04.08.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
CEYDA ULUKAYA ceyda.ulukaya@milliyet.com.tr
Karaköy’de Bankalar Caddesi’nden Perşembe Pazarı Caddesi’ne sapınca Bankalar Lokantası’nı geçtikten biraz sonra sağda kalıyor Galata Mahkemesi Sokağı. Adını sokağın başına kurulu, Cenevizlilerden kalma tarihi mahkeme binasından alıyor. İstanbul’un ilk mahkemelerinden kabul edilen bina bugün, civardaki dükkanlar gibi hırdavat malzemelerinin depolanmasına hizmet ediyor. Mahkeme Lokantası’nın Galata Mahkemesi Sokağı’ndan ve Akgül Han’dan olmak üzere iki girişi var. Lokantaya dönüşmeden önce burası da paslanmaz çelik satılan bir dükkanmış. Sahibi Selim Akgül, dükkanı bir mekana dönüştürme kararı aldıktan sonra tarihi 1840’lara dek uzanan mekan elden geçirilmiş ve yaklaşık 8 ay önce kapılarını açmış.
Gündüz esnaf lokantası olarak hizmet veren Mahkeme Lokantası’nın müşterileri daha çok civardaki bankalarda çalışanlar, şirket yöneticileri, çarşı esnafı. Öğle menüsü her gün değişiyor ve mevsimine göre yöresel yemekler çıkıyor. Gaziantep’ten şiveydiz çorbası, Sivas’tan madımak çorbası, Yozgat’tan arabaşı çorbası bunlardan birkaçı. Akşam ise meze ve ızgara ağırlıklı bir menü var. Ermeni mutfağından topik, tarçınlı pilaki; Rum mutfağından tarama mekanın iddialı mezelerinden. Üst katta gruplara özel olarak, toplantı ya da eğlence amaçlı kullanılmak üzere tasarlanan dört adet loca bulunuyor; biri 24, diğer üçü 12’şer kişilik.
Mahkeme Lokantası çarşı içindeki diğer dükkan sahiplerine de ilham vermiş, restoran ve kafe açma planları gitgide yaygınlık kazanmış. Şimdilik akşam saatlerinde oldukça sakin olan bölge, üç beş yıl içinde İstanbul’un yükselen yeme-içme merkezine dönüşebilir.