13.06.2009 - 01:00 | Son Güncellenme:
ELİF BERKÖZ ÜNYAYelif.berkoz@milliyet.com.tr
1923’ten beri hizmet veren Tarihi Karaköy Balıkçısı İstanbul’un en meşhur esnaf lokantalarından biri. Hırdavatçılar Çarşısı’ndaki balıkçı sadece öğle yemeği servisi veriyor. Mönüsünde az sayıda yemek var, içki yok. Şimdi Karaköy Balıkçısı’nın bulunduğu 100 yıllık Grifin Han’ın en üst katında “yine aynı kandan” bir balıkçı daha açıldı: Grifin. İki mekanın da sahibi olan işadamı Hakan Özkaraman aynı zamanda hanın sahibi ve burada bir de rulman dükkanı var.
Özkaraman’ı esnaf lokantasının ardından daha şık bir lokanta açmaya iten yurtdışından gelen rezervasyon talepleri olmuş: “New York Times ve Herald Tribune bizden bahsetmişti. Karaköy Balıkçısı’nda dört-beş masa var. Akşam yemeği çıkmıyor. Mesela dünyaca ünlü bir oyuncu bizde yemek istiyor ama balıkçıda şoförünün dahi oturacağı masa yok. İçki isteseler o da yok. Baktım olacak gibi değil. Akşam servis veren, mönüsünde içkinin de yer aldığı 100 kişilik bir yer açmaya karar verdim.”
“Manzaranın hakkını vermek için her masaya bir pencere bıraktım”
Hanın beşinci katındaki Grifin Balıkçısı bir yakadan ötekine uzanan çarpıcı bir İstanbul manzarası sunuyor. Haydarpaşa, Selimiye Kışlası, Sarayburnu, Topkapı Sarayı, Ayasofya, Yeni Cami, Galata Köprüsü, Haliç, Fatih Cami... Üstelik şaşaalı bir dekorasyon manzaradan “rol çalmıyor”. Özkaraman “Manzaranın hakkını vermek için her masaya bir pencere bıraktım. Lokantanın restorasyonu 2,5 yıl sürdü. Mardin’den üç usta getirttim. Tek tek kazıyarak oymaları ortaya çıkardılar” diyor.
Yağ Burhaniye’den, tatlı İskenderun’dan
Grifin’in mönüsü o gün gelen balıklara göre belirleniyor. Özkaraman 25 yıldır aynı balıkçıdan alışveriş yapıyor: “Ayrıca eski sandalcılardan olta balığı alıyorum. O gün bana üç çeşit balık geldiyse müşteri onlar arasından seçim yapıyor. Taze karides gelmediyse ‘Kusura bakmayın bugün yok’ diyorum.”
Lokantada başlangıçlar balık çorbası, karides söğüş, kalamar, kendi yaptıkları torik lakerdası, Özkaraman’ın annesinin tarifiyle hazırlanan patlıcan salatası, hamsikuşu ve yaprak ciğerden oluşuyor. Mekanda Burhaniye’den gelen keçeden sızma zeytinyağı kullanılıyor.
Karaköy Balıkçısı’nda öne çıkan yemekler kağıtta levrek ve dil şiş. Burada iki çeşit tatlı var. Manisa’dan getirilen glikozsuz tahin helvası ve İskenderun’dan getirilen ve kireç kaymağında pişirilen kabak tatlısı. Kişi başı fiyatlar içkisiz 60-65, içkili 80-90 TL arasında değişiyor.
Mekanda DJ Sedat çalıyor. Özkaraman’ın deyimiyle DJ “nabza göre şerbet veriyor”. Seçtiği albümler restorana gelen gruba göre değişiyor. Bir gece İtalyan ve Fransız parçaları çalarken ertesi gün Müzeyyen Senar, Safiye Ayla ve Zeki Müren şarkıları birlikte söyleniyor.
Özkaraman yakında restoranın üst katındaki mini terasta bir bar açacak: “Yüksek sesle müzik çalmayan, minik apertiflerin yer alacağı bir mekan olacak.”