Yavuz Kocaömer

Kısa bir süre önce Uluslararası İşitme Engelliler Spor Komitesi (ICSD) Başkanı Valery Rukhledev, Rusya’da zimmetine para geçirmesi nedeniyle soruşturması devam ederken, 2 ay ev hapsinde tutuldu.
2013 yılında ICSD’ye başkan seçilen Rukhledev, Moskova’daki sağırlar topluluğundan 50 milyon Ruble, yani 2 milyon 200 bin euro civarında bir parayı zimmetine geçirmekle suçlanıyor.
1969-1977 yılları arasında, Sovyetler Birliği’nin Grekoromen ve Serbest stil güreşinde 6 kez İşitme Engelliler Olimpiyatı Şampiyonu olan 70 yaşındaki Rukhledev, Rus Ceza Kanunu uyarınca suçlandı. Moskova mahkemesi 23 Temmuz’a kadar ev hapsinde tutulacağına karar verdi.
Sağırlar topluluğunun finansman departmanı başkanı olan Tatyana Zembatova da bu sürede göz altında bulunacak.
Rusya sağırlar topluluğunun eski hukuki destek sorumlusu olan Evgeny Novoseltsev de ocak ayında kaynaklarda dolandırıcılık yaptığı şüphesiyle tutuklandı.
Yani böyle sahtekarlıklar ve suçlamalar dünyanın her yerinde oluyor. Ama yukarıda da yazdığımız gibi, o ülkelerde, o suçları işlediği düşünülen zanlılar ile ilgili olarak devlet tarafından gerekli müdahalelerle konuya açıklık getirilmeye çalışılıyor. Ve böyle bir kararın da

Defalarca bu sütunlarda yazdık. Bir ülkenin Milli Paralimpik Komitesi yardım kurumu değildir. Paralimpik Sporları yapan engelli sporcuların malzemelerini temin etmekle yükümlü değildir. Bu yükümlülük 2005 yılında çıkan ‘Engelliler Yasası’ ile o zamanki adı ile Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’ne ve ona bağlı federasyonlara verilmiştir. Buna rağmen bir kısım sporcularımız Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’ne mail göndererek, yardım ve malzeme talebinde bulunuyorlar. Ve maalesef bunlara olumsuz cevap veriliyor.

Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin görevi, Paralimpik Oyunları’nda ve bu konularda ülkemizi uluslararası arenada temsil etmektir. Hâlâ anlamayan bazı insanlar için belirtelim, birçok engelli spor branşının, ana spor branşlarına bağlandığı da bir uluslararası gerçektir. Burada eksik olan, bu tip ana federasyonlara bağlanan spor branşlarının Türkiye’deki temsilcileri, henüz Türkiye Milli Paralimpik Komitesi ile bir temasa geçip birlikte çalışmayı düşünmemişlerdir.

Yapılması gereken; böyle ana federasyonların yönetim kurullarında muhakkak bir engelli spor temsilcisi olması ve onun gözetiminde ve denetiminde ilgili sporların yapılmasını sağlamaktır.

Bilmiyorum daha kaç kez

Zaman zaman bu sütunlarımızda, Türkiye Özel Sporcular Spor Federasyonu’nun yaptıklarından, etkinliklerinden, çabalarından bahsediyoruz. İşine gelmeyen bir federasyon başkanı da ‘Yavuz Kocaömer’e biat edenler’ diye bir laf etmiş geçenlerde.

Öncelikle Yavuz Kocaömer kimsenin kendisine biat etmesini beklemez. Ayrıca hiçbir Federasyon Başkanı da ona biat etmez. Bu lafları söyleyenler, önce kendi yaptıklarına bir bakacaklar.

Tekrar ederek söyleyelim; Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu’na bağlı milli sporcularımız, kulüplerinin, antrenörlerinin desteği ile başarılara ulaşmışlardır. Bundan ötesi hikayedir.

Türkiye Özel Sporcular Spor Federasyonu’na gelince; orada gönüllü olarak, iyi çalışanların bir kısmını da yakından tanıma fırsatını bulduk. Federasyon Başkanı Birol Aydın, özel sporcuların gelişmesi için göreve geldiği günden beri gereğini yapıyor. Bize göre tek eksikleri uluslararası toplumda, ülkemizin federasyonunun bazı konularda istediklerinin yaptırılması konusunda biraz zayıf kalmaları. Bunun için de Türkiye Milli Paralimpik Komitesi her zaman destek olmaya hazırdır.

