Yatırımcılar risk almaktan kaçınıyor ve güvenli limanlara park ediyor. Hisse fonları ve borsada kayıp sürüyor, kıymetli maden ve katılım fonları öne çıkıyor. Altın getiride liderliğini koruyor
Küresel belirsizliklerin sürdüğü bir haftayı daha geride bırakırken, yatırımcı davranışları yeniden şekilleniyor. Enflasyon ve kur beklentileri gölgesinde yatırımcılar, oynaklığı yüksek araçlardan çıkarak sabit getirili ve değer saklama özelliği olan enstrümanlara geçiyor. Serbest piyasa altını yüzde 3.86’lık haftalık getiriyle dikkat çekerken, yılbaşından bu yana performansı yüzde 32.50’ye ulaştı. Euro da yüzde 4.09’luk haftalık yükselişiyle dövize olan ilgiyi destekledi. Öte yandan BIST 100 Endeksi’nin yılbaşından bu yana yüzde 4.57’lik kaybı hisse bazlı stratejileri zorlarken, yatırımcıların ilgisinin yön değiştirdiği açık şekilde görülüyor.
‘Kıymetliler’ zirvede
Fon performansları yatırım tercihlerindeki önceliklerin farklılaşmasına yol açıyor. Yılbaşından bu yana
Geçtiğimiz hafta altı majör para birimi karşısında yüzde 1.4 değer kaybeden dolar, bu hafta toparlanma görüntüsü veriyor. Dolar Endeksi (DXY) haftanın ilk işlem gününde 101.27’ye kadar gerilerken kapanışa doğru 103 seviyesinde toparlandı. ABD piyasalarında yaşanan 6 trilyon dolarlık erime ve küresel ölçekte artan tansiyon, dolara olan güveni test ediyor. Bu süreçte yatırımcılar hem güvenli liman arayışıyla dolara yöneliyor hem de Fed’in faiz indirim beklentisi nedeniyle temkinli davranıyor. Önümüzdeki mayıs ayında yüzde 55 ihtimalle bir faiz ndirimi fiyatlanırken, yıl sonuna kadar toplamda 100 baz puanlık gevşeme öngörülüyor. Powell’ın temkinli söylemi ise piyasalardaki belirsizliği sürdürüyor.
Dolar baskı altında kalırken, euro Ekim 2024’ten bu yana en güçlü seviyesi olan 1.10 dolar bandında işlem görüyor. Dolar ve euro cephesinde yönü belirleyecek temel unsurlar artık sadece ekonomik göstergeler değil, aynı zamanda küresel ticaret savaşlarının gidişatı ve merkez
Trump’ın gümrük tarifeleriyle başlattığı ‘küresel ticaret savaşı’ yayılacağı yönünde sinyaller veriyor. ABD borsalarında haftalık kayıplar yüzde 9’u buldu. Yatırımcılar riskten uzak durma kaygısıyla nakde dönüyor.
Küresel piyasalarda yaşanan gelişmeler yatırımcıların risk algısını yükseltti. Belirsizlik risk karşısında satışlar artarken piyasalarda sert düşüşler ve volatilite artışı dikkat çekiyor. ABD Başkanı Trump’ın deklare ettiği sert gümrük tarifeleri,küresel ticaret savaşlarına dair endişeleri yükseltti. Gelişmeler karşısında yalnızca hisse senetlerini değil, emtia, kripto ve tahvil piyasaları da derinden etkilendi. Yurt dışı borsalarda yaşanan sert düşüşler satışların devamının gelebileceğini işaret ediyor. Dolar baskı altında kalırken, alternatif para birimlerinde değerlenme gözlemleniyor. Yurt içindeyse piyasaların dış kaynaklı dalgalanmadan sınırlı da olsa etkilendiği gözlendi. Önümüzdeki süreçte hem merkez bankalarının tutumu hem de jeopolitik gelişmeler piyasaların toparlanmasında belirleyici ana
Piyasalarda yaşanan yüksek oynak seyir, düzenleyici kurumların eşgüdümlü müdahalesi ile sakinleşti. Panik satışlar durdu. Ancak bayram sonrası için temkinli duruş korunuyor
Piyasalar yüksek volatil bir dönemden geçiyor. Bu süreçte yaşanan yüksek oynaklığı azaltmak gayesiyle Hazine ve Maliye Bakanlığı, TCMB ve SPK, eşgüdümlü hareket etti. Geldiğimiz aşamada oynaklıkta azalma ve sakinleşme gözleniyor. Ancak temkinli duruş korunuyor. Bundan sonraki seyirde veri odaklı hareket edilecek. İhtiyaç duyulması halinde ilave tedbirler gündeme gelecek olsa da, olağandışı bir gelişme yaşanmaması halinde Bayram sonrası piyasaların normalleşmesi eğilimi güçlü olacak.
Merkez Bankası, geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen ve gecelik borç verme faizinin artırıldığı ara Para Politikası Kurulu toplantısına ilişkin özet metni kamuoyuyla paylaştı. Özette öne çıkan en dikkat çekici vurgu, finansal piyasalarda istikrarın ve etkin işleyişin sürdürülebilmesi için ihtiyaç duyulması halinde ek
Haftanın ilk işlem gününde BIST 100 Endeksi dalgalı bir seyir izledi. SPK’nın aldığı tedbir kararları sonrasında piyasada denge arayışı öne çıkıyor. Piyasaların yön arayışında yatırımcılar 5 kritik göstergeye göre hareket edebilir...
