Anne adayın beslenmesi
Anne adaylarının gebelik sürecinde en sık karşılaştığı sorunlardan biri sindirim güçlüğüdür. Çoğumuz bu sorunu çözmek için bir çok yöntem deneriz.Sindirimi zor olan besinler hangileridir ve bu dönemi nasıl rahat geçirebiliriz?
Acı biber:bazılarımız acı biber yemeyi sever fakat aşırı acı tüketimi yemek borusunu tahriş edebilir ve mide yanmasına sebep olabilir.
Çikolata:çoğumuz çikolata müptelasıyız. Fakat aşırı çikolata tüketimi bazen sindirim açısından kötü sonuçlara neden olabiliyor. Eğer reflü şikayetiniz var ise çikolatadan uzak durmanız yararınıza olur. Bunun yerine çikolata aromalı veya hafif çikolatalı sütlü tatlı tüketmek hem daha rahat hem daha faydalı olacaktır.
Yoğun baharatlı veya kızartılmış tavuk ve besinlermidemizin sindirimde güçlük çekmesine neden olur. Kızartılmış yiyecekler yağ açısından zengin olduğu için bir sorun teşkil eder. Bağırsak rahatsızlığınız var ise, yağlı yiyecekler mide bulantısı ve ishal gibi sorunlara neden olur. Kızartmak yerine haşlama veya fırında hazırlamanız daha doğru bir seçim olur.
Portakal suyuher ne kadar vitaminli ve posalı bir
Bağışıklık sisteminizi güçlendiren gıdalar
Kış aylarında hepimizi bir halsizlik, yorgunluk, uykusuzluk, isteksizlik gibi duygular kaplar. Bu dönemi daha rahat geçirecek ve daha sağlıklı ve zinde olmamızı sağlayacak besinler tüketmemiz bizim yararımıza olacağı gibi aynı zamanda bağışıklık sistemimizi güçlendirecektir.
Peki, hangi besinlerden bahsediyoruz?
-Nar
Nar, kış aylarının en kıymetli meyvelerindendir. Güçlü bir antioksidandır. Antikanserojen etkisi kuvvetlidir. Cildi güzelleştirir, tansiyon dengeleyeci özelliği mevcuttur, damar plaklarına karşı önler, potasyum, kalsiyum, fosfor ve demir içerir. Bunun yanında C vitamini kaynağı olup aynı zamanda B vitamini içerir.
-Pırasa
Pırasa soğan familyasındandır. Bu kış günlerin vazgeçilmez sebzelerinden birisidir. Güçlü bir antioksidandır ve tıpkı sarımsak ve soğan gibi sağlığımıza çok yararlıdır. Antibakteriyel, antiviral, mantar önleyici, kolesterol düşürücü etkileri mevcuttur. İçerisinde bulunan nitrik oksitin serbest bırakılmasını sağlayarak damar sertliğini engeller. Aynı zamanda trombosit pıhtı oluşumunu engelleyerek koroner arter, damar
Bahar yorgunluğu
1.Bahar yorgunluğunu genel olarak anlatır mısınız?
Son baharın gelmesiyle, vücut metabolizmasındaki değişikliklerle birlikte halsizlik, yorgunluk, huzursuzluk ve isteksizlik hissine ‘bahar yorgunluğu’ denir.
2.Ne zaman başlıyor?
Günlerin kısalmasıyla, sonbaharın gelmesiyle, çoğu insanda huzursuzluk, halsizlik, isteksizlik, depresyon, uykusuzluk vs… görülmekte. Özellikle ocak ve şubat aylarında, havaların erken kararmasıyla birlikte bizler daha çok etkileniyoruz. Her ne kadar gece uykularımız daha uzun ve düzenli olsa bile, kendimizi dinlenmiş ve enerjik hissetmiyoruz. İlkbaharın gelmesiyle tüm bu şikayetlerimiz, karın güneşin altında erimesi gibi, zamanla yavaş yavaş yok oluyor.
3.Nedenleri?
Güneş ışığını daha az görmemiz bizleri hem hassas hem depresif yapıyor. Günlerin kısalması ve güneş ışığından ve gün ışığından mahrum kalmamız çoğumuzu hem fiziksel hem psikolojik açıdan olumsuz etkiliyor.
ÇOCUK BESLENMESİNDE TAHILLARIN YERİ
Öncelikle tahılları kısa bir özetleyecek olursak: buğday, arpa, çavdar, yulaf, pirinç ve bu tahıllar ile yapılan ekmek, pirinç, şehriye, makarna gibi ürünler hem içerdiği önemli besin öğeleri hem de vücuda sağladığı enerji nedeniyle beslenmemizde önemli yer tutar.
Tahılları ikiye ayırabiliriz:
- Tam tahıllar (işlenmemiş, orijinal hali, rafine edilmemiş)
- Rafine tahıllar (işlenmiş)
Tam tahıllar,tahılın kepek, germ, endosperm gibi bütün özlerini içerir. Tam buğday unu, bulgur, yulaf ezmesi, kahverengi pirinç grubuna örnek olarak verilebilir.
Rafine tahıllar ise öğütülerek kepek ve diğer kısımlarından arındırılırlar. Raf ömrünü ve/ veya yumuşaklığımı sağlamak için yapılan bu işlemler tahılın posasının ve özellikle demir ve B grubu vitaminlerin azalmasına neden olur.
