24.07.2023 - 01:00 | Son Güncellenme:
AYKUT FERAH
Aykut Ferah/ Milliyet Arkeoloji Proje Danışmanı- Ülkemizin dört bir yanında yüzyıllar boyunca toprak veya su altında kalmış ya da başka kültür kalıntılarınca örtülen her türlü taşınır ve taşınmaz kültür varlıklarını; arkeolojik sit alanında arkeoloji bilimine uygun biçimde gün yüzüne çıkarmak için araştırmalar, arkeolojik kazılar ve sondaj çalışmaları yapma yetkisi Kültür ve Turizm Bakanlığı’na aittir. Geçtiğimiz yıl içerisinde Türk bilim heyetlerince 160, yabancı bilim heyetlerince 32, müze müdürlüklerince 57 olmak üzere Bakanlık tarafından izin verilmiş ve denetimleri yapılan toplam 249 arkeolojik kazı yürütülmüştür. Yapılan tüm bu çalışmalarla yaklaşık 10 bin 500 tarihi eser müze envanterlerine kazandırılmıştır. Ortaya çıkarılan eserler, bölgenin turizm potansiyeline katkı sağladığı gibi kültür turizmini de geliştirmektedir. 2023 yılı için planlanan, Türk ve yabancı bilim insanları ile müze müdürlükleri başkanlığındaki yaklaşık 240 bilimsel kazı çalışmasının tamamına yakını ise bu ay içerisinde çalışmalarına başlamıştır.
12 aylık kazılar
Kapak konumuz Nysa Antik Kenti, 20. yüzyıl başlarında birçok araştırmacının ilgisini çekmiş, ilk kez 1907 yılında Alman, daha sonra ise Yunan ekipler tarafından alanda çalışmalar gerçekleştirilmiştir. 1990 yılından beri Ankara Üniversitesi tarafından yürütülen kazı çalışmaları, 2012-2016 yılları arasında Aydın Müze Müdürlüğü başkanlığında, Ankara Üniversitesi’nden Doç. Dr. Serdar Hakan Öztaner’in bilimsel danışmanlığında; 2016 yılından itibaren ise Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Ankara Üniversitesi adına Öztaner’in başkanlığında gerçekleştiriliyor. Yerli kazı başkanlıkları tarafından yürütülen projelerin büyük bir bölümünde yaşanan en büyük sıkıntı kazı sürelerinin 45-60 gün ile sınırlı olmasıdır. Kültür ve Turizm Bakanlığı bu bağlamda belirli kazı başkanlıkları ile arkeolojik kazıların yıl boyunca sürdürülmesi amacıyla protokol imzalanmış, kazıların 12 aya yayılarak etkin ve verimli hale getirilmesi amaçlanmıştır. Kazıların yıl geneline yayılması aynı zamanda istihdama da önemli katkılar sağlamış, Bakanlık destekleri ile her ay daha fazla alanda uzman çalışma yapabilme imkânı bulmuştur. Böylece hem daha hızlı hem daha verimli bir çalışmayla 12 ay süreyle kazı yapıldığı için kazılan antik kentlerin birkaç yılda ziyaretçi alabilecek duruma gelebilmeleri ve yine kazı alanlarına gelen ziyaretçilerden elde edilen gelirlerin de alanlara kaynak olarak aktarılmaya devam edilmesi ile bir süre sonra kazı yerlerinin kendi kendilerini finanse edebilen bir ekosisteme de kavuşmaları amaçlanmıştır.
Destek şart
Arkeolojik kazılar için finansman ve kaynak en önemli sorunlardan biri olup uzun süreli kazılar için yeterli mali destek sağlanması elzemdir. Arkeolojik kazılar sadece devlet ve üniversiteler değil vakıflar, özel şirketler ve uluslararası kuruluşlar gibi çeşitli kaynaklardan da fonlanmalıdır. Bu bakımdan İş Bankası gibi kuruluşların arkeolojik kazılara verdiği destek çok kıymetli ve tüm özel sektör temsilcileri için örnek teşkil etmektedir. Sürdürülebilir kültürel mirasımıza karşı bu yaklaşım, Türkiye’nin arkeolojik mirasını koruma, araştırma ve tanıtma çabalarını güçlendirecek ve muhakkak ki ulusal ve uluslararası alanda daha fazla iş birliği imkânı sunacaktır