Tatile çıktığımızda hem tatilin tadını çıkarmak hem de beslenmemize dikkat etmek büyük bir dert bir çoğumuz için. Aslında sanıldığı kadar zor değil. Şaka gibi belki ama şöyle açıklıyabiliriz.
Sağlıklı bir şekilde beslenmek ve aynı zamanda formda kalmak istiyorsak bazı fedakarlıklar yapmak mecburiyetindeyiz. Kış aylarında hava koşulları bizim egzersiz yapmamıza engel oluyor diyenler için yaz döneminde artık spor yapmamak için hiç bir bahaneleri kalmadı. Her gün en az yarım saat hareket etmemizde fayda var. Sporu sadece formda kalmak için değil aynı zamanda sağlığımız açısından yapmamız gerekli: diyabetliler, yüksek kolesterolü olanlar, ortopedik hastalar, kalp damar rahatsızlığı çekenler, stres vs....kısacası kaçınılmaz bir yaşam biçimi.
Sıcak havalardan dolayı sıvı' yada çok ihtiyaç duyduğumuz bu dönemde bol su içmemiz, vücudumuzdaki toksinleri atmamıza destek. Sıvı yerine çay, kahve, meyve suları veya çorba gibi içecekler, su ile aynı işlemi görmediğinden kısıtlı içilmeli. Unutmayalım ki, vücudumuzun %75' i su' dan ibaret. Aynı zamanda dışarıda nem oranı zaman zaman yüksek olduğundan ödeme karşı bol maydanoz, kereviz, ananas zencefil gibi besinler yememizde yararlı.
Sebze ve meyve'yi çok tüketiyor olmamız, aynı zamanda akdeniz mutfağı yemekleri ile ağırlıklı olarak beslenmemiz bizi çok şanslı kılıyor. Böylece yaz aylarında belki kışın eksik aldığımız vitaminlerin ve minerallerin açığını kapatıyoruz.
Buraya kadar saydıklarımız bizim için bir avantaj sağlasada birde dezavantajımız var. Ailece bir araya toplanmak, uzun süredir görmediğimiz arkadaşlarımızla uzun uzun sohbet etmek veya yaz akşamların keyfini çıkarmak için, bu amaçla mangal yapmaya ne dersiniz? Keyif için bile olsa, hoş sohbetlerin eşliğinde yediklerimizi göz ardı edebiliyoruz. Bu yüzden böyle faaliyetlerde mümkün oldukça sebze garnitür veya salataları daha fazla tüketmeye özen gösterelim. Et porsiyonlarımız o geceye mahsus 200 g olabilir (günlük et porsiyonumuz 100 g).
Serinlemek amaçlı yediğimiz dondurmaları haftada 1 defa yiyebiliriz. Aksi takdirde dengeyi sağlayabilmek için, biraz fazla egzersiz yapmamız gerekecek.
Geç saatlerde gün içinde yediklerimizden dolayı pek doymadığımızı ve bir şeyler yemeye ihtiyaç duyduğumuz anda, abur cubur yerine yoğurt yemeyi veya süt içmeyi tercih edelim. Böylece yoğurt bizi hem tok tutarken hem de kalsiyum alımımıza destek olur.
Kilo yapıcılar dediğimizde aklımıza ilk pilav, makarna, bulgur ve ekmek geliyor. Bu besinlerden kısıtlı yemek şartıyla ve salata tarzında yiyebilirsiniz. Salatalarda yağları’da unutmamalıyız. Sıvı yağlardan fındık yağı, zeytinyağı ile soya yağını bire bir karıştırarak kullanırsak sağlımız açısından daha yararlı olur. Her ne kadar sıvı yağlar sağlığa yararlı olsa da ve saydıklarımız omega yağları içerse’de, hepsinde farklı yağ çeşitleri mevcut. Sonuçta yağ yağdır ve 1 gram yağ 9 kcal’dir.
Bahçe keyfinde kuruyemişlerimizi ölçülü miktarda tüketelim. Malum, karbonhidrat alımımızı bir yerden kısarken diğer taraftan aşırıya kaçmamaya özen gösterelim.
İyi tatiller...
Uzm. Dyt. Emel Yılmaz