Tarihin en dalgalı ilk yarılarından birini geride bırakmaya hazırlanan piyasaları yaz heyecanı sarmaya başladı. Ekonomik hayatın yeniden açılması ile birlikte şimdi gözler tekrar şirketlerde olacak.
Açılan üretim hatlarıyla birlikte ihracat bağlantıları, küçülen ve büyüyen pazarlar, dijitalleşme süreçleri, yeni iş modelleri, müşteri tanımları, hareket alanları yeniden çizilecek. Hiç şüphe yok ki, yılın ilk yarısındaki olumsuz piyasa dalgalanmalarının yerini daha olumlu ve daha az oynak hareketler izleyecek.
Dövizin maliyeti
Hayat hemen normale dönmeyecek elbette ancak beklentisi borsada önceden satın alınacak. İlk etkileri döviz kurlarında ve Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk priminde gözlenecek. 10 Mayıs’ta 643’e kadar yükselen kredi risk primi şimdilerde 525.96 seviyesinde. Piyasalarda bir normalleşmeden bahsedebilmek için 300’ün altına inmesi önemli.
Dolar/TL, altın ve bunlara dayalı tasarruf enstrümanları pandemi döneminin baş tacı olarak görüldü. Güvenli limana sığınma ihtiyacı dolar/TL kurunun 7 Mayıs’ta 7.26’lı seviyeleri test etmesine neden oldu.
Dövizdeki aşırı dalgalanma ekonomi yönetimi ve kurumların koordineli hareketi ile biraz olsun azaldı. Dolar 6.77 TL seviyesine geriledi. Döviz ve fiziki olmayan altın işlemlerinde yüzde 1’e çıkarılan vergiyle birlikte tasarruf sahiplerinin işlem maliyeti arttı. Yükselen maliyetler yabancı paralara yönelik ilgiyi zayıflatabilir.
Fonlar hisseye...
Fonlardaki hisse oranı yeniden artmaya başladı. 8 Mayıs’ta yüzde 4.79 seviyesinde olan fonlardaki hisse senedi oranı 22 Mayıs’ta yüzde 5.04’e yükseldi. Fonların yeniden hisse alma eğilimine girmesi, bireysel yatırımcıların da döviz ve altına alternatif olarak fonlara yönelmeleri hem fon pazarını büyütecek hem de hisse senetlerindeki yükselişi güçlendirecektir.
Borsaya yöneliş daha artar mı?
Düşük faiz ortamı, dolar ve altında artan işlem maliyetleri borsaya yönelimi daha fazla artırabilir. Zaten dip seviyelerde bulunan hisse senetlerinde mart ayındaki en düşük seviyeden başlayan çıkış gibi bir yükseliş hareketi görülebilir.
BIST 100 Endeksi 105.845 seviyesinde. Endeksin kısa vadede ilk hedefi olan 106.000 sınırına geldi. Gelişmeler borsa lehine. Ancak yabancıların satış eğilimi devam ediyor. Ancak kredi risk primindeki gerileme ile birlikte yerli kurumsal yatırımcının ilgisinin daha fazla arttığını görebiliriz.
İşlem hacmi artan şirketlere baktığımızda ağırlıklı olarak gıda ve içecek sektörü hisselerindeki hareketlilik dikkat çekiyor. Tarım ve tarıma dayalı sektörler ilgi görmeye devam ediyor. Hijyene dayalı olarak cam sektörü, telekominikasyon güçlü sektörler arasında yer alıyor. Pandemi sonrasında ev değişimleri, boyama, tadilat işlerinin artacağı beklentisi buna dayalı alt sektörlere canlılık getirebilir.
‘Ulaştırma’ uçuşa geçti
Yeniden ekonomide canlanma belirtisi havayolu hisselerinin bir günde yüzde 9 değerlenmesini sağladı. Türk Hava Yolları yüzde 9.81 değer kazanarak 12.32 seviyesine çıkarken Pegasus ise yüzde 9.21 oranındaki değer artışı ile 58.70 seviyesine çıktı. Çelebi ise yüzde 9.26 değer kazandı. Pandemi döneminde en olumsuz etkilenen sektör olan ulaştırma sektörü hisseleri uçuşların başlayacak olması nedeniyle çıkışa geçti.