Zeynep Aktaş

Zeynep Aktaş

zeynep.aktas@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ticaret savaşlarının etkisi altında bir yaz geçiren piyasalarda, eylül ayında TCMB toplantısına kadar oynaklık azalsa da stres sürecek.

Küresel piyasalar, ağustos ayı boyunca ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşlarıyla dalgalandı. ABD, Çin’den ithal ettiği ürünlere karşı vergi duvarını yükseltirken Çin de benzer adımlarla karşılık veriyor. Öte yandan para birimi Yuan’ı devalüe ederek ABD’nin vergi duvarını etkisizleştirme çabası içerisinde. Piyasalar ise bu savaşın nereye varacağını merakla izliyor. Gelişmiş ülkeler ise faiz indirerek bu savaştaki yansımaları azaltma çabasındalar. Faiz indirimlerine rağmen piyasalarda tansiyonun düşmediği ise gözlenen bir gerçeklik. MSCI Gelişmekte Olan Ülkeler Endeksi yılbaşından bu yana gerçekleştirdiği çıkışını geri vererek sene başındaki seviyeye döndü. Türkiye’de de 25 Temmuz’da yapılan 425 baz puanlık faiz indirimine rağmen TL dolar karşısında değerli seyrini ağustos ayı boyunca korudu. Son haftaya gelindiğindeyse ABD ile Çin arasındaki gerilimin tırmanması ve küresel risk iştahını sert bir şekilde düşmesi ile TL, dolar karşısında değer kaybetti. Şimdilerde 5,80’in üzerinde hareket ediyor.

Baz etkisi bitiyor

Piyasa oyuncuları 12 Eylül’de gerçekleşecek faiz toplantısına kadar TCMB üzerinde faiz baskısı oluşturmak için kuru yüksek tutmaya çalışabilir. Böylesi bir durumda dolar/TL, 5,80 üzerindeki seyrini koruyabilecektir. Öte yandan 1 Eylül’den geçerli olmak üzere doğalgaz fiyatlarına yüzde 14,90 oranında zam yapıldı. Bu doğalgaza 1 ay içinde gelen ikinci zam. 1 Ağustos’ta da yüzde 15 zam yapılmıştı. Zamlı fiyatın üzerinden hesaplandığında temmuz sonundaki fiyatlara göre fiyat artışı yüzde 32’ye denk gelmekte. Şimdiye kadar baz etkisi nedeni ile enflasyondaki seyir aşağı yönlüydü. Ancak baz etkisinin sonuna geliniyor. Zamlar da enflasyonu destekler nitelikte etki yapacaktır. 12 Eylül’de gerçekleşecek TCMB toplantısında ise 250 baz puanlık bir faiz düşüşü bekleniyor. Bu düşüşle birlikte TL’nin carry trade için cazibesi ortadan kalkacak. Gelişmeler eylül ayında iyimserlik korunsa da sonrasında gerilim artacağı yönünde sinyaller veriyor.

Aşırı ucuzladı

Borsanın yılbaşından bu yana aylık fiyat hareketleri incelendiğinde; 83.500 ile 105.000 aralığında yatay hareket ettiğini görüyoruz. Son iki aydır en düşük seviyeler 94 bin olarak korundu. Endeks 96.719 seviyesinde bulunuyor. Borsada 94 bin seviyesi stop-loss yani zararına satış noktası olarak değerlendirilerek pozisyonlar korunabilir. Değerlemeler aşırı ucuz olduğu için hisse senetlerinde yeni alıcıların gelme ihtimali bulunuyor. İlk hedef ise 98.000 ve bu seviyenin aşılması halinde 104 bin olacaktır. Borsa mart ayından bu yana temmuz dışında aylık kapanışlarını hep 93-96 bin bandında gerçekleştirdi. 104 bin ise aşılamadı. Bu nedenle borsada olası yükselişlerde asıl güçlü direnç 104 bin seviyesi olacaktır.

