CumartesiŞirketleri artık ‘patronun kızı’ yönetiyor

Şirketleri artık ‘patronun kızı’ yönetiyor

02.02.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

Henüz 20’li yaşlarındaki kızlar, babalarının ünlü şirketlerinde çok önemli görevler üstleniyor

Şirketleri artık ‘patronun kızı’ yönetiyor

Şirketleri artık ‘patronun kızı’ yönetiyor

Henüz 20’li yaşlarındaki kızlar, babalarının ünlü şirketlerinde çok önemli görevler üstleniyor

PINAR AKTAŞ

Yönetim babadan oğula geçer ilkesini geçersiz kılan kadınların sayısı artıyor. Alanlarında tanınmış ve öncü şirketlerin sahipleri yerlerini kızlarına bırakmaya hazırlanıyor. Kızlar henüz 20’li yaşlarda olmalarına rağmen, babalarının şirketlerinde en alt kademeden başladıkları iş hayatlarına tepede devam ediyorlar. Babalarının yüzlerini kara çıkarmamak için canla başla çalışıyorlar. Babalar da kızlarına güveniyorlar. Bazılarının erkek çocukları da var ama artık haksızlık yok: "İşe erken başlayan ve büyük olan evlat başa gelir."

"Babama işyerinde ‘Nadir Bey’ diye hitap ederim
İki kızı bir oğlu olan Karaköy Güllüoğlu Gıda Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Nadir Güllü’nün kızı Ebru Güllü Sadıç (24) ise üç yıl önce liseyi bitirdikten sonra babasıyla birlikte çalışmaya başladı. Babasını kendisine daima örnek aldığını belirten Sadıç "Buraya ‘telefonlara bakarım, gelen gidenle konuşurum’ diye girdim. Şimdi şirketin genel koordinatörüyüm. Babama ‘Nadir Bey’ diye hitap ederim. ‘Ne de olsa babam bana bir şey demez’ demem. Tam tersi babamın güvenini kazanmak zorundayım. Babam, kızı olduğum için hatamı kabul etmeyebilir. Bana fırça atar mesela" diyor.
Baba Nadir Güllü de özellikle baklava işinde eskiden beri "babadan oğula" anlayışının yerleşmiş olduğunu belirtiyor, ancak ekliyor: "Bu anlayış artık ortadan kalkıyor. Kızım buranın koordinasyonuyla ilgili her şeyi bilir. Onunla gurur duyuyorum."

"Şimdiden beni odamdan atmak için çalışıyor"
İntermed Tıp Merkezi’nin sahibi Hasan İnsel’in tek çocuğu Ceylan İnsel dört aydır babasıyla birlikte. Aynı odada çalışıyorlar. ABD’nin Boston kentinde iş iletişimi üzerine eğitim alan Ceylan İnsel, Türkiye’ye geri döndüğünde değişik işlerde çalıştığını, en sonunda babasının işyerine göz diktiğini anlatıyor: "Ne yapsam diye düşünürken babamın işyeri aklıma geldi. Ne de olsa ileride bana kalacak, diye düşündüm. Burada gelecek görüyorum kendime. Babam çok memnun. Herhalde bir gün, ‘Artık elimi eteğimi çekiyorum, kızım yerime baksın’ diyecek. Yani bu işi yaparken biliyorum ki bu işi kendim için yapıyorum. "
Baba Hasan İnsel ise "Ben çok disiplinliyim. Ama kızım da benim kadar disiplinli, hayret ediyorum. Kızım beni havada geçer. Beni şimdiden odamdan atmaya çalışıyor" diyor.

"Erkek kardeşim de var ama babam ciddi konularda bana danışır"
Denizcilik şirketi Martı Konteyner Hizmetleri’nin sahibi Rifat Karakimseli’nin kızı Naz Karakimseli (25) babasının şirketinin ithalat bölümünde çalışıyor. Londra’da iletişim ve sanat eğitimi gören Naz Karakimseli, döndüğünde ekonomik krizle karşılaşınca ve yapılacak en doğru şeyin babasının yanında çalışmak olduğunu düşündü.
Naz Karakimseli "Babama, onunla çalışmak istediğimi söylediğim zaman neredeyse ağlayacaktı. Çok duygulandı. Burası babamın bana bırakacağı en büyük miras ve garanti. Erkek hakimiyeti yıkıldı, ‘Babalar kızlarına güvenir’ anlayışı yerleşmeye başladı. Bizim ailede de o var. Benim erkek kardeşim var. Ama babam ciddi konularda benimle konuşur ve benim fikrimi alır. Çalışmaya başladıktan sonra kardeşimin buraya gelip çalışması sorunu ortadan kalktı. Çünkü ben artık güvenceyim. Bir duvardan diğerine çarpa çarpa, yavaş yavaş doğru yolda yürümeyi öğreniyorum" diyor.
Baba Rifat Karakimseli ise ailesinde erkek-kız ayrımının kesinlikle olmadığını söyleyerek "Kızım oğlumdan önce başladı bu işe. Ayrıca yaşça daha büyük. Bu nedenle kızım önce gelir" diye konuşuyor.




CUMARTESİ