5 Aralık Dünya Türk Kahvesi Günü için dünyanın dört köşesinde yürütülen hazırlıklar mutluluk veriyor. Son yıllarda kahvemizin tanıtımına verilen önem bir anda her şeyi farklı hale getirdi. Dile kolay 500 yılı aşan bir öyküden bahsediyoruz.
40 yıllık hatırıyla gönüllerimizde taht kuran Türk kahvesi, 500 yılın üzerinde tarihi yolculuğunu dünya çapında bir yükselişle sürdürüyor.
5 Aralık, kahvemizin ve geleneğinin 2013 yılında UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne alınmasının yıl dönümü. Türk kahvesi toplumumuzda, bir içecek olmanın çok ötesinde nesilden nesile aktarılan bir yaşam tarzı, keyif, dostluk, misafir ağırlamanın ilk ikramı; şarkıların, türkülerin, falların en güzel eşlikçisidir. Köpüğünden geçen nice hikâyenin başkahramanıdır. Türk kahvesi, eşsiz bir kahve pişirme yöntemi ve kültürel miras olarak diğer kahve çeşitlerinden belirgin olarak ayrılır. Birkaç yıl öncesine kadar, neden kahvemize sahip çıkmıyoruz, bu eşsiz lezzetimizi dünyaya anlatamıyoruz, konusu gündemimizdeydi. Bırakın yurt dışını kendi ülkemizde bile işletmelerde Türk kahvesini bulamıyorduk. Espresso, Cappuccino, Americano var ama Türk kahvesi yoktu!
Dünya Türk Kahvesi Günü için dünyanın dört köşesinde yapılan hazırlıklar mutluluk veriyor. Son yıllarda kahvemizin tanıtımına verilen önem bir anda her şeyi farklı hale getirdi. Dile kolay 500 yılı aşan bir öyküden bahsediyoruz. Belgeseller çekildi, kitaplar yazıldı, etkinlikler yapılmaya başlandı. Elbette bu gelişim kendi kendine olmadı. Türk Kahvesi Kültürü ve Araştırmaları Derneği’nin başlattığı tanıtım hareketinin bugünlere gelişimizde payı büyüktür. 2015 yılında Derneğin, Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle hazırladığı muhteşem sergiyi hiç unutmuyorum. “Bir Taşım keyif-Türk Kahvesi’nin 500 Yıllık Öyküsü” sergisi, Topkapı Sarayı Müzesi’nde 4 ay boyunca ziyarete açık kalmıştı. Şimdi gönlümde yatan, bu serginin dünyaya taşınması. Ayrıca atlanmaması gereken bir konu da kahve makinelerinin özellikle yiyecek içecek sektörüne girmesiyle başlayan mucize gibi değişim.
Türk kahve makinelerinin mucizesi
Eskileri hatırlayanlar çok iyi bilir. Türk kahvesi pişirmek marifet işiydi. Bu makinelerin özelliği ustalık gerektirmiyor, standardı var. Zamandan tasarruf ediyorsunuz, mutfağa da ihtiyaç duyulmuyor. Bir de köpük garantisi var tabii! Bazı makineler, kahveyi közde pişirilmiş gibi yavaş pişirme moduyla hazırlayarak geleneksel lezzeti teknolojiyle birleştiriyor. UNESCO listesine başvuruyla aşağı yukarı aynı sıralarda makinelerin üretilmesi ve piyasaya sürülmesi, Türk kahvesinin karşısındaki büyük bir teknik engeli ortadan kaldırmış oldu. Artık hangi kafe-restorana gitseniz Türk kahvesi istediğinizde aldığınız tek cevap: sade mi orta mı, oluyor.
Türk kahvesini farklı kılan özellikler
Türk kahvesini diğer kahvelerden ayıran en önemli özelliği dünyanın en ince öğütülmüş ve içinde telveyle servis edilen tek kahve olması. Orijini Arabica. Birinci özelliği kavurma, ikinci özelliği öğütme, üçüncüsü de geleneksel olarak cezveyle ateş üzerinde pişirilmesi. Önceleri kahve büyük kaplarda, ibriklerde pişiriliyor. Cezve ise 19’uncu yüzyılda devreye giriyor.
İstanbul usulü pişirme
Birçok kahve pişirme yöntemi var ama İstanbul usulü şöyle: Tek kişi için cezveye 7 ila 9 gram arası kahve konulur. Soğuk su esas. Orta seviye bir ateşte 2 kez kaynatılır. Birinci kaynamadan sonra cezve içinde biriken köpük fincana dökülür; tekrar kaynatılır ve geride kalan kahve fincana ilave edilir. Fincanın üstü köpüklü olmalı ve mutlaka bir dudak payı bırakılmalıdır. Yanında su, Türk lokumu veya çikolata gibi tatlı ikram edilmelidir.
Kahve yanına eşlikçi mini cheesecake tarifi
Malzemesi
Tabanı için: 1 buçuk su bardağı bisküvi (burçak) l 3 yemek kaşığı eritilmiş tereyağı l 2 yemek kaşığı toz şeker
Krema dolgusu için: l 400 g krem peynir, mascorpane ya da labne l Yarım su bardağı toz şeker l Çeyrek su bardağı süzme yoğurt veya ekşi krema l 2 adet büyük yumurta l 1 çay kaşığı vanilya özütü l 1 yemek kaşığı un (isteğe bağlı, kıvam için)
Üzeri için (opsiyonel): l Çilek, yaban mersini, ahududu gibi taze meyveler l Çikolata sosu veya meyve sosu
Yapılışı: Fırını 160 derecede ısıtın. Muffin kalıbına kâğıt cupcake kalıpları yerleştirin. Bisküvileri rondodan geçirerek un haline getirin. Eritilmiş tereyağı ve şekeri ekleyip karıştırın. Karışımı eşit şekilde muffin kalıplarına paylaştırın ve bir kaşık veya bardak tabanı yardımıyla sıkıca bastırarak düzleştirin. Krem peyniri ve şekeri mikserle pürüzsüz bir kıvam alana kadar çırpın. Süzme yoğurt, yumurtalar ve vanilyayı ekleyip karıştırın. Un kullanıyorsanız bu aşamada ekleyin ve karışımı pürüzsüz hale getirin. Hazırladığınız kremalı karışımı tabanın üzerine eşit şekilde dökün.160 derecede 18-20 dakika pişirin. Cheesecakeler hafifçe kabarıp ortası hâlâ biraz sallanıyorsa hazırdır. Fırından çıkarıp oda sıcaklığına gelmelerini bekleyin. En az 3-4 saat buzdolabında dinlendirin. Süsleyin.