Yazın bitmesiyle ve yeni eğitim yılının başlaması ile birlikte çocukların beslenme ve uyku düzeni ön plana çıkmakta. Her ne kadar anne babalar bu konunun önemini bilseler bile tekrar özetlemekte yarar var.
Güne başlarken kahvaltı olmazsa olmazımız. Çocukların gelişim çağında olmaları nedeniyle; günlük ihtiyaçlarını düzenli bir şekilde karşılayabilmeleri, konsantrasyon sorunu çekmemeleri ve sağlıklı bir büyüme süreci geçirmeleri için mutlaka sabah kahvaltısına özen gösterilmelidir. Kahvaltı’da tahıllı ekmek, peynir veya yumurta, haftada birkaç kez çok az miktarda reçel veya şokella ve her gün süt tüketmeleri güne başlamak için iyi bir başlangıçtır.
Çocukların okul döneminde kendilerine özgün öğün saatleri belirlenmelidir. Örneğin okuldan döndükten sonra evde ufak peynirli, tavuklu veya balıklı tahıllı sandviç veya tost hazırlayıp yanına süt, taze sıkılmış meyve suyu veya ayran vermeniz, çocuğunuzu akşam yemeğine kadar tok tutar ve abur cubur yemekten alıkoyar. Şayet okulda ikindi vakti bir şey tükettiyse, eve döndüğünde yoğurt veya meyve ile takviye yapabilirsiniz.
Büyüme hormonları gece ortaya çıkarak, gün içinde yıpranan vücudumuzu tamir eder. Bu nedenle kalsiyumu
Tatile çıktığımızda hem tatilin tadını çıkarmak hem de beslenmemize dikkat etmek büyük bir dert bir çoğumuz için. Aslında sanıldığı kadar zor değil. Şaka gibi belki ama şöyle açıklıyabiliriz.
Sağlıklı bir şekilde beslenmek ve aynı zamanda formda kalmak istiyorsak bazı fedakarlıklar yapmak mecburiyetindeyiz. Kış aylarında hava koşulları bizim egzersiz yapmamıza engel oluyor diyenler için yaz döneminde artık spor yapmamak için hiç bir bahaneleri kalmadı. Her gün en az yarım saat hareket etmemizde fayda var. Sporu sadece formda kalmak için değil aynı zamanda sağlığımız açısından yapmamız gerekli: diyabetliler, yüksek kolesterolü olanlar, ortopedik hastalar, kalp damar rahatsızlığı çekenler, stres vs....kısacası kaçınılmaz bir yaşam biçimi.
Sıcak havalardan dolayı sıvı' yada çok ihtiyaç duyduğumuz bu dönemde bol su içmemiz, vücudumuzdaki toksinleri atmamıza destek. Sıvı yerine çay, kahve, meyve suları veya çorba gibi içecekler, su ile aynı işlemi görmediğinden kısıtlı içilmeli. Unutmayalım ki, vücudumuzun %75' i su' dan ibaret. Aynı zamanda dışarıda nem oranı zaman zaman yüksek olduğundan ödeme karşı bol maydanoz, kereviz, ananas zencefil gibi besinler yememizde yararlı.
Sebze
Ramazan bayramı 3 gün…
1 aylık Ramazanı Şerif’in ardından, ruhen ve fiziksel olarak dinlenme sürecinden sonra Ramazan bayramında 3 gün boyunca sağlığımızı korumak için nelere dikkat etmemiz gerekir?
Ramazan ayında insanlarda tatlıya karşı istek artmaktadır. Bu tatlı isteği Ramazan bayramında da devam etmektedir. Yemek sonrası tatlı tercihini sütlü tatlılardan yana kullanmak daha iyi bir seçim olacaktır. Ramazanın simgesi haline gelen güllaç buna en uygun tatlı olarak kabul edilebilir, tabii miktarına dikkat etmek koşuluyla.
Ramazan bayramında ise fazla şerbetli, tatlı ve hamurlu gıdalar tüketilmemelidir. Şayet tüketirsek de egzersize ağırlık vermeliyiz. Yapacağınız akşam yürüyüşleri yediklerinizi bir nebze olsun yakmakta faydalı olacaktır.
Güne başlamadan evvel dikkate almamız gerekenler:
· Sabah fazla ağır olmayacak şekilde kahvaltı yapmalıyız.
· Misafirliğe gittiğimizde her şeyden tadımlık olarak tüketip, gideceğimiz diğer ziyaretleri unutmamalıyız. Böylece hem azar azar sık sık tüketmiş oluruz hem de mide rahatsızlıklarına yol açmamış oluruz.
· Bol miktarda su içmeyi unutmamalıyız. İçeceğimiz çay ve kahveleri abartmamalıyız. Aksi t
SAHURDA BESLENME
Sahurda neleri kesinlikle yememeliyiz?
Sahur bizim gün boyunca aç veya tok kalmamızı sağladığı için burada tüketeceğimiz besinlere dikkat etmeliyiz.
Kesinlikle tüketmemeniz gereken besinler hamurlu gıdalar, şekerli gıdalar, rafine edilmiş gıdalar, kızartmalar ve yağlı gıdalar.
Sahurda en çok tüketmemiz gereken besinler neler?
Burada glisemik indeksi düşük besinler tercih etmenizi öneririz.
Önerdiğimiz besinler: Tahıllı, kepekli ekmek çeşitleri, yulaf ezmesi, müsli, rafine edilmemiş besinler, zeytinyağlı yemek çeşitleri, yoğurt, badem, ceviz, fındık ve meyve.