Dövizden hisseye doğru doludizgin!
Döviz, faiz ve altın cazip bir seçenek olmaktan çıktıkça piyasaların gözü dövizden hisselere kayıyor. 17 Mart’tan bu yana BIST 100 Endeksi yüzde 34.14 değer kazandı.
Son aylardaki yüksek performansı nedeniyle gözler dövizden borsaya çevrildi. BIST 100 endeksinde 3 ayda getiri yüzde 34’ü buldu. Liglerin kapalı olduğu sürede spor şirketleri yüzde 155 yükseldi. Hızlı çıkış sonrası şimdilerde hisselerde dinlenme dönemi yaşanıyor. Ancak hareket hisse bazında devam edecek.
Döviz, faiz ve altın cazip bir seçenek olmaktan çıktıkça piyasaların gözü dövizden hisselere kayıyor. 17 Mart’tan bu yana BIST 100 Endeksi 81.936 seviyesinden 10 Haziran itibariyle 109.913’e kadar yükseldi. Endeksteki değer artışı yüzde 34.14 oldu. Sanayi hisseleri yüzde 47 yükseldi. BIST Tüm - 100 hisseleri yüzde 82 prim yaptı. Sektörlere güçlü alımlar geldi. Ancak en yüksek primler küçük hisselerde gözlendi.
Futbolsuz %155...
Borsada işlem gören spor şirketleri mart sonundan bu yana yüzde 155 değer kazandı. Maçların oynanmadığı dönemde aşırı gerileyen fiyatlar sonrası liglerin açılacak olmasının beklentisiyle hisse senetlerine güçlü alımlar geldi. Piyasalar beklentileri fiyatladı. Futbol, finansal karakteri ile birçok sektörü aynı anda etkiliyor. Futbol ekonomisi, pandemiden en fazla etkilenen sektörlerden biri oldu.
Kur oyunu azaldı
Artırılan BSMV, döviz ve altın hesabındaki alım maliyetinin yükseltilmesi, BDDK’nın yurtiçi bankaların TL vermesini zorlaştıran kararı, kurdaki hareket marjına yönelik alım ve satım yapanların alternatif piyasalara yönelmelerine neden oluyor.
Zira dolar/TL kurunda hareket etmek giderek daha fazla zorlaşıyor. 6.80 seviyesi dolar kurunda önemini koruyor. Bir piyasanın hareketli olmasının nedeni o piyasada marjların genişlemesi ve alım satım kazançlarının artmasıdır. Son dönemde kurda yaşanan yüksek oynaklığın azalması döviz piyasasında işlem yapanları sıkıştırırken hisse senedi piyasasına doğru yönlendirdiği anlaşılıyor. Dolar kuru halihazırda 6.80 sınırında dolaşıyor. 6.80 - 6.85 bandı aşılmadıkça yatay bir hareket gözlenecektir. Ağırlıklı olarak aşağı yönlü bir hareket gündeme gelebilecektir.
Pandemi sonrası piyasa canlanır
Pandemi tedbirlerinde gevşeme yaşandıkça ekonominin gündeminde de normalleşmeye geçiliyor. Gerek yurtdışı gerekse yurtiçi gelişmelerle veri akışları yeniden piyasaların önünde olacak. Türkiye’nin komşuları ile ilişkileri, turizmdeki gelişmeler, enflasyon ve büyüme önümüzdeki günlerde piyasaların önündeki gündem maddeleri arasında ağırlıklı olarak yerini alacak.
Kamu bankalarının son açıkladığı kredi oranları piyasaları canlandıracak.
Gayrimenkul ve sıfır arabaya dönük talepte, cazip kredi oranlarının da etkisi ile artış gözleniyor. Gayrimenkul piyasasının canlanması akabinde beyaz eşya sektöründe de hareketliliği beraberinde getirecektir.
Riskler sürüyor
Küresel bazda finansal piyasalarda toparlanmalar yaşansa da henüz reel sektördeki yansımalarını görmek için çok erken. Ekonomilerin pademiden çıkışla birlikte izleyecekleri rota önemli. Küresel bazda ticaret savaşları derinleşecek mi? Yeni pazar arayışlarına girilecek mi? Üretim merkezlerinde değişmeler yaşanacak mı? İstihdamın yapısında farklılıklar görülecek mi? Yeniden büyüme senaryoları ve buna yönelik adımların hızlanma süreci nasıl olacak? Birçok sorunun cevap bulacağı bir döneme giriyoruz. Asıl belirleyici olan ise salgının sürüp sürmeyeceği.
Bir gerçek var ki, dünyada büyüme beklentileri aşağı çekildiğinde Türkiye’nin bundan etkilenmemesi mümkün değil. Türkiye’nin ekonomide öncelikleri sorunları arasında fiyat istikrarının sağlanması ve öngörülebilirlik geliyor. Koyulan hedeflerde öngörülebilirliğin artması hem yatırımları hem de yeni sermaye girişlerini artırabilir.
