Ambalaj yiyeceğimiz günler uzak değil
Mısır, çay ve yumurta gibi doğal ürünlerden elde edilen ambalaj, hem çevreyi hem insan sağlığını koruyacak.
Marketten alınan peyniri ambalajını çıkarmadan yeme fikri çok tercih edilir gibi görünmese de doğal malzemelerden üretilen yenilikçi ambalajlarla artık bu mümkün.
ABD ve Japonya'da henüz depolarda uygulanabilen yenebilir ambalajlarınson tüketiciye kadar ulaşması için devam eden bilimsel araştırmalarda Türkiye de iddialı bir rol oynuyor. Mevcut yenebilir ambalajlara göre 500 kat daha esnekambalaj geliştirerek dünyanın dikkatini çeken İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, yerli teknolojinin geliştirilebilmesi için Türk ambalaj firmalarının ilgisini bekliyor.
İzmir Yüksek Teknoloji Üniversitesi (İYTE) Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Yemenicioğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, plastik ambalajların dünyada büyük bir çevre tahribatına neden olduğunu, bu durumun sürdürülemez olması nedeniyle ABD, Japonya ve Avrupa ülkeleri başta olmak üzere çok sayıda araştırma grubunun yenilikçi ambalajlar üzerinde çalıştığını ifade etti.
Bu konuda insan sağlığına zararı olmayan doğal malzemelerin ön plana çıktığını, özellikle biyoetanol üretimi nedeniyle üretimi hızla artan mısırdan elde edilen zein proteininin dikkati çekici olduğunu dile getiren Yemenicioğlu, etanol üretimi sonrası ortaya çıkan atıklardan elde edilen zein üzerinde dünyada bir çok araştırma grubunun proje yürüttüğünü kaydetti.
Yapılan araştırmalarda zeinin en uygun malzeme olmasına rağmen yeterince esnek olmamasının sorun oluşturduğuna dikkati çeken Yemenicioğlu, bu konuda İYTE bünyesindeki Biyoteknoloji ve Biyomühendislik Laboratuvarı'nda farklı disiplinlerden bilim adamlarının katılımıyla TÜBİTAK destekli bir çalışma yürüttüklerini anlattı.
Çalışma sonucu yine doğal ürünlerden elde edilen enzimleri kullanarak yenebilir ambalajların esnekliğini 500 kat artırdıklarını, bunun dünyada bir ilk olduğunu söyleyen Yemenicioğlu, "Tüm bilim insanlarının nihai hedefi yenebilir ambalajları mutfaklarda kullandığımız streç filmlere benzeyen şekilde üretebilmektir. Bu esnekliğin sağlanmasında önemli bir mesafe kat ettik. Plastik benzeri bir esnekliği yakaladık. Bu ürünün maliyetlerinin düşürülmesi ve esnekliğinin daha da artırılması için çalışmalar devam ediyor" dedi.
Geliştirdikleri ambalajda yumurta akında da bulunan lisozim enzimini kullanarak antimikrobiyal etki verdiklerini anlatan Yemenicioğlu, böylelikle gıdaların içine suni koruyucu maddeler ilave edilmesine gerek kalmadan ambalajla mikroplara karşı koruyucu özellik ortaya koyduklarını ifade etti. Bu özelliklerin geliştirilebileceğini, antioksidan özellikler de konarak ambalajların insan sağlığına yararlı hale getirilebileceğini anlatan Yemenicioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Plastik ambalaj, sarılı olduğu gıdaya kanserojen bir etki verirken yenebilir ambalaj, antioksidan fonksinuyla kansere karşı koruyucu olabiliyor. Ambalajın isminin yenebilir olması bunun yenmesi gerektiğini göstermiyor. Bu ambalaj, klasik ambalajdaki gibi üründen ayrılarak tüketiliyor. Ama istenirse yenmesinde hiçbir sakınca bulunmuyor.
Yenebilir ambalajda bilimsel alanda iddialıyız ama bizi destekleyecek yeterli sanayi altyapısı yok. Avrupa ve Amerika'da yapılan çalışmaların en büyük avantajı sanayide daha kolay uygulama alanı bulması. Çünkü orada laboratuvardan çıkacak sonuçları bekleyen sanayi şirketleri var. Türkiye'de ise sanayici bu kadar bilinçli değil, daha çok plastiğe odaklanmış durumdalar.
Geliştirdiğimiz teknolojiyi almak için bazı Avrupalı gruplar başvurdu ama Türk şirketleri henüz bu teknolojinin farkında değil. Türkiye'de yeni yatırımların da plastik üzerine yapıldığını gözlemliyoruz. Mevcut şartlar içinde ülkemiz açısından plastikten farklı materyallere geçmek biraz daha uzun süre alacak gibi görünüyor. Şu an için normal ambalaja göre maliyet açısından rekabet mümkün değil. Bu konuda yasal desteklere de ihtiyaç var. Plastik kullanımının yasal olarak sınırlanması gerekiyor ki üreticiler bu tür ambalajlara ilgi göstersin."
Yenebilir ambalajların ABD ve Japonya'da depolarda sprey olarak et ve peynir bloklarına püskürtülerek kullanılmaya başlandığını, yakın gelecekte maliyetlerin düşmesiyle son tüketicinin de bu ambalajlara ulaşabileceğini bildiren Yemenicioğlu, Türkiye'nin bu dönemde yapacağı atakla geleceğin önder ülkelerinden biri olabileceğini sözlerine ekledi.