Zeynep Aktaş

Artan faizlerle birlikte tahvil piyasasına yönelik devam eden bir ilgi söz konusu. Yabancılar borsada satarken tahvil piyasasında alım yönlü işlemlerde bulunuyor. Ağırlıkla kısa vadede kar amaçlayan fonlar alım yapıyor

Merkez Bankası haziran toplantısında faizi yüzde 50’de sabit tuttu. Kararlılık mesajı verdi. Görünen o ki, TCMB sıkı para politikasından taviz vermeyecek. Elektriğe yapılan yüzde 38 oranındaki zam enflasyonist baskının sürmesine kapı aralayabileceği yorumlarına yol açsa da Merkez Bankası işaret ettiği ek tedbirlerle olasılıklara hazır olduğu mesajını veriyor. Gri listeden çıkışla birlikte yatırım ikliminin biraz daha güçlenmesi bekleniyor. Devamında gelecek adımlar önemli olacak.

TLREF %52’nin üzerinde

27 Mayıs’ta yüzde 47,12’ye kadar gerileyen TLREF yeninden yüzde 52,64’e yükseldi. TLREF’in seyri önemli, neticede referans olma özelliğiyle gösterge niteliği bulunuyor. TRLREF’teki gerileme dolar, euro, altına yönelimi artırırken, yüksek seyri söz konusu alternatif yatırım araçlarına olan

Haziran ayının son haftasındayız. Bu haftaya TCMB’nin faiz kararı damga vuracak. Piyasa, TCMB’nin haziranı da pas geçmesini bekliyor. Peki, faizin pas geçilmesi piyasaları nasıl etkileyecek?

Yılın ilk yarısı tamamlanırken gözler yine Merkez Bankası’nda. 27 Haziran’da gerçekleşecek faiz toplantısı bekleniyor. Bu toplantıda TCMB’nin politika faizini yüzde 50 seviyesinde sabit tutması öngörülüyor.

Merkez Bankası’nın faizi sabit tutması halinde politika faizi son 3 aydır yüzde 50 ile zirvede kalmış olacak. Bu durum, alternatif piyasalarda yatay seyrin sürmesine yol açacak.

Geçtiğimiz yılın temmuz ve ağustos ayı enflasyonu sırayla yüzde 9,49 ve yüzde 9,09 seviyelerinde gerçekleşti. Önümüzdeki aylarda enflasyonun yüzde 3-4 seviyelerinde gelmesi yıllık enflasyonda aşağı yönlü bir seyri beraberinde getirecek.

Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz hafta, “Yılın son çeyreğini bekleyeceğiz. Yılın son çeyreğinde inşallah bunlar tam manasıyla görünecek. Şu anda işi sıkı tutuyoruz. Ama bütün mesele

Piyasalar için oldukça sıcak bir dönem yaşanıyor. Gerek küresel gerekse yerel bazda meydana gelen gelişmeler piyasalardaki hareketliliği destekler nitelikte. Bu yaz piyasalarda volatilite artabilir.

Borsada vergi tartışmaları sonrası hisse senetlerinde toparlanma gözlenmeye başladı. Öte yandan enflasyonun zirve yapması sonrasında düşüş beklentileri, dolar kurunda beklenen 40 TL altı yılsonu hedefi, rezervlerdeki artış, tahvilde yabancı ilgisindeki yükseliş, olumlu dinamikleri besliyor. Şu anki beklenti, gri listeden çıkış yönünde.

Enflasyonda zirvenin görülmesi, yabancı yatırımcıların tahvil piyasasına ilgisini artırabilir. 31 Mayıs haftasında 94 milyon dolarlık tahvil alımı gerçekleştiren yabancıların alımı, 7 Haziran haftasında 540 milyon dolar oldu.

Para politikasında izlenen kararlı seyir, döviz mevduatları üzerinde etkide bulunarak azalmaya neden olduğu gibi, yabancı yatırımcıların da kârlı hisse ve tahvil piyasasındaki seyrine olumlu katkı sağlayacaktır.

Borsada ana kurallardan biri, büyük para kayıplarına uğrayabilecek pozisyonlara girmemektir. Yatırımcıların

Borsadaki işlemlere vergi gelmesi gündemde. Bu vergi hacmi düşürecek boyutta olmamalı. Likiditenin düşmesi Borsa İstanbul’un küresel kulvarda geriye düşmesine neden olabilir

Borsa 13 gündür düşüyor. Oysaki döviz mevduatlarından para çıkışı yaşanıyor ve kurlarda sabit bir seyir var. Risk primi ise 300’ün altında. Enflasyonda en tepe nokta görüldü. Bundan sonra iyileşme süreci başlayacak. Olumlu gelişmelere rağmen peki, borsa neden düşüyor? Kripto varlıklara yönelik yasal düzenleme çalışmaları sürecinde hisse senedi işlemlerine getirilmesi düşünülen vergi düşüşün ana nedeni. Mevcut durumda hisse senetleri stopaja tabi değil. Yani vergi alınmıyor. Stopajın artırılmasının ihtimali dahi yaklaşık iki haftadır borsanın satış dalgasından kurtulamamasına neden oldu.

