Geçtiğimiz günlerde Çeşme’de bir arkadaşımın evinde kaldım ve günlerimi Aya Yorgi’de iki ayrı özel plajda geçirdim: Paparazzi ve Shayna. İşte size bir bilanço. Beş farklı açıdan...
Fiyatlar
Paparazzi sizden girişte iki kişi 70 TL alıyor. Bunun 10 TL’si park. Geriye kalanı ise bir nevi kredi. Yiyip içtiklerinizden düşülüyor. Yani iki kişi 100 TL harcadı iseniz 40 TL daha ödüyorsunuz. Ama sadece bir çay içerseniz verdiğiniz parayı geri alamıyorsunuz.
Shayna da arabanızı park etmek için
10 TL alıyor. Ayrıca adam başı 20 TL de
giriş parası. Yani iki kişi baştan 40 TL veriyorsunuz. Yedikleriniz ve içtikleriniz bunun üstüne biniyor.
Yemek kalitesi
Her ikisi de maalesef uluslararası, yani Akdeniz ülkelerinde bulacağınız standartların gerisinde. Ülkemiz ortalamasının ise üzerinde. Paparazzi belli bir seviyeye ulaşıyor. Bazen yemekler kağıt üzerinde güzel duruyor ama tat biraz yavan. Örneğin “Çeşme enginarında kayısılı, bademli humus” ya da “Nar ekşili buğday salatası”. Her ikisi de 12 TL. Her ikisi de fena değil ama evde severek hazırlanan bir humuslu enginarın (yengem favalı yapar ve üstüne karamelize soğan ekler) yerini tutmuyorlar.
Paparazzi’de mantı (19 TL) ve Türk usulü cevizli, Erzincan tulumlu köy eriştesi de var (17 TL). Mantıyı tavsiye etmem. Erişte fena değil. Değil ama özellikle sekiz dakika yerine beş dakika haşlamalarını istemeniz lazım. Aksi takdirde iyice mayışmış oluyor.
Pizzalarını da iki kez denedim. Sanırım fırınları yeterli sıcaklığa erişmiyor ya da fazla siparişten dolayı acele ediyorlar. Pizzada iddialılar ama gerçeklik ile iddia örtüşmüyor.
Buna karşılık dondurmalı limonlu tartları (13 TL) çok iyi ve taze idi. Çikolatalı suflelerini de beğendim. Yurtdışında olduğu gibi iyice kabarmış ve bulut gibi hafif ve Valrhona çikolatasından değil ama ortalama bir sufleden iyi (16 TL).
Shayna’ya gelelim.
Shayna’nın lokantasının adı Chefoods. İstanbul’da da şube açacaklarmış. Chefoods’un pizzası tartışmasız Paparazzi’den üstün. Sanırım fırınları ile epey uğraşmışlar ve doğru sıcaklığı yakalamışlar. Kullanılan un da idare ediyor. Ben özellikle “pizza monte bianco”yu tavsiye ederim. 25 TL’ye pahalı ama bizde pizza lüküs sayılıyor.
Chefoods genel olarak Paparazzi’den pahalı. Örneğin gnocchi’leri. 32 TL. Küçük kum midyeleri, minik deniztarakları ve ıspanak ile sunuyorlar. Şampanya soslu. Pahalı ama kötü. Hatta oldukça kötü. Kum midyelerini aşırı pişirip kurutmuşlar. Taraklar dondurulmuş ve ciklet gibi çiğnemek gerekiyor. Gnocchi de (patatesten yapılır) hafif olup damakta erimesi gerekirken fazla ağır ve hantal. Sos iyi
ama durumu kurtaramıyor.
Chefoods’un hamburgerini vasat buldum. Kağıt üzerinde iyi duruyor: “Ciabatta ekmeği arasında acı biberli, kimyonlu, kaşar peynirli, karamelize soğanlı, çıtır marullu ızgara burger”. Sorun şu ki, ekmek güzel ama miktar olarak çok fazla ve kalın. Bunun içinde et yani burger kayboluyor. Yerken etten çok ekmek, soğan ve biber lezzeti alıyorsunuz.
