Verda Özer

Verda Özer

verdaozer@gmail.com

Tüm Yazıları

“S-400 işi bitmiştir.”

Cumhur- başkanı Erdoğan’ın pazartesi günü Moskova’da Putin’le görüştükten sonra yaptığı bu açıklama “füze tartışmasını” tamamen noktaladı. Ancak “füze krizi”ni noktalamadı. ABD’den gelen “Rusya mı yoksa NATO mu?” noktasına varan ve buram buram yaptırım kokan açıklamalar, krizi gitgide tırmandırıyor.

Patriot devre dışı, S-400 haziranda

Moskova zirvesi sonrası konuştuğum en yetkili isimlerden öğrendiğim kadarıyla, S-400’den geri dönüş artık söz konusu bile değil. Ortalıkta dolaşan, “Ara çözüm olarak füzeleri Rusya’dan alalım ama kullanmayalım ya da 3. bir ülkeye satalım” söylentileri de asılsız. Zira Washington ancak “S-400 alımını iptal edin ve bunu açıklayın” noktasına razı. Çünkü asıl derdi füze falan değil, Rusya’nın arttırdığı nüfuzu ve bir NATO ülkesiyle bu kadar angaje olması. Zaten bunun farkında olan Putin de belli ki inadına S-400’ün teslimatını daha da erkene, haziran ayına kadar çekmiş!

Haberin Devamı

Diğer yandan, Cumhurbaşkanı Erdoğan Rusya dönüşünde her ne kadar “ABD’den Patriot da almak istiyoruz” demiş olsa da, Washington’ın bunun için koyduğu S-400 satışının iptali ön koşulunu kesinlikle reddediyor. Dolayısıyla, bu noktadan sonra Patriot alımı mümkün görünmüyor.

***

Peki, şimdi ne olacak? S-400 alımı tamamlanınca ABD Kongresi’nin Türkiye’ye yaptırım uygulanması için (CAATSA yasası kapsamında) harekete geçmesi bekleniyor. Bu durumda yaptırımlar 180 gün sonra devreye girecek. Ancak Başkan Trump’ın veto etme yetkisi var. Yalnız 2020’deki başkanlık seçimlerine giderken gitgide daha şahinleşen Trump’ın bu yetkisini kullanma ihtimali pek yüksek değil. Hele ki Kongre’ye karşı siyasi kredisi bu kadar azalmışken.

F-35 sorunsalı

Gelelim yaptırımların en stratejik ayağına, yani F-35 savaş uçaklarına. Türkiye’nin satın almış olduğu 4 adet F-35, normalde kasım ayında Türkiye’ye getirilecekti. Ancak şimdi Washington, bu uçakları Türkiye’ye uçurmayabilir. Dahası, 80 küsur parçasını imal ederek F-35’in üretimine dahil olan Türkiye’yi ortak üretimden çıkarabilir. Geçen hafta Pentagon Sözcüsü, “F-35’lerin operasyonel kapasitesiyle bağlantılı faaliyetlerin askıya alındığını” söyledi bile.

Haberin Devamı

İkili ilişkilerde uygulayacağı yaptırımların ötesinde, ABD diğer NATO ülkelerini de (başta İngiltere ve Fransa) S-400 konusunda harekete geçirmeye başladı.

***

Peki, Ankara bundan sonra nasıl bir yol izleyecek? Konuştuğum üst düzey Türk yetkili, Washington’la müzakerelere devam edileceğini özellikle vurguluyor. Geçtiğimiz hafta Washington’da bulunan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ardından, bu sefer de Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın hafta başında soluğu orada alacak.

Rusya-Batı dengesi

Diğer yandan, füze krizinin bir diğer ayağı olan Rusya ile iş birliğinde güven artıyor. Pazartesi günkü zirvede önemli bir gelişme daha olmuş: Ruslar Türk (yani NATO) pilotlarının S-400 sisteminde tecrübe kazanması konusunda endişeliydiler. Bu yüzden sisteme yüklenecek yazılımlar, kaynak kodları ve ana bakım gibi konularda bazı kısıtlamalara gidebilecekleri söyleniyordu. Ancak konuştuğum Türk yetkili, “Ruslar teknoloji transferi konusunda ayak diretiyorlardı, ama pazartesi günü bu konu tamamen çözüldü” diyor.

Haberin Devamı

***

Hep söylediğim gibi, bugünün dünyasında ve şu anki koşullarda Türkiye’nin savunma kaynaklarını çeşitlendirmesi ve iki tarafla ilişkilerini dengelemesi elzem. Ancak bunu yaparken Batı’ya (özellikle NATO üyeliğimiz ve AB perspektifi düşünülünce) iki tarafın birbirinin alternatifi olmadığını, Batı ile uzun vadeli kalıcı ittifaka bağlılığı iyi anlatmak gerekiyor. Fransa-İtalya ortak yapımı olan ve NATO altyapısıyla uyumlu EUROSAM füze savunma sistemi için yürütülen süreci hızlandırmak, belki aranan oksijen maskesi olabilir.