‘Kazançtan olmayacak’

Borsa İstanbul, gelişmekte olan ülkeler içerisinde en likit borsalardan biri. Bu yönüyle de yabancı yatırımcıların da sürekli radarında yer alıyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in

Yılın ilk beş ayında en yüksek getiriyi borsa sağladı. BIST 100 Endeksi 10.400’ü test ederken yılbaşından bu yana yüzde 42.33 yükseldi. Aynı dönemde Cumhuriyet altını yüzde 19.97, euro yüzde 6.79 ve dolar yüzde 9.28 kazandırdı.

Sıkı para politikasının etkisinin hissedildiği 2024 yılında, yüksek seyreden faiz oranları nedeniyle borsadan çıkışların artması beklenebilirdi. Ancak hisse senetlerinin düşük değerleme oranları ve ekonomide atılan öngörülebilir adımlar, borsanın cazibe merkezi olmasında belirleyici oldu. Piyasalardaki fırsatlara odaklananlar, düşük değerlemelerden istifade ederek borsaya yöneldiler. Fiyatlarda dalgalanmalar yaşansa da yatırımcıların borsaya olan güveninde artış dikkat çekti. 

Olumlu haberler geldikçe yönelimin gücünde de artış gözlenmekte. Kredi kuruluşlarının not artırmaları, yatırım bankalarından gelen olumlu değerlendirmeler hisse senetlerine ilgiyi canlı tuttu. 

Gözlenen bir diğer olumlu gelişme risk primiyle ilgili. Risk primi düşüyor. TCMB’nin swap hariç net rezervi toparlandı.

Mali sektör 2024 yılının yükselen yıldızı olarak öne çıkıyor. Yılbaşından bu yana sigorta ve banka hisseleri yüksek performanslarıyla öne çıktı. BIST Sigorta Endeksi yüzde 87,91, BIST Banka Endeksi yüzde 72,86 yükseldi

Bu yılın yükselen yıldızı olarak öne çıkan mali sektör, yılbaşından bu yana sigorta ve banka hisseleriyle dikkat çekici bir performans sergiledi.

Sigorta sektöründe yer alan hisseler ortalama yüzde 87,91 yükselirken, banka sektörüne dahil hisselerde artış yüzde 72,86 seviyesinde oldu. Gerçekleşen güçlü performans, yatırımcılar nezdinde mali sektörün gözde hisseler haline gelmesini sağladı.

BIST Sigorta Endeksi mali sektör içerisindeki en yüksek performansı sergiledi. Banka hisselerinin performansını gösteren BIST Banka Endeksi ise yüzde 72,86 oranında yükseliş göstererek yatırımcıların ilgisini çeken bir diğer hisse grubu oldu. Mali istikrar ve büyüme potansiyeli bankacılık hisselerini motive eden en önemli dayanak.

Öne çıkan 9 şirket

Borsa

Yabancı yatırımcıların borsadaki payı yüzde 40’a yükseldi. Sıkı para politikası, not artışları ve olumlu kurum raporları, yabancı ilgisini daha da artıracak gibi görünüyor. Endekste yeni zirveler test edilebilir

Borsada yabancı payı son dönemde dikkat çekici bir artış gösteriyor. 27 Şubat 2024’te yüzde 35,67 seviyesinde olan yabancı payı, 14 Mayıs’ta yüzde 40,03’e çıkarken 17 Mayıs’ta yüzde 39,60 olarak gerçekleşti. Bu veriler, yabancı yatırımcıların hisse senetlerine olan ilgisinin arttığını gösteriyor. Kısa vadede yabancı paylarında dalgalanmalar olabilir ancak orta vadede bu seyir, yabancı paylarındaki yükselişin devam edeceğine işaret ediyor.

Yabancı yatırımcıların borsaya olan ilgisinin artmasının birkaç önemli nedeni bulunuyor. Kredi kuruluşlarının Türkiye’nin kredi notunu artırması, ülkenin 5 yıllık kredi risk priminin 262,38’e gerilemesi ve sıkı para politikasının devam etmesi bu ilgiyi destekleyen başlıca faktörler arasında yer alıyor. Türkiye’nin kredi notundaki artış, yatırımcı güvenini artırarak

Türkiye’nin kredi risk primi 274,92 puana geriledi. Bu pandemi öncesindeki seviyelere tekabül ediyor. Kredi notlarındaki artış, risk primindeki düşüşte etkili oldu. Türkiye’nin gri listeden çıkacağı beklentisi fiyatlanırken yabancıların hisse senetlerindeki alımları güçlenebilir

Türkiye’nin risk primi 274,9 puana gerilerken yabancılar alıma geçti. Yabancının tahvil alımı 3 Mayıs haftasında da devam etti. Yabancı son iki haftada 1 milyar 364 milyon dolarlık tahvil alımı gerçekleştirdi. Yurt dışında yerleşik kişiler piyasa fiyatı ve kur hareketlerinden arındırılmış verilerle 3 Mayıs haftasında 309 milyon dolar dolarlık hisse aldı. 

Ekonomik verilerde iyileşme görüldükçe hem kredi notlarının artmaya devam etmesi hem de risk priminde düşüşün sürmesi beklenebilir. 

Yatırım iklimini canlandıracak olan güven ve istikrardır. Öte yandan yatırım dostu ekonomik politikalar canlılığı güçlendirir. 

TCMB Başkanı Fatih Karahan, risk primindeki gerilemeyi değerlendirirken sıkı para politikasına vurgu yaptı. Karahan risk primindeki