Ekonomi yönetiminin yeni adımları yatırımcıların odağında. Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Merkez Bankası’nın verdiği mesajlar, piyasaların kontrol altında tutulacağına dair önemli sinyaller içeriyor. SPK’nın da tedbir kararlarıyla birlikte, bir yandan piyasalar sakinleştirilmeye çalışılırken diğer taraftan yön arayışı öne çıktı.
Bu süreçte yatırımcıların 5 göstergeyi takip etmesi önemli:
1. Tepki alımları kaçınılmaz, ama kalıcılığı önemli: BIST 100’de 18-21 Mart’ta 3 günlük düşüş yüzde 18’e vardı. Bu gibi sert kayıpların ardından yüzde 3-5 arası tepki alımları olağandır. Yükselişlerin kalıcı olması için hacim ve kurumsal destek şart.
2. İlk 3 gün yön tayini için kritik: Geçmiş dalgalanmalarda, ilk 3 işlem gününde gelen yukarı
Borsa bir haftada yüzde 16.5 geriledi. Euro yüzde 4, dolar yüzde 3.7, Cumhuriyet altını yüzde 5.74 yükseldi. Piyasalardaki yüksek oynaklık sonrası tedbirler daha da genişleyebilir
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve birçok yetkilinin gözaltına alınması süreci geçen hafta piyasalarda yüksek bir volatiliteye sebep oldu. Bir haftada BIST 100 Endeksi yüzde 16.57 geriledi, BIST Banka Endeksi yüzde 26.46 geriledi. Euro yüzde 4, dolar yüzde 3.72 ve Cumhuriyet altını yüzde 5.74 yükseldi. Yatırımcılar güvenli limanlara sığındı. Hafta içerisinde borsadaki sert dalgalanma ve dövizdeki artış sonrası SPK ile Merkez Bankası harekete geçti. Analistlerin tahminleri rezervlerden 23 milyar dolarlık satışa işaret ediyor. Borsada hisse geri alım sürecinde esneklik sağlandı, faiz ve döviz araçları yeniden devreye alındı. Borsada işlem gören 27 şirket hisse geri alımı yaparken, dövizde tansiyon düşürüldü.
Geri alım ve faiz adımı
Hafta boyunca piyasaları baskı altına alan gelişmelerin ardından,
BIST 100 Endeksi’nin 10.000’in üzerinde kalıcı hareket göstermesiyle birlikte yükseliş ivme kazanmaya başladı. Hisse fonlara para girişi yaşanmasıyla hareket güçlenecek. Altına ise güven tam, ilgi yüksek.
Borsada 26 Şubat’ta başlayan yukarı hareket, güçleniyor. Endeks hisselerinin defter değerlerine yakın seyirleri uzun süredir yatay ve zayıf bir seyir izleyen borsada alıcıları güçlendiriyor.
Türkiye-AB ilişkilerinde yeni bir dönem başlangıcına işaret eden gelişmeler olumlu fiyatlanıyor. Polonya’dan gelen destek açıklamaları ve AB yolunda somut adımların hızlanma ihtimali fiyatlara yansıyor. Gelişmeler gösteriyor ki Türkiye’nin bölgedeki kritik önemi önümüzdeki dönemde daha fazla gündemde olacak.
Endeksin 10 bin seviyesinin üzerinde tutunmasıyla birlikte hareket ivme kazanmaya başladı. BIST 100 Endeksi haftayı 10.840 puandan tamamladı. Endeks bir haftada yüzde 3.17 yükseldi. BIST 50-30 Hisselerindeki yükseliş ise yüzde 6.53’ü buldu. BIST 30’daki yükseliş ise yüzde
Merkez Bankası faizi yüzde 42.5’e indirdi. Borsa bir haftada yüzde 8 yükseldi. Faizin daha da gerilemesiyle birlikte para girişi hızlanacak.
Açıklanan ekonomik verilerle piyasalarda hareketlilik artıyor. Enflasyon 20 ay aradan sonra yüzde 40’ın altına gerilerken faizlerdeki düşüş eğiliminin devam etmesi yatırımcıların risk alma eğilimini destekliyor. Bu da gözlerin yeniden borsaya dönmesine yol açıyor. BIST 100 Endeksi bir haftada yüzde 8.78 yükseldi. Dolar kuru yüzde 0.08 artarak 36.50 TL’ye yükseldi. Euro/TL’deki artış ise yüzde 4.53 oldu. Serbest piyasada Cumhuriyet altını yüzde 2.75 yükseldi.
Peki, borsada yükseliş ne anlama geliyor ve devamı gelecek mi? Borsadaki, satış baskısı ve yatay hareketin ana nedeni faizlerin yüksek seyri, şirket bilançolarının zayıflaması ve kurumsal yatırımcıların “bekle-gör” modunda olmasıydı.
Şirketlerin yıllık bilançolarında gözlenen satış ve gelirlerdeki ivme kaybı bir süredir hisse fiyatlarını baskılıyordu. Ancak faizlerin düşüş eğilimine girmesi ile birlikte