03.05.2008 - 01:00 | Son Güncellenme:
MÜGE ÇELEBi
Türkçedeki çorba kelimesi Farsça “shorba”dan türemiş. Shorba tuz ve suyla pişirilmiş yemek anlamına geliyor. Bizim mutfağımızda, özellikle soğuk havalarda bir “iç ısıtıcı” olarak görülen çorba, başka ülkelerde soğuk olarak da yapıldığından serinlemek için de içiliyor. Fransızların sulu türlü yemeğini andıran ratatouille’ları, İspanyolların gazpacho’ları, farklı mutfaklarda da taze baharat çorbası, buzlu avokado çorbası, mantarlı ve ıspanaklı çorba, tavuklu sebze çorbası var. Anadolu’da ise “ayranlı aş” diye bilinen yoğurtlu bir çorba yapılıyor.
Geçtiğimiz ay Bağdat Caddesi’nde hizmete giren çorbacı Shorba İstanbul da havaların ısınmasıyla mönüsüne soğuk çorbalar eklemeye başladı. Mekan aslında Ataşehir’de dört yıl önce açılan Çorba da Çorba’nın bir şubesi. Restoranların kurucusu, sahibi ve aşçısı Ebru Omurcalı “Her dilde çorba” sloganıyla ileride dünyaya da açılmak istediği için Ataşehir’deki şubenin ismini de Shorba İstanbul yapmış.
“Bir kase çorbayla doyuluyor”
Bu mekanlarda üç bine yakın çorba tarifi bulunuyor. Bunlardan 50 kadarı soğuk çorba. Mönüde standart olarak kestaneli balkabağı, minestrone, safranlı hünkar, tavuklu lebeniye gibi 22 ayrı çeşit sıcak çorba yer alıyor. Bunların yanı sıra artık dünya mutfaklarından soğuk çorbalar da yapılıyor.
Omurcalı “Tavuk, et veya balık bulunan hiçbir çorbaya yağ koymuyorum, kendi yağlarıyla hazırlıyorum, ileride yenilebilir çiçeklerden de çorba yapmayı düşünüyorum” diyor.
Mekan sahibi bir porsiyon çorba ile müşterilerin doyduğunu söylüyor ve düşük kalorili çorbaları sayesinde daha çok kadınların kendilerini tercih ettiklerini belirtiyor.
Shorba İstanbul’larda çorbanın dışında 12 çeşit ana yemek ve farklı tatlılar da bulunuyor.
“İlk çorbamı 9 yaşında yaptım, 12 yaşımda büyüklere tarif veriyordum”
Küçükken çok yemek seçen, sadece çorba seven bir çocukmuş Ebru Omurcalı. Bolulu anneannesi de çözümü torununa her seferinde farklı bir çorba hazırlamakta bulmuş. Omurcalı hep anneannesini mutfakta izler, ona yardım edermiş.
Ebru Omurcalı “9 yaşına geldiğimde kendi çorbamı yaptım. 12-13 yaşlarında annemin arkadaşlarına çorba tarifi veriyordum” diyor.
Mekan sahibi hayatında pişirdiği ilk yemek olan çorbayı kendince tarifler uydurarak, araştırmalar yaparak geliştirmiş. Ama bir gün çorbacı olacağını hiç düşünmemiş: “İktisat fakültesi mezunuyum. Yoğun bir iş yaşantısından sonra istifa ederek hobimi mesleğe dönüştürmeye karar verdim. Çocukluğumdan beri beni en mutlu eden şey şimdi işim oldu.”