Zeynep İşman

Zeynep İşman

zeynepisman@gmail.com

Tüm Yazıları

Dünkü yazımda zorlanmalar iyidir, bizi esnemeye teşvik eder demiştim. Çocuklarımızın gelecekteki hayata tutunabilmesi, düşse de kalkabilme gücünü kendinde bulabilmesi için bilişsel esneklik becerilerini geliştirmenin öneminden bahsetmiştim.

Çocukların düzen değişikliklerine verdiği tepkiler, mizaçlarına göre değişiyor. ‘Zorlayıcı’ mizaçlı çocuklar, alışkanlıklarına daha çok tutunuyor, değişiklikler karşısında katı olabiliyorlar. ‘Kolay’ mizaçlı çocuklar ise yeni düzene çok hızlı adapte oluyorlar. Her birinin kendi içinde artıları, eksileri var elbette. Bu süreçte kendimi düşündüm. Eve kapandığımdan beri direnç gösterdiğim şeyler var. Online eğitim ve seminerlere, online arkadaş sohbetlerine mesafeli idim.
Şimdi hepsini tedirginlikle de olsa deneyimliyorum. Oysa kızım, çoktan Skype üzerinden arkadaşlarını toplayıp, görüntülü oyunlar oynamaya başladı. Okulunu ve arkadaşlarını çok özlediğini söylüyor ama zamanın gerekliliklerini de keyifle yerine getiriyor. Bu konuda çocuklardan örnek alabilsek keşke.

Haberin Devamı

Sevdiğimiz şeylerde kalmaya ve güvenli hissetmeye meyilliyiz. Güvenli sularda yüzmek ya da sorular hep bildiğimiz yerden gelsin istiyoruz. Ama değişmeyen tek şey değişim. Yaşam hızla online olmaya doğru akarken, buna uyum sağlamamız ve tutunduğumuz alışkanlıklarımızı gözden geçirmemiz gerekiyor.

Sağlığınız için mesafenizi koruyun

Dün market alışverişi için dışarı çıktım. Girdiğim markette kasa kuyruğu için, üzerinde “sağlığınız için mesafenizi koruyun” yazılı sarı çizgiler çizilmişti. Ancak pek çok kişi ya fark etmiyor ya da bu kurala uymuyordu. Sıra kalabalıklaştıkça huzursuzlananlar, beklemekten sıkılanlar, adım adım önündekine yaklaşanlar vardı. Sıra beklemek zaten çok büyük bir erdemdir. Daha önce de yazmıştım, kişisel alanı ihlal etmeden, toplumsal yaşama kurallarına uyarak, sadece kendi ihtiyaçlarına öncelik vermeden, başkalarına da empati yapabilmek.

Tüm bunlar erdem işidir. Bu konuda iyi olduğumuz zaten söylenemezdi. İnsanların tamamen dışarı çıktığı ve gerçek kalabalıkların olduğu zamanlar ne olacak, gerçekten korkuyorum. Bilim Kurulu üyeleri yeni normalin dört kuralını açıkladı: Sosyal mesafeyi korumak, izolasyona, maske takmaya ve hijyen kurallarına dikkat etmek. Bunları belki de evin en görünen yerine asmalı ve kendimize hatırlatmalıyız.

Haberin Devamı

Ne yapsak?

Koruyucu kalkan

Kızımın rehberlik dersinde yaptıkları ‘koruyucu kalkan’ egzersizi çok hoşuma gitti. Evde çocuklarla deneyebilirsiniz. Bir kağıda, zorlandıkları, kızdıkları, öfkelendikleri durum ve olayları yazmalarını isteyin. Sonra da bu duyguları hissettiğinde, kendisine neyin iyi geldiğini, kendisini nasıl koruyabileceğini sorun. Bunları konuştuktan sonra, birlikte bir koruma kalkanı resmi çizin. İsteyen, istediği gibi çizmekte serbest. Zorlandığı anlarda, kalkanını hatırlayıp, kullanabileceğini söyleyin.

Bu aralar; sudoku, bulmaca, kelime avı, mandala gibi masa başı faaliyetler, gündemden uzaklaşmak, zihin egzersizi yapmak, odaklanmak ve stresi azaltmak için birebir. Çocuklarla beraber yapmak da çok keyifli. Evde yoksa bile internette her yaşa uygun seçenekler çıkarabilirsiniz. Hatta zamanla kendi su dokunuzu bile yapmaya başlayabilirsiniz. Aklınızda olsun.