Tarih: 14 Mart 2011...
CHP lideri Kılıçdaroğlu partisinin “Sivil Toplum” raporunu açıklıyor. Ve o toplantıda “Türkiye’deki cemaat gerçeğini görmemek imkânsız. Yasaklayarak bir şeyi çözmüş olmuyorsunuz” diyor.
Cemaat, tarikat deyince tüyleri diken diken olan ve ağırlıklı olarak CHP-İyi Parti’ye oy veren sosyolojiye kötü bir haberim var. Kemal Bey hâlâ 2011’deki çizgisinde ve yine, yeniden bir cemaat açılımı yapmaya hazırlanıyor.
Niye yine ve yeniden diyoruz? Çünkü daha önce de yaptı. Süleymancılar, Yeni Asyacılar ve diğerleriyle. Türkiye’de faaliyet gösteren tüm cemaat-tarikatlarla görüştü.
Sonuç da aldı üstelik. 2018’deki genel seçimde, 2019’daki yerel seçimlerde Ankara başta olmak üzere birçok büyükşehirde, bazı cemaatler CHP-İyi Parti adaylarını destekledi. Karşılığında ne aldıklarını bilmiyoruz. Sadece Bakırköy’de bir sokağa CHP’li belediyenin teklifiyle bir cemaat lideri olan Bağımsız Türkiye
Döviz kurlarındaki oynaklığın azalmasından ve istikrarın devamından memnun olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, kurun da faizin de kademeli şekilde düşeceğini ifade etti. Erdoğan, "2022 bizim en parlak yılımız olacak, 2023’e de zaten böyle gireceğiz" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2022 yılının Türkiye’nin en parlak yılı olacağını, kur ve faizin kademeli şekilde düşeceğini söyledi. Arnavutluk seyahati sonrası gazetecilerin sorularını cevaplandıran Erdoğan, seçim barajını yüzde 7’ye düşürecek değişikliğin de kısa bir süre içinde TBMM gündemine geleceğini belirtti. Erdoğan’ın açıklamaları satır başlarıyla şöyle:
TÜRKİYE’SİZ BALKANLAR OLMAZ: TİKA, hemen hemen Balkan ülkelerinin tamamında şu anda aktif. Yoğun bir şekilde çalışmalarını sürdürüyor. İşte camiler, köprüler ve buna benzer bütün eserlere yönelik çalışmaları TİKA yoğun şekilde yürütüyor. Sadece Arnavutluk’ta bugüne kadar 568 adet eser yapıldı. Bunun haricinde yine Bosna-Hersek olsun, Kosova olsun, Makedonya olsun,
Müjdeler olsun Türkiye.
Altı muhalefet partisi arasında iki haftadır yaşanan “ortak metin” krizi çözülmüş!
“O da neymiş?” dediğinizi duyar gibiyim. Çünkü haberi okurken ben de öyle dedim.
Tabii herkesin derdi farklı. Hem önemli bir mesele olmasa Almanya’nın fonladığı DW Türkçe “Kriz çözüldü” diye müjde haberi yapar mıydı?
Mesele şu... Meğer millet elektrik-doğal gaz faturası, market zammı derdindeyken, kendilerine ‘Millet İttifakı’ adını veren altı parti arasında büyük bir imza krizi yaşanıyormuş. Kriz öyle aşılması zor bir hale gelmiş ki ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme’ nasıl geçeceklerini konuştukları toplantıları bile iki hafta ertelemişler!
Şaka gibi ama muhalefette durum bu. Her an çatlamaya, dağılmaya hazırlar. İncir çekirdeğini doldurmayacak bir meseleyi iki haftada ancak çözebiliyorlar ama topluma Türkiye’yi mevcut iktidardan daha iyi yöneteceklerini söylüyorlar!
Parlamenter sisteme nasıl dönecekleri konusunda bile
HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel… Türkiye üç gündür onu konuşuyor.
Adıyaman’da 2017’de terör örgütü PKK’ya yönelik hava destekli operasyonda etkisiz hale getirilen bir teröristin cep telefonu incelemesinde fotoğrafları ortaya çıktı.
Malumun ilanı aslında o fotoğraflar… Kim, niye şaşırıyor anlamak mümkün değil. HDP hiçbir zaman PKK/YPG ile ilişkisini inkâr etmedi ki! Hatta bu konuda kendilerine ‘Millet İttifakı’ adını veren partilerin tamamından daha dürüst bir tavır takındıkları bile söylenebilir. “Biz sırtımızı YPG, YPJ ve PYD’ye dayıyoruz” bile dediler. Hatta işi “Daha Apo’nun heykelini dikeceğiz” aşamasına kadar götürdüler.
HDP’nin ısrarla paylaştığı ama CHP ve İyi Parti ile küçük ortaklarının bir türlü göremediği konum aslında çok net. Doğrudan Kandil’i gösteriyor. Rakamlarla devam edelim, belki görmeyenler de görür. 1 Ocak 2015’ten kapatma davasının açıldığı Mart 2021’e kadar 16
Osmangazi Köprüsü’nde 31 Aralık gecesi... Saat 23.55. Yeni yıla girmeye dakikalar kalmış.