Paralimpik Komitesi derken, bu komite, federasyonların üzerinde bir konuma sahip değildir. Paralimpik

Yaklaşık 1,5 senedir, sadece engelli sporlarını konu eden, 2 ayda bir yayınlanan ‘Limitsiz Spor’ diye bir dergi olduğunu, herhalde birçok okurumuz bilmiyordur. İki idealist insan Salih Cem Pişkin ile Bedri Akkerman bu yola baş koymuşlar.

Derginin içeriğine baktığınızda, yıllarını engelliler sporuna vermiş, Gizem Girişmen, Prof. Dr. Nevin Ergun, Ömer Gürsoy, Cem Çınar, Ayhan Aktaş gibi sporcu, bilim insanı, televizyoncu ve yazarlar var.

Geçtiğimiz hafta bu iki idealistle bir araya gelme fırsatımız oldu. Kendileri de yaptıkları işin çok önemli olduğunun muhakkak ki farkındalar ama mütevazı olduklarından olsa gerek, hiç de öyle bir izlenim bırakmadılar.

Tüm engelli sporları, spor federasyonlarının temsilcileri, başarılı sporcular ve teknik adamlarla ilgili çok doğru bilgiler mevcut.

Son sayılarındaki konulara örnek verecek olursak; 2017 yılında Deaflympics, yani İşitme Engelliler Olimpiyatları finalinde Ukrayna’yı yenen Türkiye İşitme Engelliler Erkek Voleybol Milli Takımımız tarihinde ilk defa olimpiyat şampiyonluğunu kazandı. Nasıl bu noktaya geldiklerini Osman Çarkçı anlatıyor. Kendisi Milli Takımımızın sorumlusu.

Onun yanında, örneğin; efsane olmak isteyen 45 şampiyonluk ve 92 madalya

Gerek spordan sorumlu insanlarımız, gerekse Sivil Toplum Örgütleri, federasyonlarımızın bir kısmı, hatta bazı sporcularımız ‘Paralimpik Olimpiyatları’ndan bahsediyorlar. Nasıl ki ‘Olimpiyat Oyunları’ deniyorsa, bunun da adı ‘Paralimpik Oyunları.’
Dünya’nın hiçbir ülkesinde (biz hariç) böyle bir deyim yok.
Ülkemizde hâlâ Paralimpik Oyunları’nın ne olduğunu bilmeyen milyonlarca insanımız var. Bir kentimizde Olimpiyat Oyunları yapılması düşünülüyor, hemen demeçler veriliyor. ‘Erzurum 2026 Olimpiyat Oyunları’na aday adayıyız.’
Peki bunları söyleyen insanlarımız Paralimpik Oyunları olmadan olimpiyatların yapılamayacağını bilmiyorlar mı? Doğru adı ‘2026 Erzurum Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları’ olması gerekir.
Bir başka konu; Merkez Danışma Kurulu’nda hâlâ Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin bir üyesi yok. Öte yandan senelerdir söylüyoruz. İstanbul Olimpiyatları Hazırlık ve Düzenleme Kurulu’nun adına bir de ‘Paralimpik’ kelimesinin eklenmesi doğru olacaktır. Ancak bugüne kadarki Spor Bakanlarımız ve Müsteşarlarımız bu konuda hep doğru deyip, hiçbir girişimde bulunmadılar. Bu koşullarda ülkemizde hangi kentte olursa olsun, Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları’nı düzenlemek çok zor.
202

Spor & Spor Dergisi moderatörü Ömer Önder ve yorumcu Süleyman Tıraş, Ülke TV ekranlarında her pazartesi saat 15.00’te yayınlanan Spor & Spor programına başladılar. Programın özelliği; futbolla ilgili hiçbir aktivite yok. Federasyonların etkinliklerinin yanı sıra, bizim için de çok önemli olan engelli sporlarına çok destek veriyorlar. Hemen hemen her hafta programlarında, o haftaki bir engelli etkinliğinin haberlerini görüntülü olarak veriyorlar.

