2021 hareketli bir yıl olsa da birikimler güvenli limanlara yöneldi. Dolar kuru yıllık yüzde 79.7 arttı. Cumhuriyet altını yüzde 69.09 değer kazanırken euro'daki yükseliş yüzde 66 oldu. Aynı sürede BIST 100 Endeksi yüzde 26 değerlendi.
Piyasalar 2021’i oldukça hareketli geçirdi. Faizlerin düşmesine paralel tasarruf sahiplerinin tercihinde enflasyondan korunma öncelikli bakış açısı oldu. Dolar 7.4 TL’den 18.36 TL’ye yükselen bir seyir izledi. Son 10 günündeki sert geri çekilmenin ardından yılı 13.37’den tamamladı. Tüm dünyayı etkileyen pandemi yeni varyantları ile sürdü. Arz yönlü ve tedarik zincirindeki sıkıntılar küresel piyasaları olduğu kadar yurtiçi piyasaları da etkiledi. 2022 yılında da enflasyonun yüksek seyretmesi ve birikim sahiplerinin enflasyondan koruyan enstrümanlara yönelmesi bekleniyor.
2022’nin riskleri neler?
1-) Küresel bazda yükselen enflasyon en büyük risk olarak kendini gösterecek. Bu durumun ülkelerin büyümelerini olumsuz yönde etkilediği görülecek. Makro ekonomik dengelerin sağlanması zorlaşacak.
2-) Kovid 19 salgın hastalığı yeni varyantları ile gündemde kalmaya devam edecek.
3-) Merkez bankalarının faiz artışları gündemde olacak bu da bireylerin ve kurumların borçluluklarına yansıyacak.
Para politikasında ne gelişme yaşandı?
1-) Merkez Bankası (TCMB) 2021 yılına yüzde 17 oranındaki politika faiziyle girdi.
2-) 19 Mart günü politika faizi piyasa beklentilerinin üzerinde 200 baz puanlık artışla yüzde 19’a çıkarıldı.
3-) 20 Mart gecesi Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile Naci Ağbal görevden alınarak yerine Şahap Kavcıoğlu getirildi.
4-) TCMB, 1 Eylül’de gerçekleştirdiği yatırımcı sunumunda faiz indirimlerine başlayacağına dair ilk sinyali verdi.
5-) İlk faiz indirimi 23 Eylül’de 100 baz puanla geldi. Ekim, kasım ve aralık aylarıyla birlikte toplam 500 baz puanlık indirimle politika faizi yüzde 19’dan yüzde 14’e çekildi. Son faiz indirimi ile faiz, aralık ayında açıklanan yüzde 21.3’lük enflasyonun 7 puan altına kaymış oldu.
6-) Faiz indirimleri sonrasında dolarizasyon arttı. 20 Aralık’ta dolar/TL 18.36’ya yükseldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı kur korumalı vadeli TL mevduatı sonrası dolar/TL 10 TL’ye kadar indi. Kur, 31 Aralık gününe gelindiğinde 13.37 seviyesine yükseldi.
Reel getiri arayışı olabilir
2021’de piyasalardaki yüksek dalgalanmalar birikim sahiplerini güvenli limanlara yöneltti. 2022’de de geleneksel yatırım araçlarına ilginin sürmesi sürpriz olmayacak. Piyasalara çıkacak yeni enstrümanlar ise sağlayacağı avantajların gücüne bağlı birikimleri çekme imkânı bulabilecek.
2022’de yönelimleri enflasyonun seyri belirleyecek. Reel getiri arayışları farklı yatırım seçeneklerine neden olabilir. Yatırımcılar için mevcut sermayeyi korumak önemli olacak. Küresel bazda Fed’in faiz kararı takip edilecek.
Varlık değerleri artar
Hemen tüm piyasalarda enflasyon bazında değerlemeler görülecek. Varlık fiyatları artacak. Ancak reel getiriler daha çok güvenli limanlarda altın, döviz bazlı enstrümanlarda olacak.
Faiz, borsa, dolar ve altın
2021 yılında ilk çeyrekte yüzde 7.4; ikinci çeyrekte yüzde 22; üçüncü çeyrekte yüzde 7.4 büyüyen ekonomi 2022 yılında daha yavaş büyümesi beklenmeli.
Enflasyon büyüme noktasında en fazla etki unsuru olacak.
Hisse senetlerinde ihracat yapan, döviz fazlası olan şirketler öne çıkacak. Yatırımcı hisse seçimlerinde daha fazla korunaklı limanlarda bulunmayı tercih edecek.
Hükümetin yeni ekonomi politikasının devam edeceğini öngörerek faizlerin yüzde 14 seviyesinin altında gerçekleşeceğini öngörüyoruz. Beklenmeyen gelişmelerin yaşanması halinde faizlerde yükseliş yönünde sert hamleler gözlenebilir.
Böyle bir senaryoda faiz enflasyonun 1-2 basamak üzerini hedefleyecektir. Olağan seyrin sürmesi halinde borsada enflasyonun paralelinde bir çıkış beklenmeli. Olumlu gelişmelerin varlığı halinde ilk etapta 2.700’ler hedef değer olacaktır. Devamında ise 2.900-3.000’ler test edilebilecektir.
Olumsuz senaryoda ise hisse senetlerinde yabancı çıkışı devam eder, kur ve faiz dalgalanmalarından dolayı şirketlerin maliyetleri artar, borsadaki yükselişler sınırlı kalır ve endeks dip seviyelerde yatay hareket eder.
Böylesi bir ihtimalde 1.800 - 2.300 arasındaki bir bant içerisinde al - satların ağırlıkta olduğu hareket gündeme gelir. Bu olasılıkta 1.800’ün aşağı kırılması halinde 1.500 - 1.800 bandı çalışmaya başlayacaktır.
Altının ons fiyatı 1.650 ile 2.000 dolar arasında dalgalanması öngörülebilir. Yıl sonu kapanışı 2.000’li seviyelerde gerçekleşebilir. Dolar kurunda 11.70 ile 18.05 arasında bir dalgalanma yaşayabilir. Enflasyonun seyrine bağlı olarak makas aralığı genişleyebilecektir.