04.03.2020 - 18:23 | Son Güncellenme:
AA
Borell, Türkiye'deki temaslarının ardından Ankara'dan ayrılmadan önce Esenboğa Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi.
Türk yetkililerle dün ve bugün son derece yoğun temaslarda bulunduğunu aktaran Borrell, Suriye'deki mevcut durum ve İdlib'de felaket aşamasına gelen insani duruma ilişkin yapılabilecek çalışmaları ele aldıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile de uzun ve verimli bir toplantı yaptıklarını vurgulayan Borrell, şöyle devam etti:
"Tüm temaslarımızda Türkiye'nin karşı karşıya olduğu zor durumu anladığımızı aktarma fırsatı ve aynı zamanda AB sınırlarındaki son gelişmelerin çözüm getirmeyeceğini vurgulama fırsatı buldum. Şu anda AB-Türkiye sınırında yaşanmakta olan iki taraflı baskı, olumlu bir sonuç getirmeyecek. Kimseye bir yararı olmayacak ve durum daha da kötüye gidecek. Bunun bedelini ödeyecek kişiler de insanlar, Suriyeli mülteciler ve göçmenler olacak."
Görüşmelerde, İdlib'deki son duruma ilişkin gelişmelerin de alındığını ve Suriye'deki krizin sona ermesinin hem AB hem de Türkiye için yararlı olacağını dile getiren Borrell, "Ortak sınamalarla mücadele edebilmek için birlikte çalışmalıyız. Bu krize çözüm bulabilmek için iş birliği yapmamız gerek. Mevcut durum, dramatik hale geldi. Askeri tırmanışın insani sonuçları son derece ağır. İnsani yardımlar acilen koordine edilmeli." ifadelerini kullandı.
"170 milyon avroluk insani yardım sağlayacağız"
Borrell, AB'nin insani yardım adımlarına ilişkin "Suriye'deki en kırılgan insanlar için 170 milyon avro ek insani yardımda bulunacağımızı ifade ettik. Bu paranın 60 milyonu özellikle Suriye'nin kuzeybatısındaki insani krize yönlendirilecek." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmelerinde gerilimin azaltılması ve daha fazla sayıda göçmenin AB sınırlarına yönlendirilmemesi konularını da görüştüklerini aktaran Borrell, bu konuda en üst düzeydeki diyalogların devam edeceğini ve kendisinin Zagreb'de AB dışişleri bakanlarıyla yapacağı görüşmelerde de Türkiye ile iş birliği konularını ele alacaklarını vurguladı.
Borrell, görüşmede, Erdoğan'ın kendilerine göçmenlerin sınıra gitmesini teşvik etmediklerini ancak gitmek isteyenleri de engellemeyeceklerini söylediğini belirtti.
Göçmenlerin yanlış yönlendirilerek AB sınırlarının açık olduğu algısına kapılmaması gerektiğine dikkati çeken Borrell, insanların tehlikeli yolculukları göze almalarının birçok sorunu beraberinde getirdiğini söyledi.
"2016'da İdlib'de şu anda yaşanan durum öngörülemiyordu"
Borrell, Türkiye ile AB arasındaki 18 Mart mutabakatının yenileneceği yönündeki haberlere ilişkin bir soru üzerine, şunları kaydetti:
"2016'daki paket hazırlandığında, Türk topraklarındaki göçmenler için sadece mali desteği kapsamıyordu. Vize serbestisi, Gümrük Birliği'nin güncellenmesi gibi başka konuları da kapsıyordu ve bunların birçoğu henüz tamamlanmadı. Türkiye'deki göçmenlerin yanı sıra mali destek, 6 milyar avronun aktarılmasını içeriyor."
Bugüne kadar bu desteğin 4,7 milyar avrosunun sözleşmeye bağlandığını ve 3,2 milyar avrosunun ise ödemesinin yapıldığını belirten Borrell, geri kalan miktarın ise bu yıl ödenmeye devam edeceğini kaydetti.
Suriye'deki krizin sürdüğüne işaret eden Borrell, "2016'da İdlib'de şu anda yaşanan durum öngörülemiyordu, göz önüne alınmamıştı. Şimdiki durum, desteğimizin ve iş birliğimizin devam etmesini gerektiriyor." dedi.