı aşılama konusundaki seçim, herkesi bağlıyor. Fransızların yüzde 6'sı ve Danimarkalıların yüzde 85'ine kıyasla, 12 yaşın üzerindeki Amerikalıların yalnızca yüzde 63'ünün iki doz aşı yaptırmış olduğunu belirtmek önemli. Delta'nın nüfusa hızla yayılması, aşılama yoluyla frenlenebilir, hastaneleri aşırı yüklenmeden koruyabilir ve savunmasız aşılanmış insanları, örneğin yaşlıların evlerinde oturanları koruyarak yavaşlatılabilir.

AŞI ZORLAMASI TERS TEPEBİLİR

Akademisyenler ise aşı zorlamasının, kararsızları aşı karşıtlığına itebilecek olmasından endişe ediyor. Bunun bir nedeni, komplo teorilerine inananların, bu tip zorlamaları kanıt olarak görmeleri. Bu nedenle cezaları hafif tutmak ve cezalara alternatif olarak ücretsiz testler sunmak akıllıca olacaktır.