Yatırım seçeneklerinizi artırın

Borsada ya da para piyasalarında hareket ederken gerçekleşen kâr rakamı takip edilen enstrümanın ortalama getirisinin altında kalıyorsa birikimlerin yatırım fonlarında değerlendirilmesi de bir seçenek olarak göz önünde bulundurulabilir. Böylesi bir durum sürekli olarak piyasaları takip etme gerekliliğini de ortadan kaldıracaktır. Özellikle hisse senetleri piyasasında fiyatların düşük olduğu dönemlerde alternatif bir enstrüman olarak yatırım fonları portföylerde artırılabilir. Bunun yanı sıra dinamik yatırım fonları düşme riski taşısa da uzun vadedeki performansları nedeniyle tercih edilebilir.

İlk sekiz ayın yıldızı cumhuriyet altını

Yılın ilk sekiz ayı geride kalırken getiride Cumhuriyet Altını tüm yatırım araçlarını geride bıraktı. Ticaret savaşları ile yatırımcıların güven arayışı altına ralli yaptırdı. Gelişmekte olan merkez bankaları altın toplamaya devam ederken Türkiye’de de Merkez Bankası mülkiyetindeki altın varlıkları artırıyor. Altına olan talebin sürmesi, halkın geleneksel yatırım aracı Cumhuriyet Altını yılbaşından bu yana yüzde 30,7 oranında değerlendirdi. Altından sonra en yüksek getiriyi özel sektör fonları sağlarken emeklilik fonları, yatırım fonları ve bononun getirisi onu takip etti. Özel sektör fonlarında getiri yüzde 19,11 oranında gerçekleşirken emeklilik fonlarında yüzde 16,48 ve yatırım fonlarında getiri yüzde 15,45 oldu. BIST 100 Endeksi’nin getirisi ise yüzde 5,97 seviyesinde kaldı. Dolar kuru yılın ilk sekiz aylık döneminde yüzde 10,15 oranında kazandırdı. En az getiri sağlayan ise yüzde 5,77 ile Euro oldu. Farklı kategorilerdeki yatırım araçlarının riskleri de farklıdır. Bu nedenle yatırım tercihlerinde sepet oluşturulmalı.

Piyasalarda sıcak eylül



Altından fazla kazandıran hisseler

Borsa İstanbul’da BIST 100 hisseleri içerisinde yılın ilk sekiz ayında en yüksek getiriyi sağlayan altından fazla kazandıran 20 hisse senedi var. Bu hisseleri daha yakından incelediğimizde dördünün holding hissesi, üçünün otomotiv ve otomotiv yan sanayi hissesi, ikisinin gübre sektörü, diğer ikisinin maden sektörü hissesi olduğu görülüyor. Geride kalan diğer hisseler ise banka, inşaat, dayanıklı tüketim, gıda, spor hizmetleri, telekomünikasyon, haberleşme ve yatırım şirketleri gibi farklı sektörlere dağılmış durumda.

Piyasalarda sıcak eylül



Ulaştırma sektöründe yer alan Pegasus, yatırımcısına yüzde 209 oranında getiri sağladı. Yıla 22,92 seviyesinden başlayan hisse, ağustos ayını 70,9 seviyesinden tamamladı. Şirketlerin gelişim seyirleri takip edilerek gerçekleştirilen yatırımlardaki karı artırmak mümkün. Pegasus’ta yolcu doluluk oranlarında yaşanan artış, hisse senetlerine ilgiyi canlı tutuyor. Şirketin verimlilik artışı, karlı rotalara geçme esnekliği, görece düşük yabancı para açık pozisyonu tercih edilmesindeki en büyük nedenler. Hisse senetlerindeki hızlı yükseliş sonrası kurumların hedef değerlemeleri hala 82 TL gibi yükselişe işaret etse de hissenin fiyatında zirve seviyelerinde kar satışları gündeme gelebilecektir. Bu noktada primli hisselerden sektörde ucuz kalmış diğer hisselere geçişler gözlenebilecektir.