21.11.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:
Özge Altınok LOKMANHEKİM - Anne-çocuk - ozge.altinok@milliyet.com.tr www.sehrincocukhali.com
Çeşitli sağlık sorunları sebebiyle glutensiz, sütsüz ve yumurtasız bir hayat yaşamaya çalışıyorum. Oğlum da bebekliğinde çok uykusuz geceler geçirdiğinde besin alerjisi olup olmadığını anlamak için sıkça doktor ziyaretleri yapmıştık. Bu durumun zor olduğundan yakınırken geçtiğimiz günlerde hem kendisi hem de çocuğu alerjik bir bünyeye sahip olan Özlem Ceylan’la tanıştım.
Ailesindeki herkesin alerjik bir bünyeye sahip olduğunu anlatan Ceylan’ın 5 yaşındaki oğlu Efe de aynı durumda. Efe’nin besin alerjisi var. Eozinofilik gastrointestinal hastalıklar olarak bilinen ve basit bir anlatımla bağışıklık sisteminin, besinlerdeki proteinleri vücuda saldıran mikroplarla karıştırıp bunlara karşı savaş başlattığı kronik bir hastalık bu. Aralık 2014’ten beri tıpta henüz tedavisi olmayan bir hastalıkla yaşamaya çalışıyor Efe.
Çocuk astımına dikkat
Ceylan, Efe’nin 11 aydır sadece üç gıdayla beslendiği için gerek fiziksel gerekse psikolojik olarak zor günler geçirdiğini söylüyor. Efe’nin tedavi süreci devam ederken, hikayelerinin diğer ailelere de örnek olması ve toplumda farkındalık uyandırması için alerjikanne.com isimli blog’unu yazmaya başlamış ve Alerji ile Yaşam Platformu’nu kurmuş. Amaçlarını şöyle açıklıyor: “Sağlık, ilaç ve gıda sektörleriyle yakın temasta bulunarak alerjik çocuklar yararına daha çok proje ve ürün geliştirilmesini talep ediyoruz.”
Başka alerjik annelerin ve çocuklarının hikayelerini dinledikten sonra konuyla ilgili çocuk sağlığı hastalıkları ve alerji uzmanı, “Çocuklar ve Alerji” (Doğan Kitap) kitabının yazarı Prof. Dr. Yonca Tabak’la görüştüm. Tabak alerjinin günümüzde her
5 çocuktan 1’inde bir şekilde kendini gösterdiğini belirtiyor: “Alerji en sık alerjik bronşit ya da çocuk astımı diye adlandırdığımız bir tabloyla karşımıza çıkıyor. Tekrarlayan ataklar halinde gelişen, çocuğu sabaha kadar uyutmayan öksürük nöbetleri, göğüste hırıltı ve nefes darlığı belirtileriyle karşımıza çıkan çocuk astımı nefes açıcı buhar tedavilerine sıklıkla olumlu yanıt verir. Bir öksürük nefes açıcı buhar tedavisine iyi yanıt veriyorsa bunun astım olabileceğinden şüphelenmek çok önemlidir.”
Çocuklarda bronşların yanı sıra sıklıkla burnun da aynı alerjik durumdan etkilendiğini ve alerjik nezle tablosu geliştiğini anlatıyor Tabak: “Devamlı burun tıkanıklığı, ağız açık uyuma, horlama, sık geniz akıntısı, geçmeyen balgamlı öksürükler, burun akıntısı ve sık tekrarlayan orta kulak iltihabı olan çocuklarda hapşırık, burun kaşıntısı olmasa bile mutlaka alerjik nezleden (saman nezlesi) şüphe etmek gerekir.”
Baş sorumlu akarlar
Günümüzde çocuklarda alerjik nezle ve alerjik bronşitin en sık nedeninin ev tozu akarları alerjisi olduğunu söyleyen Tabak; halılarda, yatak, yorgan ve yastık gibi eşyalarda bizimle beraber yaşayan bu canlıların solunum yolundan etki ederek alerjiye neden olduklarını vurguluyor.
Sık görülen bir diğer alerjinin alerjik egzama (atopik dermatit) olduğunu belirten Tabak, bebeklikte görülen yanaklarda isilik tarzı pütürlenme ve kuru cildin çocuğun alerjik olduğunun ilk işareti olarak kabul edilmesi gerektiğini, erken yaşta alerjinin fark edilip araştırılmasının ileride gelişebilecek alerjik nezle ve alerjik bronşiti önleyici rol oynayacağını belirtiyor.
Gıda alerjilerinin bebeklerde “çocuk reflüsü” diye tanımlanan, fışkırır tarzda kusmalar, iştahsızlık, kilo almama, bazen kakada kan ve sümük görülmesiyle kendini belli ettiğini söyleyen Tabak, alerjilerin yüzde 90’ının inek sütü, yumurta, balık ve deniz ürünleri, buğday vb. tahıllar ve kuruyemişlere karşı geliştiğini söylüyor.
Bu belirtilere kulak kesilin!
Çocuğunuzda nöbet şeklinde durdurulamayan öksürük krizleri oluyorsa; gece uykusu bölünüyorsa; solunum yolu enfeksiyonları 10 günde antibiyotiksiz, kendiliğinden geçmiyorsa; sık tekrarlayan orta kulak iltihabı ve geniz eti büyümesi varsa; ses kısıklığı, ağız kokusu, kusma, iştahsızlıkla beraber köpek havlaması şeklinde boğuk öksürük nöbetleri geliyorsa mutlaka bir çocuk alerjisi uzmanınca muayene, takip ve tedavi gerekir.
Prof. Dr. Yonca Tabak alerjiden şüphe edilen her durumda, üç yaşından önce kandan yapılan testlerle, üç yaşından sonra da deri testiyle çocuklarda alerjinin araştırılmasını öneriyor: “Çıkan sonuca göre çocuğun alerjik olduğu maddeden uzak durması çok önemli. Örneğin inek sütü alerjisi varsa, hiçbir şekilde süt ve süt ürünü tüketmemesi, ev tozu alerjisi varsa çocuğun evinde, hiçbir odada halı bulundurulmaması, yatak, yastık ve yorgan için özel alerji kılıfları kullanılması temel koruyucu tedavilerdir. Alerjik astım bronşit bir çocukta teşhis edilmişse, bu duruma mide reflüsünün eşlik edeceğini bilmek ve buna uygun önlemler almak çok önemli. Çikolata ve kakaolu gıdalar, reflüye sebep olan kafein içeriği nedeniyle, alerjik çocuğun mutlaka kaçınması gereken gıdaların başında geliyor. Ayrıca sigara dumanı, küf kokusu ve kimyasal kokular astımlı çocukta atak tetikleyici rol oynar. Ortam bu maddelerden temizlenmeli.”