Gastronomi sektöründe müthiş bir hareketlilik var. Öyle anlaşılıyor ki, üretkenliğin ön panda olduğu verimli bir yıl bizleri bekliyor
Doğru kurgulanmış, kriterleri olan, referans niteliği taşıyan gastronomi ödülleri, Türk mutfağının gelişimi ve sektörde yarattığı dinamizm açısından çok önemli. Ülkemizin alanında en köklü ve eski STK’sı olan, benim de mensubu olmaktan gurur duyduğumu her vesileyle dile getirdiğim Mutfak Dostları Derneği’nin hayata geçirdiği 4. Altın Kaşık Gastronomi Ödülleri, 2022 değerlendirmesiyle sahiplerini buldu. Altın Kaşık Gastronomi Ödülleri, Türkiye’de gastronomi alanında bir sivil toplum kuruluşunun başlattığı ve organize ettiği ilk ödül sistemidir. Tamamen objektif kriterlerle işleyen sistem, kategorilerin her biri için ön jürinin önerilerinin ana jüri tarafından değerlendirilmesi yöntemine dayanıyor. Amaç, Türk gastronomisine katkı sağlayan kişi ve kuruluşları ödüllendirmek, onları motive ederek gastronomi dünyamızın çıtasının yükseltilmesine destek olmak. Ödüllerin, gerçek başarı hikâyelerinin ve değerli rol modellerin ön plana çıkarılmasında da önemli bir işlevi var. Four Seasons Sultanahmet’in ev sahipliğinde yapılan ve Jumbo’nun destek verdiği geceye, sektör yoğun ilgi gösterdi. Bence en önemli konulardan biri de ödüllerin hak edenlere gittiği konusundaki tartışmasız görüş birliğiydi.
4. Altın Kaşık Ödülleri
Kategoriler ve ödül alanlar:
Yılın Türk Şefi: Maksut Aşkar
Yılın Yabancı Şefi: Claudio Chinali
Yılın Genç Şefi: Yaren Çarpar
Yılın Pasta Şefi: Metin Saruhanlı
Yılın Geleneksel Lokantası: Yanyalı Fehmi
Yılın Yabancı Konsept Lokantası: Fauna
Yılın Tek Ürün Geleneksel Lokantası: Aslanboğa Kokoreç
Yılın Pastanesi veya Tatlı Evi: Léone Patisserie
Yılın Ürün Satış Noktası: Antre Gourmet
Yılın Gastronomi Kitabı: Meyhane İhtisas Kitabı
Yılın Dijital Yayını: Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği
(E-Dergi&Instagram hesabı)
Jüri Özel Ödülü: Turk Fatih Tutak
Tuğrul Şavkay Yaşam Boyu Başarı Ödülü: Beyti Güler
Jüri Özel Ödülü’nü Turk Fatih Tutak adına Cihan Vural MDD Danışma Kurulu üyesi Zeynep Kakınç’tan aldı.
Aenne Burda ödülü Ebru Baybara Demir’e
Hayata geçirdiği projelerle sadece ülkemizin değil, dünyanın önde gelen sosyal girişimci şeflerinden Ebru Baybara Demir’den gurur verici bir haber geldi. Her yıl Münih’te düzenlenen Digital-Life-Design (DLD) Konferansı’nda hem konuşmacı olan hem de ilk akşam yemeğini hazırlayan Ebru Baybara bu kez konferans kapsamında verilen bir ödül olan Aenne Burda Yaratıcı Liderlik Ödülü’nü aldı. Böylece, 2006 yılından bu yana cesur, iyimser, yenilikçi, yaratıcı ve ilham veren niteliklere sahip kadınlara verilen bu ödül, ilk kez Türkiye’ye gelmiş oldu. Bu konferans Davos Zirvesi öncesinde gündem belirleyici bir konuma sahip. Baybara, büyük ilgi gören menüsü için baharatlar, kuru baklagiller, sebzeler, nar ekşisi, portakal sirkesi, tahin, Sorgül unu, salça gibi yerel ürünlerin yanı sıra bakır tencere ve kazanlarını da Mardin’den götürdü. Beni en çok etkileyen ise Ebru Şef’imizin ödülü alırken yaptığı konuşma oldu: “Atatürk’ün 100 yıl önce Türk kadınına verdiği değer, bugünkü başarılarımı sizlere anlatabilmemin temelini oluşturuyor. Bu ödülü 20 yılı aşkın süredir bana inanan ve benimle çalışan tüm kadın ve erkeklere bir teşekkür olarak taşıyacağım.”
Ebru Baybara Demir ödülünü DLD kurucusu Steffi Czerny’den aldı.
Ebru Baybara Demir’in DLD menüsünden
Gault&Millau heyecan yarattı
Eksikler, eleştiriler olabilir ama şu bir gerçek ki ülke gastronomisi önemli ve başarılı bir süreçten geçiyor. Michelin rehberinden sonra dünyanın en saygın iki rehberinden bir olan Gault&Millau‘nun da Türkiye ye gelmesinin sektörde yarattığı heyecan boşuna değil. Yani değerlendirmelerin havada uçuştuğu heyecanlı bir dönem bizi bekliyor. Gault and Millau, Marmara, Ege, Akdeniz ve Güneydoğu bölgesinden 500 restoranı değerlendirecek. 2024 rehberinde bu restoranlardan 300’ü yer alacak. Dünyanın en önemli gastronomi buluşmalarından kabul edilen Gastromasa’yı hayata geçiren Sözen organizasyon işbirliğiyle ülkemize gelen Gault & Millau ülke çapında bir değişimin öncüsü olacak gibi duruyor.