Ömer Önder kardeşimiz oradan oraya koşarak bilgileri topluyor ve engelli sporcularımıza destek oluyor.

TRT Spor’daki Cem Çınar’ın yönettiği ‘Engelsiz Spor’un yanında, Spor & Spor programı da engelli sporlarımızı gerçekten destekliyor, tanınmalarını sağlıyor.

Ayrıca yine Ömer Önder vasıtasıyla her yıl ‘Sporun Devleri Buluşuyor’ adı altında Türkiye’nin en büyük spor buluşmasını ve ödül törenini gerçekleştirip, engelli sporuna hizmet veren federasyon yetkilileri ve sporcularını da ödüllendiriyorlar.

Ne diyelim! Diğer televizyon kanallarımız da umarız engelli sporlarımıza gereken değeri ve desteği verirler.

20 yıldır engelliler sporunun içinde olan bir insan olarak, böyle programları hazırlayan arkadaşlarımıza, onlara bu program saatlerini veren

Geçtiğimiz hafta bu köşedeki ‘Engelli Sporları’ başlıklı yazımıza, Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Arif Uztürk sosyal medyada kendine göre bir yorum yapmış. Bu arada şu cümleye de yer vermiş: “Aslında kendine biat etmeyen federasyon başkanları olduğunda, engelli branşlarını branş federasyonlarına göndermeye çalışan sözde entegrasyondan bahseden Bay Kocaömer.”

Bu kadar yazdık, ya yazdıklarımızı okumuyorlar ya da işlerine gelmiyor. Bay Kocaömer’in Dünya’da bu kuralları değiştirmek gibi bir yetkisi ve gücü yoktur. Yazılanlar, Uluslararası Paralimpik Komitesi’nin aldığı kararlardır.

Kısaca tekrar edelim: Şu an için 4 yaz Paralimpik branşı (atletizm, yüzme, atıcılık ve halter) hariç tüm ‘Para Sporlar’ ilgili Uluslararası Spor Federasyonları’na devir edildi. Bu branşlar Badminton, Binicilik, Kürek, Kano, Tekerlekli Sandalye Tenisi, Masa Tenisi, Triatlon, Tekerlekli Sandalye Basketbolu, Tekerlekli Sandalye Ragbi, Bisiklet, Okçuluk ve Taekwondo’dur. Uluslararası Paralimpik Komitesi tarafından ilgili Uluslararası Federasyonlar’la görüşülerek alınan bu karara, ne kimsenin itiraz etme hakkı vardır, ne de bu alınan karara uymama gibi bir lüksü vardır. Artık kişisel

2017 senesi engelli sporcularımızın büyük başarıları ile geçti. Ampute Milli Futbol Takımımızın Avrupa Şampiyonu olması, Tekerlekli Sandalye Basketbol Genç Milli Takımımızın Avrupa Şampiyonluğu, aynı spor dalında büyükler kategorisinde A Milli Takımımızın Avrupa Şampiyonluğu ve tamamı burada sayılamayacak nice başarılar...
Bunları öncelikle teknik adamlarımıza ve sporcularımıza borçluyuz. En önemli sorunlardan biri ise, hala sponsor konusu. Oysa, artık bu sporcularımız ve onların bağlı olduğu federasyonlar, sponsor bulmayı çevrelerine anlatamıyorlar gibi. Tabii ki engelli sporları genelde basılı ve görsel medyamızda henüz hak ettiği yeri bulamıyor.
Her şeyi devletten beklemenin mümkün olmadığını artık anlamalıyız. Tabii bu arada ülkemizdeki önemli özel kurumlarımıza da bu sporları ve sporcuları destekleme konusunda bir görev düşüyor.
Geçtiğimiz hafta yine mükemmel bir atmosferde yapılan gazetemizin yılın spor ödülleri gecesinde, Ampute Futbol Milli Takımımız yılın takımı seçilince, Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Arif Uztürk geçen sene olduğu gibi yine sahneye fırladı. Acaba bu bay şunu düşünmüyor mu? Fenerbahçe Basketbol Takımı yılın takımı seçiliyor. Çeşitli