Vedat Milor

Vedat Milor

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ayvalık’ta iki lokanta


Gazeteci ve romancı Engin Aktel “Ön dişi kırık insana güvenirim. Burada iyi yemek yiyeceğiz” diyor. Engin Aktel’e “Ne alakası var?” diye sorulmaz. Vardır bir bildiği.
Mekan Ayvalık’ta, deniz kenarında Deniz Kestanesi. Lokantanın muhteşem terası denize sıfır. Rahat sandalyeler ve sarı keten masa örtüsü ve peçeteler salaş balık lokantalarının aksine burada estetiğe önem verildiğini gösteriyor.

Malzemesi çok kaliteli
Dişi eksik, uzun boylu, ince yapılı beyefendinin adı Kamil Sıray. Gerçek bir “bey” ve “efendi” bir kimse. Görmüş geçirmiş, belli ki epey zorluğa göğüs germiş biri. Son olarak da henüz iki senelik lokantası bir yangında tarumar olmuş, her şeyi baştan ve kısıtlı imkanlarla inşa etmiş. Kendisi hakkında konuşmayı pek sevmiyor ama biz meraklı olduğumuzdan lokantanın yangın sonrası fotoğraflarını gösteriyor.
Girit’ten gelmiş ailesi. Balık ve balıkçılık onun sonradan öğrendiği bir uğraş değil. Hasbelkader bu işe girmemiş. Genlerinden geçmiş herhalde ona deniz merakı.
Hazırladığı mezeler yalın ama basit değil. Malzemenin kalitesi İstanbul’daki Girit mutfağından esinlenen lokantaların çok üstünde.

Yılın en iyi ahtapot salatası
Neler gelmiyor ki? Girit usulü ekmekli fava. Yoğurt ve sarmısaklı deniz börülcesi. Tarla börülcesi. Taze karides salata. Nefis kırık yeşil zeytin. Zeytinyağlı tuzunu çok iyi emmiş ve dişe dokunur lakerda. Rakıyla mükemmel uyum sağlayan kolyoz lakerda. Kabak çiçeği dolması. Bu yıl yediğim en lezzetli ahtapot salata.
Bu güzellikler bir yana, benim belleğimde daha derin iz bırakan sıcak ve soğuklar da var. Örneğin kendi yapımı, koyun sütünden “kirli hanım peyniri”. Altı kişiyiz. Beyaz peynir ve mihaliç (kelle peyniri) de güzel ama kimse dokunmuyor.
Öte yandan “Paşa Meze” denen antepfıstığı, pul biber, zeytinyağı ve sarmısakla yapılan peynir ezmenin çok iyi bir meze olduğunda hemfikiriz. 

Kalamar ızgara ve tarator nefis
Çiğ olarak önümüze gelen canlı kedonya (bir nevi kum midyesi) sadece limon sıkılıp az karabiber ekilerek yeniyor. Herkese ikişer tane. Ben kendime dört tane daha istiyorum. Ta İspanya ya da Fransa’ya bu kadar leziz bir deniz ürününü yemek için gitmek gereksiz. Ayvalık’ta, Deniz Kestanesi’nde var.
Sıra geliyor sıcaklara. Balık köftesi benim en yaka silktiğim yemeklerden biri. Genellikle artıklardan yapılır ve içinde ne olduğunu bir Allah bilir bir de aşçıbaşı. Burada öyle değil. Sert etli kaya balıklarından hazırlanmış ve kabuğu incecik.
Küçük ve taze kalamarlardan yapılan kalamar ızgara ve yanındaki değişik ama lezzetli tarator da (fındık kullanılmış) mutlaka denenmeli. Ben aynı taratoru balık köftesine de ekledim ve ağız tadıma uydu.
Kalamar kadar beni şaşırtan bir lezzet de kırmızı ve irice karideslerden yapılan karides şiş. Yurtdışında taze karides yerken hep kafalarını emerim çünkü en lezzetli kısmıdır. Bizde hemen hemen hep dondurulmuş karides ya da minik Marmara karidesi yendiğinden bu mümkün değil. Deniz Kestanesi’ndeki karidesler olağanüstü lezzetli ve kafasını emmeden geri gönderirsek yazık olur.
Patates parçalarıyla şişe geçmiş yetiştirme levrek kuru ve yavan. Öte yandan hafif kimyon, kekik ve pul biberli sardalya hem tava hem ızgara olarak önümüze geliyor. Benim gibi mevsiminde sardalya seven biri için böyle bir yemeğin sonuna en yakışan balık taze ve doğal olanı.
Garsonumuz Emrah nezih ve iyi niyetli bir genç. Kaliteli bir lokantada çalıştığı için şanslı.
Bir şişe Yeni Rakı ile birlikte adam başı hesap 50 YTL.
Ayrılırken dayanamayıp soruyorum Engin abiye kırık dişli insanlara neden güvendiğini. “Basit” diyor. “Bu insanlar iyi içkicidir ve kırık diş içki içmeyi bildiklerini gösterir.”

Martı’nın meyve tabakları muhteşem
Sahilde, Midilli’ye giden, daha doğrusu bir türlü gidemeyen feribotların kalktığı yerin yanında Martı lokantası var.
Deniz Kestanesi kadar kuvvetle tavsiye edemem ama ortalamanın biraz üstü. Özellikle de sebzeler, salatalar ve zeytinyağlılar taze. Bir de enfes bir arnavutciğeri yapıyorlar. Kullandıkları Serdar Gürses zeytinyağı da çok güzel. Dikkat etmezse insan ekmeğe banıp bunu yerken doyabilir.
Deniz ürünleri şöyle böyle. İri kırmızı karideslerden bulunduruyorlar ama donmuş. Taze, daha küçük ve gri renkte karidesleri var. Salata olarak da hazırlıyorlar, tereyağlı, sarmısaklı ve pul biberli de. Özellikle ikincisini fazla pişirdikleri için taze bir ürünle işe başlamanın önemi kayboluyor. Ancak nefis zeytinyağlı ve o sabah koparılmış roka ile yiyeceğiniz karides salata çok güzel.
Ahtapot salataları güzel ama kalamar ızgara, köfte gibi pişirildiği için kösele gibi.
Buna karşılık meyve tabakları muhteşem. Özellikle yediğim kiraz ve kayısının lezzeti hâlâ damağımda.
Hesap 20’lik Kara Efe ile adam başına 60 YTL.

DEĞERLENDİRME:
Deniz Kestanesi (0266 312 32 62): * * * *
Martı (0266 312 68 99): * *