Vatandaşın parasının yüzde 75’i TL ve dolar mevduatta. Bu nedenle faiz ve dövizdeki gelişmeler diğer tüm yatırım araçlarına göre vatandaşın daha fazla ilgi alanında kalıyor.
Türkiye’de hane halkının toplam finansal varlığının yüzde 75’i TL ve döviz mevduatında. Yüzde 29’u tahvil ve bonoda. Sadece yüzde 4 dolayındaki bölümü yani 323 milyon TL’si borsada hisse senetlerinde. Bu nedenle yatırımcılar borsadaki fiyatları izlemekle birlikte döviz ve faizdeki dalgalanmaları daha fazla takip etmekte.
TSPB verilerine göre trend olarak 2015 yılından bu yana yurt içi yerleşiklerin döviz ve TL mevduat toplamı yüzde 67 seviyesinden yüzde 75’e yükseldi.
Avantaj sağladığı ölçüde döviz ve faiz mevduatı arasındaki döngüde hareket eden birikim sahipleri, TL mevduatlar cazip seçenekler oluşturduğunda TL mevduatta kalmakta, dövizin cazip olduğu dönemlerde ise döviz mevduata yöneliyor.
Dövize yönelim ağırlıklı olarak risklerin arttığı dönemlerde görülüyor. Yurtiçi ve yurtdışı gerilimler kur hareketlerini de beraberinde güçlendiriyor.
Veriler, bir miktar gerileme olsa da döviz pozisyonunun yüksek olduğunu gösteriyor. TCMB tarafından açıklanan haftalık Para ve Banka İstatistikleri Raporuna göre, yurtiçi yerleşiklerin döviz tevdiat hesapları 5 Temmuz ile biten haftada bir önceki haftaya göre 0,2 milyar dolar gerileyerek 185,3 milyar dolara geriledi.
Döviz tevdiat hesaplarının kırılımına bakıldığında bireysel yatırımcıların DTH’larının bir önceki haftaya göre 0,5 milyar dolar artışla 115,5 milyar dolara yükseldiğini görmekteyiz. Bu rakam tüm zamanların yeni rekoruna denk geliyor. Tüzel kişiler ise DTH’ları 0,7 milyar dolar azaltarak 69,8 milyar dolar seviyesine geriletti. DTH’larda ciddi bir çözülme olmadıkça kurdaki aşağı yönelimler sınırlı kalmaya devam edecek.
Faiz indirimi
TCMB Başkanı’nın değişmesi ile birlikte şimdi gözler 25 Temmuz’a dönmüş durumda. Faiz indirimi fiyatlanıyor. Piyasa indirimin yapılmasına kesin gözüyle bakmasına rağmen indirim oranı konusundaki beklentiler farklı. 300 baz puanlık bir faiz indirimi şaşırtıcı olmayacaktır.
Yabancı hareketi
Bunlarla birlikte ABD Başkanı Donald Trump’ın sık sık doları ucuzlatmaktan bahsettiğini görüyoruz. Trump’ın ABD endekslerindeki yükselişleri sık sık dile getirmesi yönelimin hangi tarafa doğru olduğunu gösteriyor. Yurtdışı konjonktür gelişmekte olan piyasalara para girişini destekler nitelikte. Temmuz sonunda FED’den de bir faiz indirimi gelmesi halinde bu gelişimin piyasalara olumlu yansıması beklenmeli.
Borsada işlem gören hisselerin halka açık kısmının yüzde 65,48’i yabancıların saklamasında bulunuyor. Yabancı yatırımcılardan ABD ve İngiltere öne çıkıyor. Yabancılar içinde ABD yüzde 31, Birleşik Krallık ise yüzde 14 paya sahip. Onları yüzde 7 ile Lüksemburg ve Rusya, yüzde 5 ile Katar takip ediyor. Onların da gerisinde yüzde 4 ile İrlanda, yüzde 3 Singapur, yüzde 2 ile Cayman Adaları ve Kanada izliyor. Kalan yüzde 23’ü ise diğer ülkeler oluşturuyor. Yabancıların Türkiye’deki portföyünün yarısından fazlası ABD, İngiltere ve Lüksemburg merkezli yatırımcılara ait bulunuyor. Yabancıların borsadaki hareketlerindeyse henüz bir çıkış gözlenmemekte.
TEMETTÜ VERİMLERİ YÜKSEK
Borsa İstanbul’da 18 hissenin temettü verimi yüzde 5’in üzerinde gerçekleşirken yılbaşından bu yana getirisi yüzde 30’u aştı. Borsa İstanbul’da hisse senetlerinde yüksek temettü verimliliğine sahip şirketler yatırımcının ilgi odağında olmaya devam ediyor. Bu hisseler içerinde en fazla talep görenler ise yılbaşından bu yana yüzde 30’un üzerinde yatırımcısına kazandırdı. Farklı sektörler listede yer almakla birlikte aracı kurum, bilişim ve yazılım, dayanıklı tüketim, demir çelik, gayrimenkul yatırım ortaklıkları, otomotiv ve yan sanayi, diğer kimyasal ürünler, tekstil kimyasalları sektörlerinde bulunan şirketler hem temettü verimi hem de getirileriyle öne çıkan hisseler oldu.
Yatırımcı nasıl hareket edecek?
Yatırımcılar mevcut pozisyonlarını korumaya devam ediyor. Ana pozisyon TL ve döviz mevduat; bir sonrasında tahvil ve bono; en sondaysa hisse senetleri yer alıyor. Bu yatırım araçları içerisinde riskler ve getiriler göz önünde bulundurulduğunda ağırlıklı olarak riskten kaçış öne çıkıyor. Bu eğilim ve riskli varlıklardan kaçışın bir süre daha devam edeceği anlaşılıyor. Yatırımcı reel getiriyi gördüğü noktada alternatif seçeneklerini değerlendirecektir. 12 Temmuz itibariyle 5,7173 dolar kuruyla değerlendirildiğinde, alternatif faiz seçeneği de göz önünde bulundurularak; paranın dolarda değil de faizde tutulmuş olması halinde dolar kurunda başa baş seviyelerin 1 ay için 5,79, 3 ay için 5,96, altı ay için 6,22 ve bir yıl için ise 6,78 olduğunu görüyoruz. Mevcut faizlerle önümüzdeki bir yıl içerisinde yatırımcı dolar kuruna TL mevduat ile ulaşabiliyor. Olası riskleri almak istemeyen ve kur şoklarına karşı korunmak isteyenler ise döviz mevduatta kalmayı tercih ediyor.
Son 6 ayda yüzde 100’lük getiri sığ hisselerde
İstanbul Borsası’nda son altı ayda yatırımcılar sığ hisselerde yüzde 100 oranında getiri sağladı. Piyasa değeri 500 milyonun altında olan 11 hisse senedi yatırımcısına altı ay içerisinde yüzde 100 getiri sağladı.
Farklı sektörler
Bu şirketlerin üçü dayanıklı tüketim sektöründe yer alırken ikisi yatırım sektöründe, birer şirket de holding, bilişim, aracı kurum, medya, lokanta ve gıda sektöründe yer almakta.
Öne çıkanlar
Piyasa değeri 500 milyon TL’nin üzerinde olan dört şirket yatırımcısına yüzde 100’ün üzerinde kazandırdı. Pegasus, Döktaş Dökümcülük, Tukaş, Niğbaş Niğde Beton son altı ayda yatırımcısına yüzde 100 oranında kazandırdı. Bunlar içinde özellikle Pegasus’un öne çıktığını görüyoruz.