Ramazan'da tavuk eti yemeli miyiz?
Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Oğuz Sarımehmetoğlu, "Vatandaşlarımız gönül rahatlığıyla Ramazan ayında, hayvansal protein ihtiyacının daha fazla olduğu dönemlerde tavuk etini gönül rahatlığıyla tüketebilirler" dedi.
Kanatlı etlerinde hormon olmadığını savunan Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Oğuz Sarımehmetoğlu konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Sarımehmetoğlu, "Kanatlı etlerinde hormon olduğu ile ilgili bilgi tamamen yanlış bir bilgidir.
Özellikle kanatlı eti şu anda Türkiye şartlarında en yetiştirilebilir, denetimi en iyi yapılabilir hayvansal ürünlerden birisidir. Kanatlı eti, kanatlı üretimi yaklaşık 6 haftalık bir süreç sonunda sonlanmaktadır. Tabii ki bu ülkelerin ihtiyaçlarına veya alışkanlıklarına göre kesim süresi değişebilir. Mesela Ortadoğu ülkelerine gidildikçe tam tavuk sevilir, onlar da süre daha kısa olur 35-36 gün civarında.
Bizde genelde kanat, but kısmı daha fazla tüketilen kısımdır. 6 haftalık bir sürede, 42 günde kesime götürülür ama bu Avrupa ülkelerinde, ABD'de göğüs eti tüketimi talebi daha fazla olduğundan süre 42 günden daha uzun olabilir. Zaten böyle kısa bir süreç içerisinde de hormon vermek ve hormonla bu tavuk etini geliştirmek gibi bir sürece de tek tek veya yemlere katarak bir anlamı yoktur ve tavuk etinde böyle bir geliştirecek bir biyolojik ürün de bulunmamaktadır" diye konuştu.
"Ramazan ayında tavuk eti gönül rahatlığıyla tüketilebilir"
Bazı dezenformasyonlar sonucu yanlış bilgilendirmelerle tavuk etinde hormon olduğu bilgisinin kesinlikle doğru bir bilgi olmadığının altını çizen Prof. Dr. Sarımehmetoğlu, "Tavuk eti, tavuk sektörü Türkiye'de en gelişmiş Avrupa ülkelerindeki tavuk sektörüyle yarışabilecek düzeydedir. Denetimi olsun, teknolojisi olsun, yetiştiriciliği olsun önemli bir gelişim göstermektedir. Bunun dışında yumurta üretiminde de, yumurtayı da güvenle tüketebilirler.
Bu Ramazan ayında hayvansal proteine ihtiyaç duyulan bu günlerde ve ucuz olması, kolay ulaşılabilir olması dolayısıyla tüketimi daha fazla olan tavuk etinin gönül rahatlığıyla tüketilmesi taraftarıyım. Hormon diye bir şey tavuk etlerinde bu şartlarda söz konusu değildir. Denetimi kolaydır ve en iyi denetlenen üründür" ifadelerini kullandı.
"Antibiyotikli ya da hormonlu tavuk söz konusu değildir"
"3-5 yıl öncesine kadar tavuk etlerinin geliştirilmesinde, et gelişimi bakımından, üretiminin arttırılması bakımından antibiyotik veriliyordu ama o da yasaklandı" diyen Sarımehmetoğlu, "Şimdi tedavi amaçlı, eğer tavuk hastaysa o amaçla antibiyotik tüketimi var.
Onda da veteriner hekimin verdiği ilacı tuttuğu not defterine yazar, bu verilen ilacın vücuttan atılma süresi beklenir ve ondan sonra kesime gönderilir. Dolayısıyla antibiyotikli tavuk ya da hormon söz konusu değildir diyebiliriz. Vatandaşlarımız gönül rahatlığıyla Ramazan ayında, hayvansal protein ihtiyacının daha fazla olduğu dönemlerde tavuk etini gönül rahatlığıyla tüketebilirler" değerlendirmesinde bulundu.
"Uzmanlığı olmayan tek meslek grubuyuz"
Veteriner hekimlerin sorunlarına da değinen Prof. Dr. Sarımehmetoğlu, mesleklerinin 30-35 yıldır uzmanlığı olmayan tek meslek grubu olduğunu söyleyerek, "30-35 yıl öncesi civarında bizim veteriner hekimlik mesleği olarak bir uzmanlık programımız vardı yalnız bu kaldırıldı. Doktora, yüksek lisans vesaireyle bu açık kapatılmaya çalışıldı.
Başlangıçta bizim fakülte dışındaki kurumlarda çalışan meslektaşlarımız bu özlük haklarını doktora, yüksek lisansla karşılayabiliyorlardı ama son dönemlerde doktora da, yüksek lisans da uzmanlıktan sayılmadığından veterinerde uzmanlık hem özlük hakları bakımından hem de bir konuda, bir alanda özelleşme daha iyi uzmanlaşabilmek için bir eksiklik olmaya başladı" şeklinde konuştu.
"Tabii ki şimdi doktoralar, akademik ortamlarda, fakültelerde mümkün ama o ana bilim dalında yapılmasıyla mümkün" diyen Sarımehmetoğlu şöyle devam etti:
"Dolayısıyla uzmanlık alanlarının oluşturulabileceği multidisipliner uzmanlık alanları söz konusu olamıyor. Bu eksiklikler bakanlıkça da anlaşıldı, 25 Temmuz 2015 tarihinde 2547 sayılı kanuna bir ek yapılarak kanun çıkarıldı yalnız yönetmelik hala çıkarılmış durumda değil.
Bu büyük bir eksiklik bizim meslek grubumuz için, bunun bir an önce giderilebilmesi için, yani kanunu çıkmış sadece yönetmeliğinin çıkması için tabii ki görüşmelerimiz bakanlık çapında da devam ediyor. Bu eksikliğin en kısa zamanda giderilmesi meslek açısından çok büyük önem arz etmektedir."