Gişelerden geçip köprüye girmek isteyen araçlardaki herkeste tatlı bir telaş var. Kimi sevdiklerine bir an önce kavuşmak, kimi de taşıdığı malı zamanında teslim etmek derdinde.
Birden beklenmedik bir gelişme yaşanıyor. Gişeler “Teknik aksaklık” gerekçesiyle kapatılıyor!
Gece 24’ten sonra köprü geçiş ücretlerinin zamlanacağını bilen sürücüler de haliyle bu duruma tepki gösteriyor. Ne olduğu anlaşılamayan teknik aksaklık 24.30’a kadar devam ediyor!
Ertesi gün köprü gişelerinde bekleyen araçların görüntüleri sosyal medyaya düşüyor. Sebebi ne olursa olsun, ortada bir mağduriyet var. Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu hemen devreye giriyor. Bu aşamadan sonra yaşananlar hem anlatılmayı hem de alkışı hak ediyor.
Önce köprüyü işleten Otoyol Yatırım A.Ş. yetkilileriyle görüşülüyor ve mağdur olan vatandaşlardan tahsil edilen paranın derhal iade edilmesi talimatı veriliyor.
Aksaklığın yaşandığı
CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun yazılı sınavda 90 puan alıp, mülakatta elenen öğretmen adayı üzerinden başlattığı ‘liyakat’ tartışması siyaseten doğru bir hamle. Ama Kemal Bey’in bagajı hemen her konuda olduğu gibi liyakat meselesinde de dolu. O yüzden ‘helalleşme’ adımı gibi, liyakat ve atamalar üzerinden başlattığı polemikten de istediği sonucu alma şansı yok.
Çünkü Kemal Bey’de teori ve pratik uyumsuzluğu var. Yani söyledikleri ile yaptıkları örtüşmüyor. Bu yüzden attığı her doğru adım bizzat kendi partilileri tarafından etkisizleştiriliyor. En çok da bu sebeple inandırıcılık sorunu yaşıyor.
Barkan Kalınomuz. CHP’nin Aydın eski İl Başkanı. Bir süre önce “Liyakatli Menemen Tarifi” başlığıyla Kılıçdaroğlu’na seslendiği bir yazı kaleme aldı. Özetleyerek aktarıyorum. Bakın bir CHP’linin gözüyle partideki liyakat gerçeği neymiş...
“Sayın Kılıçdaroğlu ‘AKP devlette liyakati yok etti’ dedi. Çok da doğru söyledi. Altına imzamı atarım. Atarım amma bunları
Zor bir yıl oldu 2021... Hem de fazlasıyla. Pandemi ve döviz kurundaki anormal yükselişin faturasını her zamanki gibi çalışanlar ve emekliler ödedi. Peki, milyonlarca asgari ücretli, kamu işçisi, memur, sözleşmeli personel ve emeklinin 2022’deki durumu ne olacak? Eline ne kadar para geçecek? Yılın son yazısında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verilerine bakarak bu sorunun yanıtını irdeleyelim.
Önce asgari ücretlilerden başlayalım. Asgari Ücret 2022’de yüzde 50’nin üzerinde artışla 4.253 lira olacak.
Linyit ve taşkömürü çıkarılan iş yerlerinde yer altında çalışan işçilere ödenen ücret asgari ücretin iki katına çıkarılarak 8.506 liraya yükseltilecek.
Tüm ücretlilerin asgari ücret düzeyine kadar olan gelirleri gelir ve damga vergisi dışında bırakılacak. Bütün memurların maaşlarında asgari ücret düzeyindeki gelirlerinde vergi muafiyeti sağlanacak. Alınmayan tutar ücretlere dâhil edilecek.
Kamu işçileriyle devam edelim. En düşük kamu işçileri
Türkiye gündem sıkıntısı çekmeyen bir ülke. Hal böyle olunca, normalde çok ses getirmesi gereken birçok gelişme kamuoyunda hak ettiği ilgiyi görmüyor.
Enerji Bakanı Fatih Dönmez’in Diyarbakır’da günlük 3 bin varil petrol çıkarmaya başladığımız Varınca-1 kuyusuyla ilgili olarak yaptığı açıklamadan bahsediyorum. Bu kuyu 1980’lerin başında üzerine beton dökülerek kapatılmış. Oysa o dönemde de ekonomik açıdan kârlı bir kuyuymuş! Kimse neden kapatıldığını bilmiyor. Varınca-1’i kapatanların hiçbiri bugün TPAO’da yok. Daha kaç tane kuyuyu “Burada petrol yok” diye kapattıklarını da bilmiyoruz.
Anadolu’nun birçok yerinde yöre halkından “Burada da petrol, doğal gaz bulundu ama üzerini kapattılar” diye başlayan hikâyeler duymuşluğum var. Varınca-1 örneğini okuyunca duyduklarımın hikâye değil bir Anadolu realitesi olduğuna iyice kanaat getirdim.
Bu ülkede yıllarca doğal gaz ve petrol aramaları yabancıların seçtikleri sahalarda İngiliz, Fransız