Buna karşılık Chefoods başarılı ve orijinal bir midye pişiriyor. Chorizo sucuğu, soğan, sarmısak ve kremalı şarap sos ile. Domuz sucuğu ile midyenin bileşimi çok başarılı.
19 TL’ye pahalı ama yurtdışında çok bilinse bile, ülkemiz için değişik bir öğün.
Chefoods’un krem şantili, limonlu tartını da çok taze ve başarılı buldum.
Üstü krem brüle gibi.
Sonuç olarak genelleme yaparsam ikisi aynı düzeyde ama Chefoods biraz daha yaratıcı olmaya çalışıyor. Paparazzi belli bir seviyeyi tuttururken Chefoods bazen çıtayı epey yükseltiyor bazen de epey altında kalıyor. Kısacası ortalama aynıya geliyor ama seçtiğiniz yemeğe göre Chefoods’da ortalamanın epey üstü ya da altı yiyebiliyorsunuz.
Şarap listesi
Bu konuda fark büyük. Paparazzi şarap listesinin çeşitliliği ve fiyatların makulluğu açısından bizim standartlarımıza göre altın madalya alır. Üstünde epey çalışılmış ciddi bir şarap listeleri var ve genellikle fiyatları (perakende fiyatına göre) bir buçuk ya da ikiye katlamışlar. Chefoods bu konuda çok geride. Şarap listesi çok zayıf. Daha çok tek bir üretici ve bu üreticinin ithal ettiği şaraplar ile çalışıyorlar. Fiyatlar da İstanbul gibi. Yani maliyetleri üçe-dörde katlamışlar.
Ben şahsen bu tutuma hem içerliyorum hem de seviniyorum. Sıcak havada ve öğlen içki içmek sağlıklı bir iş değil. Belki de fiyatları yüksek tutan bu ve benzeri yerler bizim sağlığımızı düşünüyorlar!
Servis ve genel tutum
Bu açıdan Paparazzi çok başarılı. Shayna başarılı. Paparazzi ekibi sanki birlikte uzun seneler çalışmış. Hepsi işini yapmanın ötesinde işini seviyor gibi. Benim bulunduğum mevkide hizmet veren Ceyhun bey özellikle terbiyesi ve işinin ehli olması açısından dikkatimi cekti.
Shayna’da da şezlonglar ve şemsiyeler Paparazzi gibi kaliteli ve bu açıdan her iki özel plaj da Avrupa seviyesini tutturuyor. Servis elemaları ise yemekte olduğu gibi belli bir ortalamayı tuttursa bile standart deviasyon biraz yüksek. Bazı elemanlar biraz ilgisiz ve başlarında patron olup olmadığı pek belli değil. Diğerleri ise cansiperane çalışıyor ve güler yüzlüler. Özellikle de sohbet edip kendisinden birkaç lokanta tavsiyesi aldığım Mükremin adlı genci dört dörtlük bulduğumu belirteyim.
Çocuklar için cazibesi
Paparazzi daha cazip çünkü küçük bir kumsalı var ve kumsal plajın tam ortasında. Bebeğiniz burada bıcı bıcı yaparken siz de rahatlıkla şezlonga uzanıp kitabınızı okuyabiliyorsunuz. n
Bir dahaki sefere karnımı midye ile doyuracağım
Pamuk seyyar midyeci. Elemanları devamlı dolaşıp sipariş alıyor ve eğer 5 TL verirseniz iki kişi için yetecek miktarda midye dolmayı tertemiz bir şekilde önünüze seriyorlar.
Midyeler küçük ve lezzetleri mükemmel. Bana Normandiya taraflarında bulunan Fransız “moules de bouchot” midyelerini hatırlattı.
Ermeni tipi bol soğanlı ve baharatlı, pirinci bol midye dolma değil bu. Baş oyuncu midye burada. Pirinç ona destek oluyor.
Türk usulü midye suşi!
Ben çok sevdim. Bir daha yolum düşerse karnımı temiz ve İstanbul’da bulamayacağım midye ile doyuracak (sakın bilmediğiniz lokantada midye yemeyin İstanbul’da) ve sonra da limonlu tart yiyeceğim!